Rum Yönetimi Başkanı Dimitris Hristofyas’ın 20 Temmuz Pazar günü RİK’e verdiği mülakatta; Kıbrıs sorununun olası çözümünde dönüşümlü başkanlığın kabul edilmesine ilişkin açıklamasına Rum siyasi partilerinden çeşitli tepkiler geldi.
Alithia; “Dönüşümlü Başkanlığa Çeşitli Tepkiler – Siyasi Güçlerden Hristofyas’ın Bu Konudaki Mülakatına İlişkin Yorumlar” başlığıyla yansıttığı haberinde DİSİ, AKEL ve DİKO milletvekillerinin RİK’in bir tartışma programında söylediklerine yer verdi.
Gazeteye göre DİSİ Milletvekili Eleni Thoharus, Hristofyas’ın dönüşümlü başkanlığı kabul ettiğini ilk kez ilan ettiğini belirterek, Rum siyasi partilerinin; Annan Planı’nın önünde mi yoksa arkasında mı hareket edildiğini bilmesi gerektiğini söyledi.
Rum tarafının dönüşümlü başkanlığı kabul etmesinin gerekip gerekmediği konusunda görüş belirtmeyen, ancak Rum tarafının müzakere planlarını açıklamasını yanlış bulduğunu, bu meselenin; Rum halkı yararına bazı avantajlar elde edilmesi yönünde kullanılması gerektiğini söyleyen Theoharus, Rum tarafının; teknik komite ve çalışma gruplarında ilerleme olup olmamasına bakmaksızın doğrudan müzakerelere katılması gerektiğini söyledi.
AKEL Milletvekili T. Hacigeorgiu, Hristofyas’ın 20 Temmuz’da RİK’e verdiği mülakatta Rum tarafının müzakere planlarını açıkladığı görüşüne karşı çıktı.
“TUZAĞA DÜŞMEYELİM”
Siyasi eşitliğin; BM’nin tanıdığı şekli ile; “yetkiye sonuç getirici şekilde katılım” anlamına geldiği izahında bulunarak; her bir toplumun nüfus sayısı temelindeki süreler oranındaki dönüşümlü başkanlığın da siyasi eşitliğin uygulanması yöntemlerinden biri olduğunu söyledi.
KKTC’de yapılan törenlerin ve konuşmaların, Rum tarafının müzakere masasına oturmamasını sağlamayı hedeflediğini savunan Hacigeorgiu, Rum tarafının “bu tuzağa düşmemesi gerektiği” görüşünü ortaya koydu.
DİKO Milletvekili Angelos Votsis; çalışma gruplarında görüşüldüğü şu anda dönüşümlü başkanlığın veya benzer konuların siyasi partiler arasında tartışılmasının hata olduğunu, doğrudan müzakereler başladığında bu konularda genel bir anlaşma olması gerektiği görüşünü ortaya koydu.
Hristofyas’ın hakemlik ve boğucu takvimler olmadan doğrudan müzakerelere gitmek için gerekli ön koşulları yaratmayı başardığını, ancak takvimlerin; 2009’da AB tarafından değerlendirilecek olan Türkiye için mevcut ve boğucu olduğunu söyleyen Votsis, “Türkiye, AB üyelik sürecinde ilerleyebilmesinin anahtarının küçük Kıbrıs’ın elinde olduğunu bilmelidir” dedi.
ZERİHOUN’A ŞİKAYET
Alithia; “Vizyon Kâbusa Dönüşebilir – Nikos Anastasiadis Müzakerelere İtiraz Edenleri Başka Seçenek Önermeye Çağırdı” başlıklı haberinde ana muhalefet DİSİ Başkanı Nikos Anastasiadis’in dün BM Genel Sekreteri’nin Kıbrıs’taki Özel Temsilcisi Taye-Brook Zerihoun’la görüştüğünü bildirdi ve görüşme sonrasında yaptığı açıklamaya yer verdi.
Gazeteye göre Zerihoun’a nezaket ziyaretinde bulunan Anastasiadis; TC Başbakanı Recep Tayyip Erdoğan ve Cumhurbaşkanı Mehmet Ali Talat’ın 20 Temmuz dolayısıyla yaptıkları açıklamaların “psikoloji bozduğunu ve iyi ortamın altını oyduğunu” iddia etti.
Anastasiadis, Rum tarafının doğrudan müzakerelere gitmesine karşı çıkanların, zamanı ve maliyeti de hesaplamaları gerektiğine dikkat çekerek, onları; başka alternatif seçenekler önermeye çağırdı.