U.B.P.= Umudumuz Başka Partide

Aslında hafta sonu UBP’de yaşananlara “şaşırdım” dersem sizi karşı büyük bir saygısızlık yapmış olurdum. Aslında ilk kurultayın hemen sonrasında olması gerekenler, bizzat başbakanın kendi gayretleri ile bugüne kadar geldi. Ama Büyük UBP’de yolun sonu da artık göründü.

Aslında hafta sonu UBP’de yaşananlara “şaşırdım” dersem sizi karşı büyük bir saygısızlık yapmış olurdum. Aslında ilk kurultayın hemen sonrasında olması gerekenler, bizzat başbakanın kendi gayretleri ile bugüne kadar geldi. Ama Büyük UBP’de yolun sonu da artık göründü.
İster kabul edin, ister etmeyin, ister beğenin, ister sövün, ister satılmış deyin, ister “beyler adam doğruyu söylüyor” değin fark etmez. Gerçek şu ki Büyük UBP projesi başlamadan hayal oldu ve bırakın büyüğünü bu gidişle küçüğü bile kalmayacak ortada…

Sadece UBP değil CTP’de aynı sonu yaşayacak. UBP sadece CTP’den bir adım ötede, o kadar! Dün UBP’nin başına gelenler bugün CTP’nin başına gelmeye başladı. UBP’de yumruklar konuşmuştu CTP’de konuşuyor. İhanetin dik alası UBP’de yaşanırken şimdi ihanetler ardı ardına ana muhalefet CTP’de yaşanıyor.
Belli ki ülkenin siyasal yapısında çok yakın bir zamanda çok önemli değişiklikleryaşayacağız. Aslında belli bir zamandır bu tür konuşmaları çok dinlemiştim ama hiç ihtimal vermemiştim. Şimdi tek tek gerçekleşen hamleleri görünce, konuşulanların bir düzmece olmadığını büyük bir senaryonun parçaları olduğunu anlıyorum.

Sevgili okurlar, siyasette “olmaz” denen bir şeyin olmadığını anlamış bir kişi olarak bugüne kadar o kadar çok olmazın günün sonunda “olur” hale geldiğini gördüm ki, “artık bu da olmaz” diyemiyorum hiçbir şeye…
Senaryo belli, UBP ile CTP’yi aynı kazanda kaynatıp etlerini birlikte pişirmek…Adım adım buna doğru gidiyoruz. UBP ile CTP arasında ki son yıllardaki benzerlikte işte bundan mütevellit. Hizipçilik, bencillik, yalan-dolana başvurma, adamcılık… Bakın, saydığım bu unsurlar her iki siyasal oluşumun şuan işine düştüğü durum için söylenebilir mi?

Değişen siyasal yapımızı dizayn edenler, öyle hamleler yapıyorlar ki toplumda düne kadar bildiğimiz her şey alt-üst olmuş durumda…
Örneğin daha düne kadar Türkiye Hükümetlerine küfredenler bugün Türkiye hükümeti tarafından açık açık destek görüyorlar, Düne kadar elçinin-askerin adamı deneler bugün o kapılardan içeri bile alınmıyorlar, düne kadar elçilikte ofisi olanlar bugün elçinin resepsiyonuna gidemiyorlar, düne kadar Rumcu denenler bugün Türkçü oldular, sağcılar solcu, AB’ciler milliyetçi oldu…

Liberalizmi savunlar sosyalizmi, sosyalizmi savunlar liberalizmi savunur hale geldiği KKTC’de tüm dengeler alt-üst edilmiş durumda. Kim kimin yanında belli değil. Eskiden partiler içinde iki üç grup olurdu. ama bu gruplar ideolojik gruplardı.. CTP içinde , “kızılcılar-yeşilciler-birleşik güçler” gibi gruplar var iken bugün “Talatcılar-Soyerciler-Özkancılar” oluştu. Keza UBP içinde de durum farklı değil. Eroğlucular, İrsenciler, At’cılar, gibi yeni gruplar oluştu. Oluşan bu yeni grupların hiçbir ideolojik bakış açısı ve yaklaşımı yok. Sadece birisinin adamı olma gayreti var, ve diğer guruba sayısal üstünlük kurma amacı…hepsi bu..

Bugün siyaseti şekillendiren bazı “atanmış” isimler bir gece aynı mekanda CTP ileri gelenleri ile ertesi gece aynı mekanda bu kez UBP ileri gelenleri ile yemekte buluşup “ülke gündemini şekillendiriyorlar”.
Bugün aynı atanmış kişiler devletin zirvesi ile oynadıkları gibi (şu bakan olsun bu olmasın) devletin kurumlarına da açık açık müdahalelerde bulunuyorlar. Bakın Özkan Beye de Ferdi Beye sorun BRT’nin başına Mete’yi getir mi? aynı şekilde Hüseyin ağabeyi TAK’a müdür yaparlar mı? UBP içinde İrsen Bey dışında kime sorarsanız bu isimleri veto eder. Kötü isim olduklarından veya işlerini kötü yaptıklarından değil. Ama siyaset bu isimlere geçit vermez. Particilik bu anlayışa terstir çünkü. Bunun tersinin olabilmesi için tümden düzenin ve sistemin değişmesi gerekir. Eğer Devlet üretme çiftliğinin müdürü UBP li ise TAK’ın da BRT’nin de öyle olması gerekir. Eğer hükümette CTP varsa CTP’li olması gerekir. Sistem değişmeden, bireysel değişim olmaz!

Şimdi birileri bu kritik yerlere sisteme karşı bir şekilde atamalar yaptırarak alt-üst olmuş siyasal yapıyı daha da karmaşık bir hale sokmak istiyor. Göreceksiniz birkaç ay sonra siyasetimizde daha ne “olmazları”“olur” hale gelmiş olarak göreceğiz…




Derviş EROĞLU: Tam 14 sene oldu Kadıköy’de galibiyet yüzü görmeyeli. Neyse artık gelen sene…
Ertan BİRİNCİ: Bu yılda olmadı, ama üzülmeyin şampiyon oldunuz. Teselli ikramiyesi yani…
Akın AKTUNÇ: Ne olacak bu LTB’nin halinden sonra ne olacak bu cimcomun hali ..
Göktürk ÖTÜKEN: Bugün saat ta 16’ta sarayın arka giriş kapısında davul ve zurnacı ile sana kahve içmeye geleceğiz. Aman içerde ol da bir rezillik çıkmasın.
Mehmet EZİÇ: Bugün Eziçlerde Fenerbahçelilerden para almayacağınızı açıklamanız büyük bir centilmenlik örneği oldu. öğlen uğrayacağım Lefkoşa Eziç’e..
Ali KİŞMİR: Halil Sezai senin için söylüyor --isyanım var…dinle anca açılırsın…
Gökhan GÜLER: Bugün Allahtan meclis yok, olsaydı bilirdim ben sana yapacağımı…
Ferdi Sabit SOYER: Güzelyurt’tan sonra Gazimağusa’yı kaybetmeniz işi zora soktu. Genel Başkanlıkta ibre Özkan Beye döndü..
Özkan YORGANCIOĞLU: Güzelyurt ve Gazimağusa’dan zaferle dönmeniz sizin tarafta moralleri epeyce düzeltmiş diyorlar. Ama sevinmek için henüz çok erken..
Şerife ÜNVERDİ: Anneler günü mesajınızı aldım çok teşekkür ederim, ama keşke mesaj bana değil de hanıma gelseydi daha yerine olurdu.
Abdullah İŞKEY: Güner Göktuğ’un bir süre gözüne gözükme bence. Bu arada uzlaşı için yaptığınız fedakarlığa şapka çıkartmak lazım..
Güner GÖKTUG: Genel sekreterlik konuşmanızda söylediğiniz sözler birçok arkadaşınızın size darılmasına yol açmış. Keşke daha yapıcı olabilseydiniz.
Ahmet KÂŞİF:Artık bir karar verme zamanı geldi de geçiyor bile. Grubunuzun yarısı yeni parti derken yarısı da içerde mücadele diyor.
Turgay KONTİ:Zamanında öyle bir gaz verdin ki senin ki şimdi gazdan ayağını çekemiyor. Ne olacak bu gidişle sonumuz?
Hasan SERTOĞLU: Belediye seçimlerinden sonra şimdi aynı kişiler milletvekilliği için baskı yapıyorlarmış. Bizce bu dönemde gaza gelmemek en iyisi ama gene de siz bilirsiniz.
Fuat NAMSOY: Genel Sekreterliği bıraktığınızdan sonra yeniden huzura kavuşmuşsunuz. Önceki gün sizi Karşıyaka’da atın üstüne dörtnala giderken görmüşler.
Oğuz KÖSE:Büyükkonuk Belediye başkanlığı aday adaylığınıza Saray’dan da olur gelmiş ve tam gaz yola devam kararı almışsınız.
İrfan Tansel DEMİR:Geçtiğimiz akşam Dikmen’da bazı önemli kişileri ağırlamışsınız ve sizde vekillik için şansınızı bir kez daha denemeye karar vermişsiniz.
Ulus AYBARS:Geçen akşam kızınızı dünya evine sokmuşsunuz. Düğünde giydiğiniz smokinler ise sizi epey genç göstermiş.
Erol ATAKAN:Yeğeninizin düğünde sizde beyaz smokini tercih etmişsiniz. Bu arada koroya devam mı? Yakın bir tarihte konser falan var mı?
Kemal ALTUNCUOĞLU:Bir avukat hakkında tefeci diye söz edince soluğu mahkemede almışsınız. Ne memleket olduk değil mi?




GÜNÜN SÖZÜ
“Geçen yıl beraberliğe sevinen Galatasaraylılar, bu yıl yenilgiye seviniyorlar. Kadıköy adamı delirtir diye boşuna söylememişler. “
Alihan Pehlivan


BİZİM TEMEL
Temel ile Cemal eve iki kadın getirmişler. Yatmadan önce kadınlar;
'söylemedi demeyin, biz dönmeyiz' demişler.
Temel;
'ha pura bizimdir, istediğunuz kadar kalabilursunuz da!'


GÜNÜN FOTOGRAFI
Burası Kadıköy buradan çıkış yok….

Bu haber 289 defa okunmuştur
  • LONDRALI  U.K - 14.05.2013 hahahAHAAA burdan cikis yokmus .oyleyse 2 senedir nasil cilildi ? SAMPIYON GS OLARAKTAN . kandirma cocuklari . . sen yanlis yollardasin , cocuklari olsun arkana takma ... ALIHAN IM GUZZUMMM ..
  • Şampiyon Galatasaray Galatasaray  Girne - 14.05.2013 Biz geçen senede bu senede şampiyonluğa seviniyoruz alihan bey.senin futbolcuların maçtan sonra 2.liğe seviniyorlardı.3 sene önceda bursasporun şampiyonluğunda timsah yürüyüşü yapan sizin taraftarınızdı :)

:

:

:

: