“Güney’e de su verebiliriz”

Türkiye’nin Lefkoşa Büyükelçisi Halil İbrahim Akça, Türkiye’den su getirme projesinin hedefleri arasında, çözüm durumunda Güney Kıbrıs’ın içme ve kullanma suyu ihtiyacının temininin de bulunduğunu söyledi.

Türkiye’nin Lefkoşa Büyükelçisi Halil İbrahim Akça, Türkiye’den su getirme projesinin hedefleri arasında, çözüm durumunda Güney Kıbrıs’ın içme ve kullanma suyu ihtiyacının temininin de bulunduğunu söyledi.

Doğu Akdeniz Üniversitesi İşletme ve Ekonomi Fakültesi, Dünya Su Günü çerçevesinde “KKTC Su Temin Projesi ve Etkileri Değerlendirme” konulu panel düzenledi. DAÜ Senato Salonu’nda yer alan panele Türkiye’nin Lefkoşa Büyükelçisi Halil İbrahim Akça da katılarak bir konuşma yaptı.

“GELEN SUDAN GÜNEY’E DE VERMEK MÜMKÜN”

Kıbrıs’ta çözüm olması durumunda içme ve kullanma suyuyla sınırlı olmak üzere Türkiye’den gelecek suyun Güney Kıbrıs’a da verilmesinin mümkün olduğunu ifade eden Akça, yıllık 75 milyon metre küp suyun 30 milyon metreküpünün KKTC’nin ihtiyacını karşıladığını kaydederek şunları söyledi: “İlk etapta tarımsal sulamadan vazgeçilerek acil bir su verme söz konusu olabilir. Ama çok gerçekçi değildir. Eğer Güney Kıbrıs’a aynı proje kapsamında su temin edilmesi söz konusu ise projenin kapasitesi artırılır. Nitekim buraya gelen suyun kaynağında 700 milyon metreküp kapasite rezerv var. Kaynakta sıkıntı yok Hem Kuzey’in hem Güney’in ihtiyacın fazlasıyla karşılayabilecek kapasite söz konusudur.”

“KIBRIS TÜRKÜ ADADA KALICIDIR”

Akça, su ve elektrik projesi ile diğer alanlarda KKTC ile Anadolu arasında kurulan bağlarla Kıbrıs Türkü’nün adada kalıcı olduğunu ve geleceğini inşa etmekte olduğunu gösterdiğini, böylece Kıbrıs Türkü’nün adada geçici olduğunu düşünenlerin de bu beklentilerini değiştirdiklerini söyledi.

Türkiye’nin Lefkoşa Büyükelçisi Halil İbrahim Akça Türkiye’den su getirme projesinin öncelikli hedefinin KKTC’nin su ihtiyacının karşılanması, ikinci hedefinin tarımsal sulama, üçüncü hedefinin ise adada çözüm olması durumunda Güney Kıbrıs’ın da içme ve kullanma suyu ihtiyacının temini olduğunu ifade etti.

“ÇOK ÖNEMLİ KISMI SIZINTIYLA KAYBOLUYOR”

Akça, suyun zayi edilmemesiyle ilgili olarak; içme suyu şebekelerinde ciddi kayıplar olduğunu, kanalizasyonlardan su toplama şebekelerinde de çok eksiklikler bulunduğunu, atık su şebekesiyle toplanan suyun tekrar arıtılarak tarımsal kullanımını sağlayacak atık su arıtma tesislerinde de ciddi eksikliklerin bulunduğunu söyledi. Akça, “Böyle bir ortama suyu verdiğiniz zaman, suyun yarı kullanım faydasından vazgeçmiş olacağız. Çok önemli kısmı sızıntı şeklinde kayboluyor. Kullanılan su tekrar toplanmıyor. Toplanan su da tekrar arıtılarak tarımsal sulamada kullanılamıyor. Bu çok ciddi kayıp ve aynı zamanda maliyetlerin katlanması anlamına geliyor” dedi.

“SU İÇİN TÜRKİYE’DEN KABLOYLA ELEKTRİK ÇOK ZOR”

Türkiye’den kablo ile elektrik konusuna da değinen Büyükelçi Akça şunları söyledi:“Bazı fikirler var. Doğrudan doğruya Türkiye’den kablo çekip suyla ilgili elektriğin buradan karşılanması diye. Bu çok zor böyle bir kablo çekilemez su için. Buradaki piyasa düzenlemesi de bu haliyle buna uygun değil. Elektik sorunun daha geniş ölçekte ele alınarak çözülmesini de zorunlu kılıyor suyun gelmesi…”Tarımsal ürünlerin üretimi ve pazarlanmasıyla ilgili şimdiden planlama yapılması gerektiğini söyleyen Akça, KKTC’den Türkiye’ye ihracat konusundaki sıkıntıların maliyetler, gıda güvenilirliği ve standartlar olduğunu söyledi.Akça, KKTC’nin gerekli gıda güvenilirliği ile standartları yakalayamaması durumunda Türkiye’nin yapabileceği bir şey olmadığını ifade etti.Akça, “Bu standartlar karşılanmadıkça bu ürünler hiçbir yere giremez” dedi.

ÖZTOPRAK

DAÜ Rektörü Prof. Dr. Abdullah Öztoprak da, KKTC’de plansız ve programsız kullanılması nedeniyle 40-50 yıl içerisinde su kaynaklarının önemli bir bölümünün kaybedildiğini, mevcut sulardaki tuzlanma oranlarının da arttığını söyledi.Öztoprak, aynı hataların Türkiye’den gelecek suyun kullanımında da tekrarlanmaması dileğinde bulundu.
Bu haber 3 defa okunmuştur

:

:

:

:

DİĞER HABERLER