Bir Pazar günü…

Bir Pazar günü…


GÖZLERİNİ KAPAT...
Gözlerini kapat...
Yüzünde gezinen güneşi hisset...
Derin bir nefes al...
Sıcacık kahveni yudumla...
Seni yaradana şükret...
İYİ Kİ VARIM...
İYİ Kİ YAŞIYORUM de...
Ayşe TURAL

HER SABAH UYANDIĞIMDA...
Her sabah uyandığımda yaşam sahnesine - benimle birlikte - binlerce hatta milyonlarca insanın adım attığını düşünürüm... Çok heyecanlanırım...
Güne hevesle başlayanlar... isteksizce hayata karışanlar... Başrole soyunanlar...
Bazen kocaman dünyanın benzerini kurmaya çalışırız küçücük dünyamızda... Kimi zaman da birbirimizi seyrederek günlük oyunlarımıza başlarız...
İşte tam da bu noktada şaşar kalırım... Kurulmuş minik oyuncaklar gibi uygun adımlarla gruba katılırız... Ya da alıp başımızı büyük bir cesaretle kendi oyunumuzu yazıp oynarız...
Sanırım HAYAT bu gizemli tarafıyla bizi büyüler...

SEBEBİ VAR
ben seni seviyorsam
düşünüyorsam
özlüyorsam
bunun bir sebebi var...
ay ışıklım
düşünce sarmaşığım
ruhumu erguvana boyuyor
bakışların...
Ayşe TURAL


YAŞINI YAŞIYLA TAMAMLAYAN INSANLAR...
Ister kadın ister erkek olsun; yaşını yaşıyla tamamlayan insanlara bayılıyorum...
Elbette olgun yaşta bir kişinin evlilik/ beraberlik kararını ifade etmek istiyorum...
Yaşama kültürü, görgüsü, hayat olgunluğu, duygusal beklentileri ve fikir uyuşması... Sanırım en güzel yanı da aynı kuşaktan olmak gibi geliyor bana... Böylelerini görünce nazar değmesin, diyorum hep...
Öyle güzel bir el tutuşları var ki! Öyle güzel birbirlerine yaslanışları var ki…

BIR GÜNEŞ GIBI...
Bir güneş olun bugün... Sabah, neşeyle doğan güneş gibi her yere ve her şeye dokunun... Dokunduğunuz her şey aydınlansın... Güzelleşsin...
Iyiliklerle, sevgiyle, yaşama sevinciyle hepinize GÜNAYDIN...

ANLAMAK İSTİYORUM...
Zaman zaman anlama yeteneğimin yetmediğini görüyorum...
Saçma sapan işler yapanları anlayamıyorum mesela...
Ne kadar küçücük beyne sahipler, diye düşünmeden edemiyorum...
Algılama güçlüğü çekenleri anlayamıyorum mesela... ( Belki de işlerine öyle geliyordur.)
Basit olayları gözlerinde büyütenleri...
Olura olmaza dertlenenleri....
Pireyi DEVE yapanları...
Beni dinleyin...
YAŞAM denilen HAZİNEyi incir çekirdeğini doldurmayan bahanelerle ZİYAN ETMEYİN lütfen...

SEVİNCİN KIYISINDA
papatya saçlarını
uzatıversene maviliklere...
hüzne uyanmak zamanı değil şimdi...
sen
susarken bile gülücüklere
kırlangıç telaşlarını bir yana bırak...
ideolojik kırılmalardan
kaçalım sevdanın saçaklarına...
aşk
keşfedilmeyi beklerken
gözlerim kıyılarına vurmuş
içimde sessizce büyüyorsun...
Ayşe TURAL

KIBRIS'IN BİTMEYEN BAHARLARI...
Bugün hava BAHAR kokuyordu... Kıbrıs'ın bitmeyen baharıdır bu... Çiçek kokularına bular zamanı... Güneş, kışı unutturur gibi ısıtır sizi...Kuşlar neşeyle şakır dallarda...İçiniz kıpır kıpır olur...
İşte tam da bu zaman YAŞAMAYI daha bir seversiniz...


FARKI NE?
Dün sabah gökyüzü, benim tanıdığım gökyüzüydü... Gökte parlayan güneş de aynıydı sanki, sadece daha neşeliymiş gibi geldi bana... Yollar aynı yollardı... İnsanlar aynı insanlar... sanki... galiba...acaba?
Bu sabah uyandığımda da hemen her şey aynı... Aynı değil elbette... Dün günlerden salı, bugünse çarşamba...
Birbirine benzer gibi görünen günleri farklı kılmalı aslında... Bu da ZAMANı sadece bizim kendi başımıza değiştirebileceğimiz, ona yeni anlamlar yükleyebileceğimiz demek oluyor...
Peki ne duruyorsunuz?
Haydi yeni kararlar alın...
Hayatınıza yeni renkleri, insanları davet edin...
Hem de sevgiyle...

HAYATIN PATİKALARI...
Hayattaki birincil görevimiz nefes almak, varlığımızı sürdürmek, kısacası YAŞAMAK… Bunu yaparken de bir keşiş gibi hayatın patikalarında sakin ve dikkatli yürümek…
BEKLEMELER BİTER BİR GÜN...
Beklersiniz... Beklersiniz... Oysa beklemeseniz de ilk adımı siz atsanız ne olur... Gurur ya da inat denilen şey var ya... Hep hayatımızı mahveden o...
Sonunda beklemeler de biter bir gün, küsmeler başlar... Anlaşılmamaktan doğan küsmeler... Sırtımızı döneriz başkalarına, yalnızlığımıza gömülmek adına... Doğru değildir elbette... Doğru olamaz...
Haydi ŞİMDİ tüm hırçınlıklarınızı bir kenara bırakıp, önce yakınınızdaki kişiden başlayın işe... Elinizi uzatın dostça, yüreğinizi açın sımsıcacık... Ne kadar kocaman açarsanız kollarınızı, bilin ki size sarılacak o kadar kişi bulursunuz...
Yaşamı paylaşın, sevgiyle dinleyin, çözümler üretmeye çalışın... Başkalarını düşündükçe, onları mutlu ettikçe kendinizin gitgide daha mutlu olduğunuzu hissedeceksiniz...
HAYDİ, HAYATI PAYLAŞIN...
UNUTMAYIN PAYLAŞTIKÇA ÇOĞALACAKSINIZ...

ÖĞRETMEN OLURDUM
Önce siz EĞİTİM alıyorsunuz, ardından da eğitim neferi olarak yıllarca, hatta ölünceye kadar topluma hizmet veriyorsunuz.
Siz, okul ve eğitim ayrılmaz bir parçanız oluyor. Hayatın her döneminde de öğretme ve öğrenme arzunuz hiç bitmiyor… Bence olağanüstü güzel!
Dünyaya bir daha gelseydim, yine 'ÖĞRETMEN' olurdum.

AKŞAMIN HÜZNÜ...
Akşamlar gerçekten de HÜZÜN doludur. Ömrün son demleriymiş gibi bir duyguya kapılırız… Sokaktaki sesler azalır, kapı önünde oyun oynayan çocuklar evlerine gider…
Ortalık ıssızlaşır… Kapanır birer birer kapılar… Sokak lambaları yanar… Evde buluşma zamanıdır şimdi, yorgun dizler molada…
Günün telaşı, hengamesi biter… Güneş batmıştır, guguk kuşları son çağrılarıyla uykuya dalar… Serçeler yuvalarına döner…
Bir gece kuşu çığlığında, siyah şalını omzuna alır gece… Ucu ile dağları, ağaçları yavaşça örter… Dokunduğu her yer uykuya dalar…

YAŞAMIN GÜZELLİKLERİ
Yaşamın güzellikleri ıskalamaya gelmez. Güzellikler de hep ayrıntılarda gizlidir... Yani küçük şeyler... Aslında bizi en mutlu edenler de küçük şeylerdir.... Küçük şeyler...'

İSTENİRSE...
Yağmurlu bir sabah… Geçen haftadan anlaştığımız gibi pazartesi günü 11.00 de Bayraktar Ortaokulunda olmalıyım. Gideceğim yere erken gitmek, zamanında ulaşmak gibi bir düşüncem vardır her zaman…
Girne – Lefkoşa arası 20 dakikayı bulur. Arabamı sakin ve güvenli kullanırım, çevremi seyrederek gitmeyi severim…Gönyeli çemberinde trafik tıkanmış… Üreticilerin protestosu var… Bir sürü tarım aracı yolda bekliyor. Bir yerden sonra geçmeye imkan yok…
Camı açıyorum 30- 35 yaşlarında bir genç… Ona okulda konferansım olduğunu, yetişmem gerektiğini anlatıyorum. Bir arabalık yer açılsa trafik yavaş ama yine de akış halinde olacak…
Bir dakika, deyip yanımdan ayrılıyor. Beş dakika olmadan kocaman araçlar yavaş yavaş kenara çekiliyor ve bir arabalık yer açılıyor… Ne kadar teşekkür etsem azdır, o duyarlı gence… Teşekkür etmek için bakınıyorum ama onu göremiyorum…
Önemli olan, bir davranışın amacının, başkalarını zor durumda bırakmaması… Amacı aşıp topluma rahatsızlık vermemesi… Vatandaş tepkili olmasın… Kısacası hedef şaşmasın… O zaman bu protestolarda biz de gönülden yanlarında oluruz…
Tam zamanında okuldayım. İstenirse, iyi niyetle toplumda her şey düzen içinde gerçekleşebilir. Sosyal yapı bunu gerektirir. Elbette her birey, kendine düşeni saygı çerçevesinde yaparsa...
Sevişme
yastıkta saçların
harman misali
düşler
kuştüyü yataklarında...
zaman
suya düştü...
aynaya yansıdı gövden
buğusu
gökkuşakları
boyadı gökyüzünü...
umudun gülleri açtı
yanaklarında...
kırlangıç uykusu düştü
tenine...
Ayşe Tural


' YAŞ, BİLGELİĞİN ŞAFAĞIDIR...'
Bu derin anlamlı sözün kime ait olduğunu bilemiyorum ama sizinle paylaşmak istedim.
Bizim kuşak, orta yaş kuşağı bunun anlamını çok iyi bilir. Gerçekten de yaş aldıkça olgunlaştığımızı hissederiz. İyi niyetli, sevecen ve keyifli bir yüreğe sahip oluruz...
Daha sabırlı olduğumuzdan uysalızdır... Ilımlıyızdır... Sanki kendimizi, tüm dünya ile BARIŞ imzalamış gibi hissederiz...
İncir çekirdeğini doldurmayan tartışmaları çoktaaaan unutmuşuzdur... Yaşamdan beklentilerimiz sadece ve sadece İÇ HUZUR... SEVGİ... KEYİF...NEŞEdir...
Bu nedenledir ki ' Yaş, bilgeliğin şafağıdır...'
Sevgilerinize sevgimi ekledim... Güzel bir gün olsun...

SANKİ AŞK GİBİ
senin kışların için
yüreğimde sakladığım
kış güneşlerim var...
minik bir ağustos böceği
çıkıp oturmuş sevda telime...
gözlerimse
umudun ve neşenin yeşilinde...
yakındır bahara durması
badem ağaçlarının...
Ayşe TURAL




ZOR ZAMANLAR...
' Zor zamanlar daha iyi insanlar yaratır.'
Çevremize alıcı gözle bakıp araştırdığımızda sözün doğruluğunu daha iyi anlamak mümkün elbette...
Aslında kendi hayatınızda da böyle örneklere rastlamışsınızdır... Hatta belki de SİZ böylesiniz...
Zorluklar insanı daha kararlı, daha hevesli kılar... Başarılarınızda mutlaka azim denilen kararlılık yer almıştır...
Gençlere bu güzel duruşunuzu yansıtın, hissettirin... Hatta yaşadığınız zorlukları anlatın...
Hayatın gerçeklerini sizden öğrenme fırsatı bulsunlar...



YENİ GÜN
her yeni gün
şaşkına çevirir beni
ilk defa görürüm denizi
ve
ilk defa masmavi gökyüzünü...
bu kelebek de nerden çıktı şimdi
ya bu bal arısı?
ruhum
yeryüzüyle bulutlar arasında
bir yerlerde sanki...
Ayşe TURAL

YENİ BİR BEN...
Yaşamda zaman zaman bir şeyleri öteleriz... Sonra... daha sonra diye... Ertelemek bazen zaman kazanmak gibi görünse de aslında zarar faiziyle bize döner, diye düşünenlerdenim ben...
Hayat yanımızdan geçip gidiverir... Özellikle ertelenmiş sevgi ve mutluluk olmaz. Bu nedenle zamanlama çok önemlidir. Yaşamımızda sevgiye, aşka ve dostluğa daha çok zaman ayırmalıyız...
Karşımızdakini anlamaya çalışmalıyız. Anlatılanları gerçekten, yürekten dinlemeliyiz... En önemlisi de çevremizde olan bitenin farkına varmalıyız...
YENİ YIL gibi yeni bir BEN mi keşfetsek acaba? Kişiliğimizin bilmediğimiz güzel yönlerini, iyi taraflarını açığa çıkarmaya ne dersiniz?

ÜZÜLMEYiN...
Aşklara ve sevgilere her zaman bir DÖNÜŞ BILETİ bulunur...
Yeter ki hangi yolu seçeceğinize karar verin...
Sağlık, huzur ve iyiliklerle kalın efendim…
Bu haber 2963 defa okunmuştur

:

:

:

: