“ Her yeni gün bize yaşama heyecanı vermeli” diye düşünenlerdenim ben… Düşünsenize yaşamak kadar tatlı, yaşamak kadar heyecan verici ne var? Tıpkı bir şölen gibi…
Çalışma masamdan başımı kaldırıp pencereye bakıyorum. Geçen gün bahçıvanla beraber ağaçları budadık… Alev ağacı, cemileler, mavişler… Ortalık açıldı…
Hala sonbahar havasındaymış gibi ağaçlar, kuruyan yapraklarını döküyor… Birkaç gün süren soğukların dışında kış yaşamıyoruz zaten biz Kıbrıs’ta… Ben şimdiden yemyeşil elbiseleri giyecekleri zamanı bekliyorum sabırsızlıkla…
Soyunan ağaçlar bana hep biraz hüzün veriyor. Gri bulutlarla kaplı gökyüzü, insanın içini üşüten rüzgar… Ağaçların dallarında sallanan son yapraklar da öteye beriye savruluyor… Tıpkı sonlanan hayat gibi… Yavaşça batan güneş gibi…
Bütün zamanlar çok değerli olmalı: Çocukluk, ilk gençlik, yetişkinlik ve yaşlılık gibi…
GÜNAYDIN...
Güneşi gören yüzünüz gibi yüreğiniz aydınlansın...
Sevgiye...
Saygıya...
Dostluğa açın kapılarınızı...
Neşe yer bulsun sofranızda...
Günaydınlarınız çok olsun...
Ayşe TURAL
GICIR GICIR BİR ARABA GİBİ...
Hayata yepyeni, sıfır kilometre bir araba gibi başlarız aslında... Kesinlikle ondan daha dayanıklı ve mükemmel... Yıpranma süremiz bayağı da uzundur... Bu noktada çok şanslıyız, şükürler olsun...
Zaman içinde biraz tamirat görürüz. Boyamalar, düzeltmeler, küçük de olsa parça değişikliklerine gidilir... Olsun, önemli olan son noktaya ayakta varabilmektir...
Şimdi bu da nereden çıktı demeyin. Kendinize iyi bakın diye söylüyorum. Bu sabah güzel bir gün karşıladı bizi... Güneşli... Bahardan kalma...
Böyle günlerde en büyük keyfim elime bahçe eldivenlerini takıp biraz çapa yapmak, varsa birkaç dal budamak... Birkaç gündür yağmur yağmadığından bahçeyi sulamak...
Dikkat ettim çapayı gereğinden fazla sıkı tutuyorum. Hortumu da öyle... Düşündüm, yıllardır bana hizmet eden ellerimi, ayaklarımı hatta gözlerimi... Kısacası tüm bedenimi ve ruhumu ne kadar dikkatli kullandım?
Kendime yorgunluk kahvesi yapıp oturdum... Ayaklarımı bambu koltuğa uzatıp bahçemi seyrederken kendimi sorguladım...
Sonuç bayağı iyi... Kendime AFERİN dedim elbette... Yine de aynı dikkati her adımda göstermem gerektiğini de aklımın bir köşesine yazdım... Kendime iyi bakarsam, kalan ömrümü sağlıkla geçirebilirim...
Kendinize alıcı gözle bakın bakalım, sizde durumlar nasıl?
Sevgiyle...
SAVAŞLAR OLMASIN...
savaşlar olmasın
acıya, korkuya doğmasın sabahlar...
savaşlar olmasın
açlığa, susuzluğa uyanmasın çocuklar...
savaşlar olmasın
silaha, bombaya dokunmasın gençler...
ve
savaşlar olmasın
karanlığa
ölüme
tutsak olmasın insanlar...
Ayşe TURAL (Bir türlü dinmek bilmeyen savaşlar için...)
HAYATIN ANLAMI...
Günlük koşuşturmacalarımız içinde biraz durup kendimize bakmayız, nereye koşuyoruz, diye... Evrende varoluş nedenimizi hiç sorgulamayız. Aslında ilk bakışta buna gerek yok gibi de görünüyor. Ne var ki her şeyin bir sebebi var ama... Üstelik her şey karşıtıyla ve tamamlayıcısıyla var hem de...
Canlı cansız nesneler, hayvanlar, bitkiler ve insanlar... İnanılmaz bir denge ve güzellik taşıyor. Mucize gibi bir şey… Evren de hepsine ayrı ayrı ev sahipliği yapıyor.
Ama nedense insanoğlu kendini, hepsinden üstün sayıyor ve durmadan her şeye hükmediyor. Bu sahipleniş o kadar inanılmaz boyutlarda ki; yaşamdaki her şeyin dengesini bozuyor.
Yaptığı her işin, her davranışın doğayı alabildiğine yozlaştırdığını, dengeleri alt üst ettiğini fark etmiyor. Ya da fark etmek işine gelmiyor demek daha doğru belki...
BİRİ BİZİ...
biri bizi DÜŞÜNDÜĞÜ için hayata bağlanabiliriz...
biri bize DEĞER VERDİĞİ için başarıdan başarıya koşarız...
biri bize GÜLÜMSEDİĞİ için o anı daha çok severiz...
biri bize GÜVENDİĞİ için dürüst oluruz...
biri bizi SEVDİĞİ için ona AŞIK olabiliriz...
Birini sevdiğimiz zaman EKSİK YANIMIZ TAMAMLANIR... BÜTÜN OLURUZ...
Ayşe TURAL
BİZ KADINLAR
' Siz seyirci kalamazsınız oyunlara; hemen katılmak istersiniz. Ve oyunları istediğiniz biçimde değiştirmek istersiniz...
Kadınlarla oynanmaz; hemen canları sıkılır. Bir kere rollerini ezberlemezler, sonra ' Sen gerçekten oynamak istiyor musun canım? ' diyerek insanın aklını karıştırırlar. Her oyunu bir tartışma konusu yaparlar; akılları yatmadan rollerini katiyen oynamazlar...'
Oğuz Atay/ Tehlikeli Oyunlar s. 49
SAKLA
iki gülüşümün biri
sensen...
bir avuç gökyüzümde
UMUTsan...
ışığınla aydınlanıyorsa
içimin karanlığı...
haydi al beni
kendi gökyüzünde
bir buluta SAKLA...
Ayşe TURAL
YALNIZLIĞINIZI GÜN IŞIĞINA ÇIKARIN...
Bence yalnızlık tozlu raflarda kaldıkça yalnızlığa mahkumdur.
Onu tozdan, karanlıktan ve dört duvar arasında yaşamaktan kurtarın...
YALNIZLIĞINIZI Kuytu köşelerden aydınlığa çıkarınca, başkalarının dikkatini çekeceksiniz...
İşte o zaman, inanıyorum ki yalnızlığınızı paylaşacak harika dostlar, hatta hayat arkadaşı, yol arkadaşı bulacaksınız...
Sevgiyle kalın...
Ayşe TURAL
YALNIZLIĞINIZ
güne sırtı dönük
ayçiçek misali
unutulur dünler
kanar zamanın dal uçlarında...
bir nihavend şarkıda
dibe vurur umutlar
bir çağrıda sonsuzluk düşü
yakar kavurur içini...
sen kalabalıklar içinde
yalnızlar sapağındasın
çabuk mu unutulur
ömrü talan eden sır...
Ayşe TURAL
GÜZEL İŞLER BAŞARANLAR...
Yıllarca pek çok ülkede edebiyat etkinliklerine katıldım. İnanın, her biri ayrı ayrı hayatıma anlam katan toplantılardı bunlar…
'GÜZEL İŞLER BAŞARANLARIN YANINDA HER ZAMAN ONLARA İNANANLAR BULUNUR.' Ben bu güzel etkinlikler sayesinde dünyanın dört bir yanında dostlar edindim. Merhabalarım çoğaldı. Gönül zenginliğim arttı.
En önemlisi de ülkemi, yurdum insanını, sevgiyle, gururla temsil ettim.
Sevgili GENÇLER, yaşamınızda böylesi fırsatları kaçırmayın, hatta siz yaratın. Ülkenizi çok sevin.
Ona olan borcunuzu onu tanıtarak, sevdirerek ödeyin...
Sen-Ben
Sende ben
Sıfatları en aza indirgeyerek
Çocuksu sözdizimiyle
Kendimi bulurum...
Ürkek bakışlarında
Paslı bir dünden kalma
Gövdem...
Renkli düşlerin
Birikimi içimde
Dinginliğine
Pencerelerini kapatır yüreğim...
Ayşe TURAL
BİR GÜNEŞ GİBİ...
Bir güneş olun bugün... Sabah, neşeyle doğan güneş gibi her yere ve her şeye dokunun... Dokunduğunuz her şey aydınlansın... Güzelleşsin...
İyiliklerle, sevgiyle, yaşama sevinciyle hepinize GÜNAYDIN...
Bir Başka Bahar
Dünyama
Kocaman aydınlıkları
Kucaklayıp getiriyorsun.
Sevginin izdüşümü
Dudaklarındaki gülümseyişlerde....
Parmak uçların
Çizerken yüzümü
Saçlarım tutuşuyor ellerinde....
Başka baharlar istemem artık
Bulutsuz göklerime....
Ayşe Tural
GECE GIBI OLABILIR MİSİNİZ ?
Mevlana'nın yedi öğüdünden biridir bu...
Insan olmanın en zor yanlarından biridir; başkasının kusurlarını örtmede GECE gibi olabilmek...
Çocuklarımızın ya da sevdiklerimizin hatalarını görmezden gelebiliriz... Bazen fazla abartınız hatta... Şımartırız... Tepemize çıkarırız...
Önemli olan bize yakın olmayanların da kusurlarına benzer açıdan bakabilmek...
Fazla iyimserlik demezseniz... Yeni işe giren birine anlayış göstermek mesela... Sabırla davranarak hoşgörülü olmak.. Unutmayın hepimiz bir zamanlar acemi çaylaktık...
Ne saçmalıklara imza atmışızdır kimbilir... Utandığımız anlar yaşamışızdır da, birilerinin hoş görüsüyle paçamızı kurtarmışızdır... Sevgiyle andığımız ne çok öğretmenimiz, ne çok yöneticimiz olmuştur...
Deneyin bakalım başkalarının kusurlarını örtmede GECE değil, gecenin TÜLÜ olabiliyor musunuz?
Bir Dilek Tut
bir dilek tut küçüğüm
fırtınalar incitmesin seni
kelebek kanatların
dikkat et kopmasın...
gökkuşaklarından çelenkler yap
başına tak
inan ki sana çok yakışır...
bir dilek tut küçüğüm
sağlıklı, mutlu günler
hiç eksilmesin hayatından...
gül yüzünde güller açsın
gözlerin bulutlanmasın asla
güzelliklerdir senin hakkın...
bir dilek tut küçüğüm
barıştan, dostluktan, kardeşlikten
doğruluktan, güzellikten
ve iyilikten yana ol her zaman...
kocaman mutlu dünyalar kur
küçücük ellerinle, en temizinden...
bir dilek tut küçüğüm
sev kuşu, böceği, dalında gülü
ağacı yeşert, ormanı koru
dallarında kuşlar cıvıldasın
yemyeşil bir ülke yarat
yarat ki cennetin olsun...
bir dilek tut küçüğüm
yuvanda hep mutlu ol
annen, baban, kardeşin
sevgi, saygı ve huzur
senin yüreğinde boy atsın
taze fidanlar gibi...
bir dilek tut bir tanem
başarıların sığmasın
minik avuçlarına
gönlünde her zaman
sevinçler çiçek açsın
gelecek günlerin hep
baharlarla bezensin
sevgilerin güneşi
aydınlatsın içini
TANRIM her zaman seni
esirgesin, korusun...
Ayşe Tural
HER SABAH UYANDIĞIMDA...
Her sabah uyandığımda yaşam sahnesine - benimle birlikte - binlerce hatta milyonlarca insanın adım attığını düşünürüm... Çok heyecanlanırım...
Güne hevesle başlayanlar... isteksizce hayata karışanlar... Başrole soyunanlar...
Bazen kocaman dünyanın benzerini kurmaya çalışırız küçücük dünyamızda... Kimi zaman da birbirimizi seyrederek günlük oyunlarımıza başlarız...
İşte tam da bu noktada şaşar kalırım... Kurulmuş minik oyuncaklar gibi uygun adımlarla gruba katılırız... Ya da alıp başımızı büyük bir cesaretle kendi oyunumuzu yazıp oynarız...
Sanırım HAYAT bu gizemli tarafıyla bizi büyüler...