Ağlar mısınız güler misiniz?

En iyisi, siz ne ağlayınız ne de gülünüz.

En iyisi, siz ne ağlayınız ne de gülünüz.
Yalnız iyi görünüz, değerlendiriniz ve geçiniz. İşte bizim ülkemizde insanlarımız böyle oldu, deyiniz. Evet, bir milletvekilimiz, aldığı maaşın yetmediğinden şikayetçi. Hem de üzgün, çünkü evine ekmek bile alamıyormuş!!
Gördünüz, işittiniz, değil mi?
En az, ayda 7-8 bin lira geliri olan, bazı avantaları ve avantajları bir yana, bu zat evine ekmek alamayışından yakınıyor.
İlahi, milletvekili,
Sizin aldığınız maaş ile 8-10 ailenin geçinmek durumunda olduğunu hiç düşündünüz mü? Bakmayınız siz Başbakanın yıllık fert başına gelirin 15 bin dolara ulaştığı beyanatlarına, atmalarına. Şu anda, asgari ücrete talim eden kaç bin kişi var, kaç bin işsiz güçsüz Allahtan yardım bekliyor. Evet, Allahtan, çünkü devletten ve hükümetten gelen seslere bakılırsa onlar da dilenmek üzere. Ama iyice bakıldığında madalyonun öteki yüzünün hiç de dedikleri gibi olmadığı açıkça görünebilir. Bol maaşlar, avantalar, ek ödenekler, geziler, yemeler içmeler gırla gitsin. İşçiye, emekçiye, memura gelince, para yok. Asgari ücretle iş bulup da çalışana artış da yok. Varsın millet başının çaresine baksın. Bakanların ve hükümetin bakacak zamanı yok. İşler başlarından aşmış. Gezip tozup, onun bunun dertlerine çare aramakla kendi evlerine, ailelerine de bakamıyorlar. Para da yetiştiremiyorlar. Ekmek bile götüremiyorlar, evlerine.
Acıma veya gülme hissine kapılmayınız dostlar. Sadece gerçekleri görmeye çalışınız.
Yakında seçim var. Ceplerinizde paranız olmasa bile birer altın değerinde oyunuz var. Onu olsun iyi değerlendiriniz.
Baksanıza,
Şimdiden bazı kişiler partiden partiye transfer paraları, avantaları sağlamakla meşgul. Bazıları tehdit ve şantaj yaparak değişik menfaatler sağlamak için inanılmayacak davranışlarda bulunuyorlar. Siyaset, ahlak etiğine uymazmış yaptıkları. İnanınız ki yoktur onların defterinde ne ahlak ne de siyasi etik ve kuralı.
Serdar ile Turgay boşuna mı birbirlerine girdiler. “Haass...tir” diyerek birbirleri üzerine yürüdüler. Ne idi paylaşamadıkları? Denktaş ailesinden biri ÖRP’e, Turgay yaklaşmış. Veya tam tersi, Turgay Denktaş ailesinden birini partisine almaya ve aday yapmaya yaklaşmış. Olur mu canım öyle şey? Serdar ve dede Denktaş torununun ÖRP e girmesine izin verir mi. Demokrat Parti, Serdarın partisi durur ve iddialı iken bir Denktaş’ın ÖRP e girmesi düşünülemez. Gerçi meclisteki tartışmada bundan bahsedilmedi ama derinlerden gelen bir fısıltı kulağımıza bu olasılığı aktardı.
Kimileri ekmek parası derdinde, kimileri oy, kimileri milletvekilliği, bakanlık, müsteşarlık.. Yağma Hasanın börekleri. Tam da zamanıdır. Ye Mehmet’im ye!! Bu böreklerin tadına doyum olmaz.
Vatandaş da ekmek bulamazsa “pasta ve börek” yesin. Yiyebilirse!!
Ne ağlayınız ne de gülünüz. Görünüz, anlayınız ve değerlendiriniz.
Nisana, hatta seçim gününe kadar, bekleyiniz daha çok şeyler görecek ve işiteceksiniz.
İşte, insanlarımız, artık bu hallerdedir. Kimse dostunun, komşusunun haline bakmaz oldu. Karnı tok muymuş, aç mıymış.... Hastamıymış, yardıma ihtiyacı mı varmış...
Herkes kendi gemisini kurtarma, kendi evine ekmek götürebilme derdinde.
Öyle olunca da size ne deseler beğenirsiniz:
VÜCUT BİR GEMİ,
AKIL YELKENİ,
KULLAN KENDİNİ,
GÖREYİM SENİ. Milletvekillerimizin ve milletvekilliğine, bakanlığa soyunanların sizlere bu tavsiyesine iyi kulak veriniz.
Bu haber 27 defa okunmuştur

:

:

:

: