İlahiyat Fakültesi'nden Mesnevî ve Tıp’ta Sanat Konulu panel

Yakın Doğu Üniversitesi (YDÜ) İlahiyat Fakültesi Çarşamba Konuşmaları çerçevesinde Turuncu salonda “Sanatın İki Farklı Alana Yansıması: Mesnevî ve Tıp’ta Sanat” konulu bir panel düzenlendi.

Yakın Doğu Üniversitesi (YDÜ) İlahiyat Fakültesi Çarşamba Konuşmaları çerçevesinde Turuncu salonda “Sanatın İki Farklı Alana Yansıması: Mesnevî ve Tıp’ta Sanat” konulu bir panel düzenlendi. Yöneticiliğini YDÜ İlahiyat Fakültesi dekan yardımcısı Yrd. Doç. Dr. İhsan Kahveci’nin yaptığı panele YDÜ Eczacılık Fakültesi’nden Dr. Mehmet İlker Gelişen ve Sakarya Üniversitesi İlahiyat Fakültesi’nden Yrd. Doç. Dr. Sezai KÜÇÜK konuşmacı olarak katıldılar.

Dr. Mehmet İlker Gelişen sunumunda “Tıp ve Sanat” konusunu ele alarak sanat, anatomi ve çeşitli hastalıklar arasındaki ilişkilere dikkat çekmti. Bu kapsamda ressam Rembrandt’a ait “Dr. Nicolaes Tulp’un Anatomi Dersi” adlı tablonun özelliklerini vurguladı Peter Paul Rubens ve Luca Signorelli gibi eserlerinde anatomi çalışmalarını ön plana çıkaran ressamlardan söz etti.

Konuşmasının sonunda Van Gogh’un resimlerindeki sarı noktaları açıklanmaya çalışan Dr. Gelişen Michelangelo’nun insanın yaradılışı çizimindeki Beyin benzetmesi vurgulamasıyla sunumunu sonlandırdı.

Yrd. Doç. Dr. Sezai Küçük ise “Mevlânâ ve Mevlevîlerde Sanat” üzerinden sunumunu gerçekleştirdi. Sanatın esasen Yüce Allah’ın cemâl sıfatının bir yansıması olduğuna, sanatta estetik yanında ahlâkî duruşun önemli olduğuna vurgu yaptı.

Sanatın ifade tarzları arasında bulunan musikî, sema, şiir, hat, tezhib vb. sanatları icra eden Mevlevîlerin Mevlâna ve fikirlerinden ilham aldıklarını, diğer bir ifadeyle Mevlânâ’nın bütün bu sanatkarlar üzerinde etki bıraktığını dile getiren Yrd. Doç. Dr. Küçük, Mevlevî sanatkarlardan saat tamircisi “muvakkit” Ahmet Eflâkî Dede’den söz ederek konuşmasını tamamladı.

Panelin sonunda son sözü alan Yrd. Doç. Dr. İhsan Kahveci ise aslında Allah’ın sıfatları arasında “Yaptığı ve yarattığı her şeyi mükemmel Yaratan” manasındaki “sâni‘” sıfatının bulunduğundan bahisle sanatkarların yaptığı işin aslında gerçek sanatkarın sanat eseri olan kainatı keşfetmek ve onu eserine yansıtmaktan ibaret olduğunu belirterek oturumu kapattı.
Bu haber 27 defa okunmuştur

:

:

:

:

DİĞER HABERLER