Bugün 1 Mayıs .
İşçinin, emekçinin bayramı.
Kısaca, bu bayramın kaynağına inelim.
1650‘li ve 1880’li, yıllarda Avustralya ve ABD‘de günlük çalışma saatinin, 12-14 saatlerden, 8 saate indirilmesi amacı ile işçilerin, işverene ve siyasi idareye karşı, yapmış oldukları, sokak eylemlerinden sonra 8 saatlik çalışma, iş gücünü elde etmeleridir.
Bu hak elde edilirken , çok büyük mücadeleler olmuş, bir çok kişi polis tarafından tutuklanarak , mahkemelere sevk edilmişti.
Sonuçta dünyanın bir çok ülkesinde, 8 saatlik çalışma, iş günü kabul edilmiş, işveren ve işçi temsilcilikleri tarafından yapılan, toplu iş sözleşmelerinde de, yerini almıştır.
Dünyada, bir çok demokratik ülkede 8 saatlik iş günü çalışma yasalarına girmiştir.
İşte bu elde edilen, 8 saatlik çalışma hakkı, bu hakkın, elde edilmesi için başlatılan mücadelenin, 1 Mayıs gününe tekabül etmesi sonucu her yıl 1 Mayıs işçiler tarafından çeşitli etkinliklerle, kutlanmaktadır.
Bizim ülkemizde de 1 Mayıs İşçi ve Bahar Bayramı olarak, kutlanmaktadır.
Bu gün d, bu kazanılan hak adına ülkemizde de bir çok etkinlikler olacaktır.
Dünyada, bu hakkın kazanılması ile ilgili, yapılacak kutlamalara Fransa’dan çıkan bir haber gölge düşürdü.
Gölge düşürmek bir yana fırtına sessizliği getirdi.
Umarım, bu günkü kutlamalarda bu fırtına öncesi kıyamet için yüksek sesler çıkar.
Getirilmeye çalışılan ve bu elde edilen hakkı, ortadan kaldıracak olan teşebbüsleri, akamete uğratır.
AB‘nin, kurucu ülkelerinden olan Fransa’da bin bir meşakkatle elde edilen, bu hakkın, ortadan kaldırılması için çok ciddi girişimler var !
Örneğin; günlük azami çalışma saati olan 10 saat, 12 saate.
İş sözleşmesinde, değişiklik yapmak isteyen işçiler işlerinden atılabilecek.
Fazla mesailerde, 5 katı daha az ödeme yapılacak.
Yasa tasarısı, şirket ve iş verenlere, çalışanların mesai saatlerini artırmanın yanında, maaşlarını, düşürme yetkisi veriyor.
18 yaşından küçük olanlara verilen, çıraklık eğitiminin, günlük 19 saate kadar, çalıştırabilmesine, yetki veriyor.
Bu yasa tasarısı Fransa’yı, bir birine kattı.
İşçi ve işçi örgütleri, yollara sokaklara döküldü.
Fransa’daki işçi sendikaları bu yasa tasarısını “Kazanılmış hakların geri alınması“ şeklinde yorumladı.
Fransa’nın bir çok şehrinde gösteriler devam etmekte.
Bu gün de, çok büyük gösterilerin olacağı haberleri, verilmektedir.
Fransa’daki bu tasarı ile AB‘nin vahşi bir kapitalist sürece doğru, freewheel akışla gittiğini göstermektedir.
İnsan haklarının beşiği olan Fransa’da, böyle bir yasa tasarısının, çıkarılmaya çalışılması bundan sonra sırada, sosyal haklar ve diğer hakların, ortadan kaldırılması düşüncesini, doğurmaz mı ?
Bunu AB‘de yapmaya çalışan, Fransa’dan sonra başka AB’a üye devletleri, yok mu ?
AB zaten kapitalist bir birlik.
AB‘nin oturduğu zemin kapitalist bir zemin.
Sıra diğer AB ülkelerinde.
Bu gün meydanlarda, 1 Mayıs nutukları atacak sendikacılara ve siyasilere hangi AB‘ne girmek istediklerini hatırlatmayı, bir görev saydım.
Ayrıca AB için yanıp tutuşan, solcu olarak geçinenlere de.
Sonra Yalçın Cemal, demedi demeyin.
Kutlamaları bırakın.
Hakların, ayaklarınızın altından kaymasını, engellemeye bakın.