Yalçın CEMAL
yalcincemal@hotmail.com
Anavatandan gelen su, Geçmiş iktidarın, büyük ortağının, sekter tavrı ile gelen tüketicilere, ulaştırılamadı.
Bir çok, yerleşim yerinde insanlar susuzluktan “Vrak, vrak “ediyor .
2015 Kasımında çeşmelerden, akması gereken su CTP, ağırlıklı, hükümet sayesinde halen barajda durmakta.
Veya denize akmakta.
Yazık değil mi ?
Onca ton suyun, denize akması, günah değil mi ?
İnsanımızın, bu denli suya ihtiyacı olduğu, bir ortamda suyun akışına takoz konur mu ?
Bu sütundan, çok yazdım .
Su geldi, akışını, engellemeye kalkışanları, alıp, gideceği yere varacaktır diye .
Beş ay gibi bir gecikme ile, bu ayın, en çok sonuna doğru, suyun Belediyelere verileceği konusunda, yetkililerden açıklama yapılmıştır.
Su hayattır.
Yaşamın, vaz geçilmez ana unsurlarından biridir.
Tüm KKTC‘de ikamet edenlerin gözü Geçitköy’e çevrilmiştir.
Bir çok Belediye Başkanı, feryat ediyor.
Suyu verin. Bedelini sonra hesaplaşırız diye.
Aciliyet hat safhada.
Maliyetler konusunda bazı endişe ve tereddütler var.
Fiyatı yükseltecek unsurların başında ise suyu pompalayacak olan elektriğin, KW‘daki ücretlerdir.
Biz dünyanın, en yüksek elektrik ücreti ödeyen, ülke halklarından biriyiz.
Bu elektrik maliyetleri ile, bu değirmen dönemez.
Halkımıza elektrik sayesinde astarı yüzden pahalı, misali pahalıya su içirmeye veya kullandırmaya hiç kimsenin hakkı olamaz.
Elektrik Kurumu’nun, bu yapısı ile, bunu aşağıya çekmek, mümkün değil.
Halkımız bu yapıya, mahkum edilebilir mi ?
Ülkemizde hayati tüketim maddelerinden, ikisi olan su ve elektriği ucuzlatmak hükümet edenlerin görevleridir.
Bu konuda alternatif üretmeleri asli görevlerinin, içindedir.
Öyle ise bunun çarelerini bulmalıdırlar .
Bu konuda çiçeği burnunda Sn . Başbakan Hüseyin Özgürgün Milliyet Gazetesine yaptığı açıklamada sudan sonra sırada, elektriğin olduğunu söyledi .
Bu olumlu bir gelişme.
Tabii bunun, halka maliyetinin, ne olacağı da hesaplanmalı, mevcudun çok altında olmalıdır.
Aksi takdirde yapılanlar boşa gitmiş olur.
Türkiye’den gelecek elektriğin ne getireceğini, ne götüreceğini halka açıklamak gerektiğini de, buradan hatırlatmak isterim.
Su ve elektrik insan yaşamını, ne kadar ilgilendirse .
Tarımsal yaşamı da, o kadar ilgilendirir .
İnsanın beslenmesi ile çok ilgili .
İnsan yaşamının, vaz geçilmezleridir .
Sn. Özgürgün’ün bu konuda, elini çabuk tutmasını, salık veririz.
Dünya bu iki vazgeçilmez üzerinde duruyor.
Hayat buluyor.