yalcincemal@hotmail.com
Bakanlar bulundukları Bakanlığın, mevzuatı ile ilgili olarak bilgi ve deneyimleri ile uzmanlaşmış, üst kademe yöneticileri seçer.
İlgili Bakan yeni göreve geldiğinde birlikte çalışacağı, kadroyu da kendisi seçer.
Tabii bunu yaparken de yukarıda belirttiğimiz ilke ve kurallara bağlı kalır.
Bu ilke ve kurallara.
Bizim demokratik sistemimizde, ne kadar uyulur?
Ülkede, oy getirici olanaklar, tükenene kadar, istisnaların dışında.
Bu ilkeler ve kurallara, delinmeyerek bağlı kalınmıştır.
Tabii bu istisnalar da dayılar, enişteler, hanımlar vs.
Kıyaklar da çekilmedi değil.
Siyasal geçmişimiz bunlarla dolu.
Fakat bu aksak durum.
2003 seçimlerinden sonra.
İstisnalar, kural olmaya başlamış.
Üst kademe yöneticisi, kararnamelerinde kantarın topu kaçmıştır.
Öyle bir kaçmıştır ki yerinde, yeller esmeye başladı.
İlke ve kuralı üniversite mezunu olan, bu mevkiler.
Üniversite, şöyle dursun lise ve ortaokul mezunlarına kadar, düşmüş düşürülmüştür.
Bunun sonucu olarak da devlet çarkı iyi idare edilmekten, yoksun kaldı.
Hele hele, o kadar istismar edildi ki, bu mevki.
Kurultay sofralarına bile, malzeme yapıldı.
Ülke çarkını döndürecek, manivelayı çevirecek, üs kademe yöneticileri çok azaldı.
İlgili Bakanlık mevzuatını bilmeyen.
Birçok üst kademe yöneticisi, tayin edildi.
Bakanlığın mevzuatını bilmeyen, üst kademe yöneticileri.
Bakanı, bakanlığı nasıl yönlendirecek ?
Geldiğimiz nokta bu.
Şimdi, yeni Hükümetle birlikte yine üst kademe yöneticileri ve müşavirler, tartışılmakta.
Sn. Cumhurbaşkanı Sn. Başbakan’ın, Bakanlar Kurulu listesini onayladıktan sonra, yaptığı tavsiye konuşmasında yeni müşavirlerin, yaratılmamasını istemişti.
Nedeni de herhalde ekonomik olsa gerek.
Bu güzel bir düşünce.
Fakat mevcut müşavirler içerisinde.
Geçmişte siyasi saikler nedeni ile tayin yapılmışsa.
Bilgi ve deneyimi uzmanlık alanı sıfır olan müşavirleri.
Bu Hükümete ve Bakanlarına mahkum etmek ve ettirmek insafsızlık olmaz mı?
Her şeyden önce devlete, yazık olmaz mı?
Cumhurbaşkanı sözcüsü Sn. Burcu, 46 kararnamenin 22 ‘sinin imzalandığını açıkladı.
Cumhurbaşkanlığında “Hukuki bir zeminde araştırmalar yapıldığını da “ Sn. sözcü açıkladı.
Bu mevzuat kuralları çerçevesinde hangi araştırma yapılırsa yapılsın.
Esas olan devlet çarkının, dönmesidir döndürülmesidir
Sn. okurlar, sizler, bu konuda, ne diyorsunuz?