Askersizleşme mi ? Askeriyeleşme mi ?

1963, bizleri soy kırıma tabii tutan Rum saldırılarından sonra, adada yaşayabilir bir çözüm olması için, 1968‘de, Lübnan’ın Beyrut kentinde yapılan, toplumlar arası görüşmeler, halen devam etmektedir.

1963, bizleri soy kırıma tabii tutan Rum saldırılarından sonra, adada yaşayabilir bir çözüm olması için, 1968‘de, Lübnan’ın Beyrut kentinde yapılan, toplumlar arası görüşmeler, halen devam etmektedir.
Bu görüşmeler hayli de, uzamıştır.
Sonuç olarak sıfıra sıfır, elde var, sıfır.
Tabii bu süreç içinde gerek Güney’den, gerekse Kuzeyden çözüme yönelik olarak çeşitli fikirler üzerinde, durulmaktadır.
Bunlardan biri de askersizleşme.
Yani çözümle birlikte adada, hiçbir askeri varlığın kalmaması.
Caiz tabirse “ …………..olmaması.”
Bundan kasıt 1960‘ta kabul edilen, Garanti ve İttifak anlaşmalarının da , fiilen ve hukuken ortadan kalkması.
Adada “İlaç için bile, bir tek üniformalı askerin olmaması .”
Bunu dillendiren her iki tarafta da ciddi oranda, var olan çevreler bulunuyor.
Bunların içinde, belki iyi niyetlileri olabilir .
Fakat tümü böyle mi ?
Bu soruya yanıtı siz, okurlarımın vermesini diliyorum.
Kuzeyde, bunu dillendirenler in büyük bir kısmı Garanti ve İttifak anlaşmaları ile Türkiye’nin, ada ile olan bağını, kesme gayreti ve arzusunun olduğunu halkımız gayet iyi bilmektedir.
Bunlar, bir misyonun temsilcileri olarak da, nitelendirilebilirler mi?
Bunu da, değerlendirmenize bırakıyorum.
Güneydekiler adanın, askersizleşmesi için ne ciddi bir öneri, ne de, ciddi bir gayret içindedirler.
İngiliz üsleri için, Münhasır Ekonomik Bölge ayaklarında İngiltere’yi, gücendirmek istemiyorlar.
İngiliz üsleri gündeme gelmiyor bile.
Onlara göre askersizleşme; varsa yoksa Türk Askeri.
Askersizleşme ile Garanti ve İttifak Anlaşmalarının ortadan kalkması.
Bu görüşe ne yazık ki kuzeyde de bazı siyasi partiler ve çevreler de katılıyor.
Bu görüşleri ile potansiyel olarak geldikleri noktayı, hep birlikte görüyoruz.
Bir koro tutturulmuş; askersizleşme.
Lefkoşa askersizleştirilsin diye.
Bu koro sadece bizde.
Güneyde yok.
Güneyde ne var.
Bir bakalım;
13 Mayıs 2016 tarihli, Rum Bakanlar Kurulu kararına göre .
Güneydeki askerliğin, profesyonelliğe adım attığını görüyoruz .
Olası bir anlaşmadan sonra adanın askersizleşmesini söyleyenlere ve savunanlara bu kararın ne anlama geldiğini sormamız, zannedersem, hakkımız olsa gerek.
Yani Güneyde askerlik geçicilikten sürekli hale, dönüştürülüyor.
Muazzaflaştırılıyor.
Görüşmelerin seyri bakımından her iki liderin de, umutlu olduğu bir ortamda güneyin, Bakanlar Kurulu’nun, aldığı bu karar karşısında, var olan umutların sadece, aldatmacadan öteye, bir anlam taşımadığını mı, ortaya koyuyor ?
Umut varsa güney niye, profesyonel askerliğe geçiyor ?
Bu haber 4071 defa okunmuştur

:

:

:

: