Her alanda belirsizlik umutsuzluk

KKTC‘de her geçen gün. Üretilen tarımsal ve hayvansal ürünlerin satışında, ciddi sıkıntılar yaşanmakta.

KKTC‘de her geçen gün. Üretilen tarımsal ve hayvansal ürünlerin satışında, ciddi sıkıntılar yaşanmakta.
Her geçen zaman dilimi içerisinde ise, bu belirsizlikler ve belirsizliklerin getirdiği umutsuzluk, artarak devam etmektedir.
Narenciye, dalında.
Patates, beklenilen pazarı, bulamadı.
Süt üreticileri ve imalatçıları, ciddi sıkıntı içerisinde.
850 ton süt, elde kaldı.
Hayvancı, perişan.
Hükümet, bu konuda, bir beceri gösterip, bu eldeki süte çare üretemedi.
Hellim üreticilerinin durumu da, iç açıcı değil.
Sütler, derelere dökülürken, süt tozundan, hellim, peynir yapıldığı iddiaları arşaleye yükseldi.
Adada, halkın ekonomik gücünü yükselten, ekonomisini refah düzeyini rantabl hale getiren, tarım ve hayvancılıktır.
Ülkede ne tarım bıraktık, ne de, hayvancılık.
İdare, yani ülkeyi idare edenlerin, en başta gelen ödevleri, üreticinin ürettiği mallara, pazar bulmaktır.
Pazar bulacak, üretim çeşitlerini araştıracak, artıracak hükümet, yeni oluştu.
Daha bürokratlarını, bir türlü, yerli yerine oturtamadı.
Bu konu, biraz ağır gidiyor .
Bunun kaynağı, hangi makam ?
Bir an evvel, devlet çarkını döndürecek dişliler, yerli yerine konsun.
Bir an evvel çark döndürülsün.
Devlet işlevini, yerine getirsin.
Basın artık, hükümetin atamalarını, yazmasın.
Hükümetin, icraatlarını yazsın.
850 ton, sütün ve artarak gelen miktarın, hükümet tarafından halledildiğini yazsın.
Bir tek narenciye ürününün, ağaçta kalmadığını yazsın.
Güzelyurt Hastanesi’nin inşaatının başladığını yazsın.
Halkın beklentisi, ne kadar sıkıntı varsa, bunların teker teker giderildiğini bildiren haberlere, halk susamış durumda.
Hükümet, bu müjdeleri, haber olarak, medyaya, ne zaman düşürecek?
Hayat suyu geldi, yüzümüze, gözümüze bulaştırdık.
Her telden, ayrı nağmeler.
Halk 2.30 TL maliyetin nasıl oluştuğunun, merakı içinde.
2.30 TL‘den tüketiciye 6 – 7 TL‘ye baliğ olacak rakamın nasıl oluştuğunu anlamakta, güçlük çeker bir durumda.
Halk, bu soruların yanıtını verecek, bir makam bekliyor.
Çok konuşan, çok az iş yapan bir duruma getirildik.
Millet konuşuyor.
Üretici perişan.
Kesim ekiplerinde, çalıştırılan işçilere, parasının ödenmediğini, bir kesim ekibinin sorumlusu ile, dün Güzelyurt sanayi bölgesinde yaptığım, sohbet esnasında öğrendim.
Türkiye’den gelen işçilerin, paralarını almadan ülkelerine dönmek zorunda kaldıklarını, bana anlattı.
Üretim, süreklilik arz eden bir sektör.
Parası ödenmemiş, bu işçiler, seneye gelir mi ?
Seneye kontraktörler ve üreticiler, bu konuda, sıkıntıya girmezler mi ?
Kıbrıs Uluslararası Fuarı’nın açılışında Sn. Zeybekçi:
“Gelen su ile KKTC’nin, Türkiye’nin sebze pazarı olabileceğini. İklim koşullarını da öne sürerek, seracılığın KKTC‘de itici bir güç olabileceğini ima etti.
Bunlar güzel temenniler.
Fakat, gerçek de ortadadır.
Bunu geçiştiremeyiz.
Üretilen ve elde kalan ürünlere çare bulunmadıktan sonra, ileride yapılacaklardan bahsetmek ve kurtuluşu, bunda bulmak, ne kadar inandırıcı olur ? Bilemiyorum.
Dilerseniz, biraz da, şu müşavirlerden bahsedeyim.
Bu kesim yine “günah keçisine“ çevrildi.
Bunun ayıbı, bu kesimde değildir.
Bunun ayıbı, seçilmiş siyasilerdedir.

Bu haber 4080 defa okunmuştur

:

:

:

: