Politik, ilkesel düzeyde konuşulması gereken önemli bir olay bulunduğunu ve bunu konuşmak gerektiğini belirten Akıncı, “Gidip, elbette diyalog kurup ve anlatmak lazım. Bu haklı tepkimizin gereklerini yapmalarını talep etmek lazım. Bizim yarın yapacağımız budur. Alacağımız sonuca göre tavrımızı da ona göre yeniden değerlendireceğiz” ifadelerini kullandı. Cumhurbaşkanı Akıncı, BM Genel Sekreteri’nin Kıbrıs Özel Danışmanı Espen Barth Eide ile gerçekleştirdiği görüşme sonrasında basına yaptığı açıklamada, Güney Kıbrıs Rum Meclisi’nin Enosis plebisitinin Rum okullarında anılması, kutlanmasıyla ilgili kararının Kıbrıs Türk halkında yarattığı infiale vurgu yaptı. Bu olumsuz gelişmeyle ilgili olarak Rum liderden adım atmasını ve sözkonusu kararın iptal edilmesini talep ettiğini söyleyen Akıncı, BM nezdinde bulunduğu girişimler ve BM Genel Sekreteri Antonio Guterres’e yolladığı mektubu hatırlatarak, Eide ile de bu konuyu yüz yüze ele aldıklarını belirtti. Akıncı, “Bütün teferruatıyla bu konuyu aktardık. Bugünkü görüşmeye gideceğim ve aynı şeyi Rum Lider Nikos Anastasiadis’e de aktaracağım” dedi.
“KONUNUN BOYUTLARINI TAM OLARAK ANLAMAK İSTEMİYOR”
Rum liderin demeçlerinden, konuyu hafife alan bir yaklaşım içinde olduğu izlenimi edindiğini kaydeden Akıncı, “Tarihsel bir olaya yapılmış küçük bir atıf olarak nitelemesi, konuyu ve olayın boyutlarını tam olarak anlamak istemediğini gösteriyor” ifadesini kullandı. Cumhurbaşkanı Akıncı, Rum liderin, en iyi savunma, saldırıdır mantığıyla saldırgan ifadeler kullandığını belirtti.
Kıbrıs Türkü’nün top yekun ortaya koyduğu infialin önemli nedenleri olduğuna işaret eden Akıncı, “BM’nin de konuyu iyi kavraması gerektiğini çünkü bizi çözüm için bir araya getiren ve çalışmalarımıza iyi niyet misyonuyla katkı koymaya çalışan onlardır” dedi.
“OKULLARDA BARIŞ KÜLTÜRÜNÜN GELİŞMESİNE İHTİYAÇ VAR”
Akıncı, Rum Meclisi’nin kararına halkın
tepkisinin kültürel boyutunun önemine dikkat çekerek, şöyle devam etti: “Okullarda barış kültürünün gelişmesine ihtiyaç var. Hoşgörü, karşılıklı anlayış lazım. Enosis plebisitinin kutlanması değil. Enosis zaten okul müfredatlarında var. Enosis ve EOKA da okullarda anlatılıyor. Ama burada yapılmak istenen başka bir şeydir. Faşist, ırkçı bir partinin meclise taşıdığı olay farklıdır. Bunun okullarda kutlanması, anılması kutsanması anlamını taşır ve müzakerelerin yürütüldüğü bir aşamada böyle bir noktaya gelinmesi ve özellikle Sayın Anastasiadis’in başkanlığını yaptığı ve kendisini destekleyen DİSİ’nin komitede onay vermesi, mecliste de bu kararın alınmasına bir yerde omuz vermesi, kabul edilebilecek bir davranış değildir. Bir de bu olayın verdiği çok açık bir mesaj var. O da şudur; bu gibi konularda Sayın Anastasiadis ve partisinin Kıbrıs müzakere sürecinden çok gelecek seçimleri düşündükleri daha bir net olarak ortaya çıkmaktadır.”
“ANASTASİADİS VE PARTİSİ MÜZAKEREDEN ÇOK SEÇİMİ DÜŞÜNÜYOR”
Anastasiadis ve partisinin, müzakere sürecinden çok seçimleri düşündüklerinin ortaya çıktığını kaydeden Akıncı, çok ciddi bir tutumla karşı karşıya bulunulduğunu belirtti. Akıncı, karşı taraftan, Kıbrıs Türkü’nün temel hakkı ve talebi olan siyasi eşitlik konusunda adım atmasını ve halkını güç-yetki paylaşımına hazırlamasını beklerken, müzakerelere katkı yapılmayıp, tam tersine zarar verildiğini kaydetti. Cumhurbaşkanı Akıncı, güven artırıcı önlemler çerçevesinde gündeme gelen ancak Rum tarafında yasal düzenleme gerekir diye hayata geçirilemeyen cep telefonu işbirliği konusunu hatırlatarak, “İşte asıl bunları meclise götürüp, değiştirmeleri gerekir. Genç kuşaklara Enosis’i kutlanacak bir şeymiş gösteren kararlar alınmamalıydı. Alındı. Anastasiadis’in bunun karşısında durması lazımdı. Biz nasıl ilhak politikalarına karşı tavır sergiliyorsak, onlar da aynı tavrı sergilemeliydi” şeklinde devam etti.
Cumhurbaşkanı Akıncı, yarınki liderler görüşmesine gideceğini ancak Enosis plebisitiyle ilgili karar dışında bir şey konuşmayacağını yineleyerek, Anastasiadis’in konuyla ilgili açıklamasını dinleyeceğini ve ne yapacağını soracağını belirtti. Kıbrıs’ta çözümün tüm taraflar için en iyisi olduğunu kaydeden Akıncı, çözüme ulaşılamazsa, statükonun bu şekilde devam etmeyeceğini söyledi. Akıncı, “Bu gelişmeler ya olumlu, ya da olumsuz olur. Ve olumsuz olursa, bundan herkes zarar görecek. Çözümden de herkes fayda görecek” dedi.
“MECLİS İÇİ VE DIŞINDAKİ HERKES BU KARARIN YANLIŞ OLDUĞU KONUSUNDA HEM FİKİR”
Cumhurbaşkanı Mustafa Akıncı, meclis dışındaki siyasi partilerle 1 Aralık’tan bu yana yaşanan gelişmeleri değerlendirdikleri dünkü görüşmeye de değinerek, “Meclis içi ve dışındaki herkes bu kararın yanlış olduğu konusunda hemfikir” ifadesini kullandı. Bu tepkinin boyutunun daha iyi anlaşılması temennisinde bulunan Akıncı, gazetecilerin sorusu üzerine, gelen açıklamalara bakıldığında, konunun ne kadar ciddi olduğunun Rum tarafında anlaşılmaya başlandığını gördüklerini söyledi.
Akıncı, Rum liderin danışmanı Tomazos Çelebis’in “bunun olacağı belliydi” yönünde açıklama yaptığına işaret ederek, “Yükselen başka sesler de var ancak burada önemli olan Anastasiadis’in tavrıdır” dedi. İlgili tüm taraflarla konuyu görüşmeye devam ettiğini kaydeden Akıncı, Rum liderin duruşunun da yarın görüleceğini söyledi.
RUM TARAFININ TAVRI
Cumhurbaşkanı Akıncı, Rum tarafının aldığı karar konusunda geri adım atmaması durumunda sürecin nasıl etkileneceğine ilişkin soruyu yanıtında, “Rum tarafı bir karar vermek zorundadır. Bu adada bir çözüm doğrultusunda hep birlikte çalışmaya devam edecek miyiz, etmeyecek miyiz? Bu artık çok kritik bir soru haline geldi” dedi.
Cumhurbaşkanı Mustafa Akıncı, şöyle devam etti:
“Müzakerelerin bundan sonraki gelişimini, Rum tarafının tavırları ortaya koyacak. Çünkü biz kararlıyız. İstekliyiz. Kıbrıs Türk halkının bize vermiş olduğu yetkiyi sonuna kadar kullanıp, halkımıza kabul edebileceğini düşündüğümüz bir metni referanduma götürmek için ısrarla çalışmak niyetindeyiz. Hala daha bu niyeti içimizde taşımak istiyoruz ama bu böyle her şart altında olabilecek bir konu değil. Bu bazı gelişmelere bağlıdır. Eğer biz bu yolu tek başımıza yürüyeceksek bir yere varamayız. Bu ancak birlikte yürünecek bir yoldur. Ortaklaşa yürünecek bir yoldur çünkü ortaklaşa oluşturacağımızı bir federal yapıdan bahsediyoruz. Bunun bu şekilde olabilmesi ancak Rum tarafının tavırları ve davranışlarıyla kendini ortaya koyacaktır. Çok zaman kalmadı aslında bunun netleşmesi için. Bu birkaç ay içinde kendini gösterecekti. Şimdi artık birkaç güne indi. Dolayısıyla yarın ve yarından sonraki birkaç günü iyi görüp, değerlendirmemiz gerekecek. Bu konuda tavır nedir, bizim bu tepkimiz yeterince anlaşıldı mı çünkü açıklamadan anlaşılmadığını görüyoruz.”