Lefkoşa’da üç ayrı tarihte gerçekleşen, toplamda 1 milyon 257 bin 774 TL’lik 3 kilo altın çalan, tutuldukları polis hücresinden firar eden ancak aynı gün Güney Kıbrıs’a kaçmaya çalışırken yeniden yakalanan Saeid Rohani, Majid Emami 6’şar yıl, Arash Nourbakhsh ve Mansour Rajabi ise 5’er yıl hapis cezasına çarptırıldı.
Lefkoşa Ağır Ceza Mahkemesi Başkanı Ömer Güran ve Yargıçlar Gökan Asafoğulları ile Meltem Dündar’dan oluşan heyetin huzurunda görüşülen davada, Savcı Aliye Özçınar ve sanık avukatları Özge Uğraşın ve Kerim Altanhan hazır bulundu.
Dört İranlı sanık, itham edildikleri tüm davaları kabul etti. Savcı Aliye Özçınar, davayla ilgili olgu ve emareleri detaylı şekilde aktardı.
Güran: KKTC’ye altın sirkat etmek için geldiler
Dava kararını okuyan Başkan Ömer Güran, dört İranlı sanığın, KKTC’ye altın sirkat etmek için geldiklerini, bir kısmını yurtdışına çıkarmayı başardıklarını, yakalandıktan sonra da polis hücresinden de kaçıp, ara bölgede yakalandıklarını anımsattı.
Güran, sanık Saeid Rohani’nin yakalandığında ağzında 31 adet pırlanta taşının bulunduğunu, Rohani ile Emami’nin sirkat ettikleri altınları yurtdışına çıkarıp, suç işlemek için diğer iki sanığı alarak geri döndüklerini kaydetti.
Ömer Güran, sanıkları kendi ikrarları, sunulan olgu ve emareler ışığında aleyhine getirilen davalardan suçlu bulup, mahkum ettiklerini açıkladı.
Güran, kararında şunlara dikkat çekti:
“Sanıkların suçu işleme saikları çok dikkat çekici. İran uyruklu olan sanıklar, KKTC’ye ziynet eşyası sirkat etmek saikıyla geldiler. Sanıklar, suçları işlemek için keşif ve hazırlıklarını yaptılar, bir plan çerçevesinde konu suçları işlediler. Bu kadarıyla da kalmayıp, konu suçları farklı zamanlarda mütemadi bir şekilde işlediler. Haliyle KKTC’ye gelen yabancıların münhasıran sirkat amacıyla gelmeleri ve bu amaçları doğrultusunda mütemadi bir şekilde suç işlemelerine hoşgörü ile bakmamız mümkün değildir.
Böylesi suçların toplum üzerinde yaptığı negatif etki hatırı sayılır orandadır. Sanıklara ceza takdir edilirken, özellikle bu noktalarda hassasiyetle ve titizlikle değer biçeceğimizi belirtiriz. Herhangi birisinin bir başkasının alın teri ile kazandığı işyerine el uzatma hakkı yoktur. Kabaca, hukuk literatüründe, sanıkların işledikleri bu suç tipinin, sosyal zarar olarak değerlendirilmesinin sebebi de budur. Bunun altını çizmekte yarar görürüz. Sanıkların bu suçu mütemadi bir şekilde işlemesi ve ziynet eşyalarının gerçekten günümüz ekonomik şartlarında hayli yüksek bir değeri olmasını, çalınan ziynet eşyalarının bir kısmının bulunamaması ve işyerlerinin zarara uğratılması gözümüzden kaçmış değildir”.
“Saeid Rohani ve Majid Emami etkin rol üstlendi”
Başkan Ömer Güran; Saeid Rohani ve Majid Emami’nin suçların işlenmesinde etkin rol üstlendiğine işaret edip, sanıklar arasında ceza ayrımına gidilmesinin adil olacağı kanaatine vardıklarını söyledi.
Güran, sanıkların lehine ve aleyhine olan tüm hususlara değinip, Saeid Rohani ve Majid Emami’ye 6’şar yıl, Arash Nourbakhsh ve Mansour Rajabi’nin ise 5’er yıl hapis yatmasına karar verdiklerini açıkladı.
“Bu suçlara öngörülen cezalar gözden geçirilmeli”
Lefkoşa Ağır Ceza Mahkemesi Başkanı Ömer Güran, “Dükkan açma” suçunun 7 yıla kadar hapis cezası öngördüğünü belirtti.
Güran, “Böylesi suçları ülkemizde görmek istemediğimizi ve kamu yararı gereği bu tür suçlara ciddi cezalar verilmesi gerektiğini ancak yine mevzuatta bu suçlara öngörülen 7 yıllık hapislik cezasının artık günümüz koşullarında tekrar gözden geçirilmesi gerektiğini belirtiriz. Daha açık bir anlatımla, ceza süresinin artırılmasının ve de günümüz koşullarına uyarılmasının gerekli olduğu düşünce ve kanaatimizi belirtmekte fayda görürüz” dedi.
Pırlantaları yutup, dışkılama yöntemiyle çıkarmıştı
30 Eylül’de havaalanında çalıntı altınların tamamına yakınıyla yakalanan dört sanık, 17 Ekim’de Lefkoşa Polis Müdürlüğü’ndeki hücrelerinden havalandırma boşluğundaki demiri sökerek firar etmişti.
Lefkoşa’da Dereboyu’nda eski makarna fabrikası bölgesinde aynı gün fark edilen firariler, polisi görünce saklandıkları yerden koşarak güneye geçmeye çalışırken ara bölgede BM Barış Gücü askerleri tarafından yakalanmıştı.
Firar olayının ardından, soyguncu Saeid Rohani’nin ağzında pırlanta taşları olduğu anlaşılmıştı.
Alsancak’ta bir otel odasında yakalanan 4 soyguncudan Saeid Rohani’nin, polisin geldiğini ve yakalandıklarını anladığı anda naylona sardığı 31 pırlanta taşını yutup, polisin tuvaletinde dışkılama yoluyla çıkardığı ve polis hücresindeki battaniyenin içinde yaklaşık 20 gün sakladığı ortaya çıkmıştı.
Sabaha karşı soyuyorlardı
24 Temmuz’da, saat 05.00’te, Lefkoşa’da Metropol bölgesinde Şehit Kemal Ünal Caddesi üzerinde bulunan ve işletmeciliğini İrfan Baysalhan’ın yaptığı Lal Kuyumculuk’un kuzeye bakan ön vitrin camını taşla kırarak hasara uğratıp vitrinde bulunan 27 adet Dizel marka kol saatini çalmışlar ve yurtdışına götürmüşlerdi.
4 sanık, 10 Eylül’de saat 04.00’te aynı cadde üzerinde bulunan Erdinç Küçükuncular’a ait Erdinç Kuyumculuk’un batıya bakan vitrin camının ön kısmındaki panjurun sert cisimle zorlanıp hasara uğratıldıktan sonra açılıp, arkasındaki vitrin camının kırılıp, vitrinde sergilenen 197 bin TL değerindeki bin 623 gram ziynet eşyasını sirkat etmişti.
İranlı 4 sanık, 15 Eylül’de saat 04.20’de Lefkoşa’da Küçük Kaymaklı bölgesinde Muhtar Yusuf Galeria isimli işyerinde faaliyet gösteren ve işletmeciliğini Lefkoşa’da sakin Mustafa Ulu’nun yapmakta olduğu Ali Vakkas Altınbaş Kuyumculuk Ltd. isimli işyerinin kuzeye bakan alüminyum ve camdan mamul arka vitrin camı kapısının sert cisimle kırılıp hasara uğratılıp, dükkan içerisinden toplam 800 bin TL değerinde bin 500 gram ağırlığındaki altın ve pırlantaları çalmıştı.
29 Eylül’de Ercan Havaalanı’ndan çıkış yapmak isteyen ve polis tarafından takip edilen sanıklar, eşyalarında yapılan aramada, Erdinç ve Altınbaş Kuyumculuk’tan sirkat edilen toplam bin 604 gram çalıntı altınlarla yakalanmıştı.
EMİNE UYSAL