Tıkanan, Kıbrıs Müzakerelerinin önünü açmak için, BM ‘in çiçeği burnundaki sekreteri Gutarres . Süreci kurtarmak için, son bir hamle yaparak, görüşme masasında lider oldu.
Masadan kalktıktan sonra , BMGS ‘nin, sözde Kıbrıs Cumhuriyetinin Cumhurbaşkanı olarak tanıdığı Anastasiadis’i ve KKTC ‘ Cumhurbaşkanı Akıncı’yı, önümüzdeki Pazar çalışma toplantısına çağırarak, yemekte bu işi aşmaya çalışacak.
Sn. Akıncı Lider.
Anastasiadis de, sözde Cumhurbaşkanı olarak tanınan, bir BM Teşkilatında yapılacak olan bu yemekli çalışmada, bir sonucun çıkmasını beklemenin. Biraz, akli melekelerin yerinde olmaması ile mümkün olacağını. Her aklı melekesi yerinde olanın, muhakeme etmesi gerekli, bir durum diye düşünüyorum.
Yapılan toplantılardan sonra, Sn. Çavuşoğlu ile Sn. Akıncı, ortak basın toplantısı düzenleyerek. Türk tarafının pozisyonlarını, ortaya koydular.
Varılan mutabakatta.
Ön şartsız görüşmelere, Türk tarafının hazır olması.
Garanti sisteminin, devamı.
Hidrokarbonların, Güney tarafından, her türlü pazarlanmasına ve çalıştırılmasına karşı, tavır konulması.
Hidrokarbonlarla ilgili olarak, Sn. Çavuşoğlu, çok ciddi uyarılarda bulunarak. Sözde Kıbrıs MEB’inde anlaşma yapan, yabancı şirketlerin bağlı olduğu ülkelerle, temasların sürdüğünü ve gerekli uyarıların yapıldığını da, açık seçik dile getirdi.
Türkiye’nin hem kendi haklarının, hem de KKTC ‘nin ve Kıbrıs Türklerinin, haklarının çiğnenmesine veya ortadan kaldırılmasına, kesinlikle izin verilmeyeceğinin de, altını çizdi.
Bu konuda, Rum tarafına, çok ciddi uyarılarda bulunmuştur.
Sn. Çavuşoğlu, bu konuda, tehdit vari bir uyarı yapmadıysa da. Hidrokarbonların, Türk tarafına düşen hakkını, yedirmeyeceklerinin
Sinyallerini de vermiştir.
Ön şartsız, her türlü müzakereye, hazır olunduğunu, tüm dünyaya açıklamıştır.
Güvenlik ve garantiler konusunda ise, bunların tamamen ortadan kaldırılmasını.
“Sıfır asker, sıfır garanti “ yi kesinlikle, kabul etmeyeceklerini, dile getirerek “ esasen, sayıca az olan, Kıbrıs Türklerinin güvencesidir. Rumların, Kıbrıslı Türkler kadar güvenceye ihtiyaçları yoktur. Geçmişte, bunun örneklerini, yaşanmışlığını gördük. Mevcut sistemde, geçmişte sistemin çalışmadığını, gördük. Kıbrıslı Türklerin daha da güvenli bir şekle dönüştürülmesi de, düşünülmelidir” yollu açıklaması. Güvenlikle ilgili, basın toplantısına, damgasını vurmuştur.
Türk tarafı, ön koşulsuz, görüşmelere hazır.
Sn. Anastasiadis ise, ne ön koşullu, ne de ön koşulsuz, görüşmelere hazır değil.
O’nun hazırlığı, 2018 yılında yapılacak olan, Cumhurbaşkanlığı seçimlerinedir.
Seçim kampanyasında malzemesi, hep Kıbrıs ve Kıbrıs müzakereleri olacak.
En büyük sermayesi, budur.
Adam, bu sermayeyi kaptırır mı?
Kaptırmaya kalkışırsa, iflas etmez mi?
Rum tarafının, süreci, can çekişme safhasına getirdiğini ve bundan Türkiye’yi suçlama politikasına girdiğini. Bu politikalardan vaz geçmesinin gerektiğini.
Sürecin, kim tarafından can çekişme noktasına getirildiğini, dünya kamuoyunun görmekte olduğunu da, ifade etti.
Sn. Çavuşoğlu, sürecin bu hali ile ilanihaye devam edemeyeceğinin, altını da çizmiştir.
İki Garantör ülke, Türkiye ve Yunanistan’ın, gerek resmi, gerek gayri resmi yaptıkları toplantılarda, ciddi ilerlemelerin elde edilmediğini de açıkladı.
B Planı var mı? Sorusuna karşılık, Sn. Çavuşoğlu, 4 Haziranı gösterdi.
Öyle görülmektedir ki, Gutarres’in 4 Haziran toplantısı, bir sonuca, süreci götürmez ise. Doğu Akdeniz’de, havalar mevsim normallerinin üzerinde, ısınmaya başlayacak.
Eski Rum sözde Bakanı Rolandis’in kehanetleri, gerçekleşebilir mi?
4 Hazirandan sonra, bunları da irdeleyip, yorumlayacağım.