Günümüzde (adına ister evlilik, ister birlikte yaşamak deyin) adı her ne ise taraflar zamanla birbirlerinden bıkıyorlar sanki... Yıllar geçtikçe sorunlar ya görmezden geliniyor; gözardı ediliyor ya da hır-gürlü bir döneme giriliyor...
Sonra da herkesin benzer sorunlar yaşadığı öne sürülerek birliktelik iş ola devam ediyor...
Toplumda pek az çift, belli frekansları yakalayarak güzel bir birliktelik yaşıyor. Buna ' birbirini çoğaltarak yaşamak' formülü deniyor.
Elbette önce taraflar birbirlerinin görüş ve düşüncelerine, zevklerine SAYGILI OLMALI ...
Eksileriyle karşısındakini kabul etme YÜREKLİLİĞİNİ göstermeli...
Kendine olduğu kadar karşısındaki kişiye ANLAYIŞLI ve HOŞGÖRÜLÜ davranabilmeli...
En önemlisi de ne biliyor musunuz?
Onun hangi yönlerinin onu ÇEKİCİ kıldığını düşünmeli...
Onun VAZGEÇİLMEZ yanlarını görmeli...
Biliyorum bunları uygulamak hiiiç kolay değil... Olmazsa olmaz... O zaman da ADAM gibi bitirmeyi becermelisiniz... Kavgasız gürültüsüz, medenice...
Unutmayın BU HAYAT SİZİN...
İŞTE O ZAMAN
yıldıza kesmiş gökyüzü
ansızın
bir yıldız kayıyor
sen düşüyorsun aklıma...
yüzünü bana çevirsen
ay doğacak içime
aydınlanacağım...
gözlerin düşünce gözbebeklerime
çocuk gibi sevineceğim
bir deli cesareti
seveceğim seni...
ellerin
ellerime dokununca
yosun kokacak
tuz kokacak...
kucağında bir tekne misali
sallanacağım
işte o zaman AŞK
filizlenecek içimde
sen büyüyeceksin...
Ayşe TURAL
GEÇ OLMADAN
Sonuçlarını düşünmeden atılan HER ADIM,
söylenen HER SÖZ
tüm toplumu bir anda KAOS'a sürükler...
GEÇ OLMADAN aklımızı başımıza toplama zamanı...
Gidilecek başka ÜLKE,
yaşanacak başka ŞEHİR yok...
Bir gün yaptıklarınızdan PİŞMANLIK duyduğunuzda
ÇOK GEÇ olabilir...
Sizler, bizler bu topraklarda nefes alıyoruz, karnımızı doyuruyoruz...
Atalarımız bu toprağın koynunda uyuyor...
Çocuklarımız burada büyüyor...
Bu CENNET ülkeye KIYMAYIN...
EVREN
meleklere yaraşır zekaların
suskun ışığı...
bedensel sevginin
imgeye dönüşen tutukluluk hali
sözcüklerin büyüsü...
kaç bahar geçti üstünden
gün batımlarının...
sen
ellerinsiz düşünemezsin ki!
evren konuşkandır
şayet
onu okumayı bilirsen...
Ayşe TURAL
HAYATIN PATİKALARI...
Bazı sözcükleri öyle çok seviyorum ki!
Patika sözcüğü de bunlardan biri...
Çok kullanılmayan, dar, yan yol... İnsanların yürüye yürüye açtığı, iz bıraktığı kıvrımlı yollar...
Belki de diyorum kendi kendime, insanın ayak izini taşıdığından seviyorumdur....
Hayattaki birincil görevimiz nefes almak, varlığımızı sürdürmek, kısacası YAŞAMAK… Bunu yaparken de bir keşiş gibi hayatın patikalarında sakin ve dikkatli yürümek…
Her adımı, bilinçli atmak... Birini atarken diğer adımı hesaplamak... Elbette bunu yaparken de keyifle, gülümseyerek, güzele niyetlenerek yapmak...
Sevgiyle efendim...
BIRAK GİTSİN...
seni yaralayan acıları
kağıttan gemilere yükle
ve
coşkun, taşkın ırmaklara bırak...
alıp götürsünler
kocaman okyanuslara...
biliyorsun
tersine akmaz nehirler
ASİ bile olsa...
ardından
yüzünü
güneşe dön...
ısınsın yüreğin
sevgiyle, aşkla...
Ayşe TURAL
ÖĞRENCİLERİM
Ne mutlu bana ki ; uzun YILLAR keyifle yaptığım öğretmenliğimi hala zevkle sürdürüyorum; yavaşlatarak da olsa...
Dile kolay!
Yuvarlak bir hesapla 30- 35 bin öğrenci okuttum..
Her birinin yüreğine dokundum...
Başını okşadım...
Kalemini tuttum...
Dinledim...
Anlattım...
Yol gösterdim...
Sevinçleri sevincim, kederleri kederim oldu...
Öyle güzel zamanlar paylaştık ki!
Hangisine rastlasam ' Sizin için ne yapabilirim? '
' Kendinize çok iyi bakın. '
' Keşke yine öğrenciniz olabilseydik.'
' Yine bize hikayeler anlatsanız, öğütler verseniz...' dediler...
Hepsi sorumluluk sahibi gençler, öğretmenler, mimarlar, doktorlar, işadamları oldular...
En önemlisi İNSAN oldular...
ANNE oldular...
BABA oldular...
Kendimi hep baharı yaşayan kocaman bir ağaca benzetiyorum ben... Dallarımda siz çiçeklerim durmadan açıyor...
Ben hepinizi gerçekten, yürekten çooook SEVDİM...
İyi ki hayatımda oldunuz...
İyi ki benim öğrencilerim oldunuz...
SICACIKSIN
rıhtımlarda
yaz aşkları serilmiş...
sardunyalar pencerelerde
guguk kuşları
müjdesinde günün...
aşkımı dalgalara bıraktım
martılar çığlık çığlık
özlemin kalbimde...
sen
yaz akşamları kadar
sıcacıksın içimde...
Ayşe TURAL
ARA SIRA BİRİLERİ BİR YERLERE GİTMELİ...
Yanınızdaki bir yerlere gittiği zaman, gülüşleriniz eksilir...
Bakışlarınız donuklaşır, farkına varmasanız da...
Hayat ışığınız sönükleşir sanki...
Yaşama amacınız azalır az biraz...
Canınız bir şey yapmak istemez her nedense...
Keyfiniz kaçar...
Neye elinizi uzatsanız, vazgeçersiniz...
Suyun bile eski tadı yoktur sanki...
Bir yanınız boştur, alabildiğine...
Dengeniz bozulur...
O GELİNCE TAMAMLANIRSINIZ...
Cümle dertleriniz biter...
Dünyanız aydınlanır...
Ağzınızın tadı yerine gelir..
Gülümserken gözleriniz aydınlanır...
Yüreğiniz ısınır sevgiden...
Yine de ara sıra birileri bir yerlere
gitmeli, derim...
Değeri anlaşılsın diye...😄😄😄
YALAN
Önce
Yalanı duydum
Sonra
Yalan söylediler
Şimdi
Ben de yalancı oldum...
Ayşe TURAL
TERKEDENLER ASLA GERİ DÖNMESİN... / Gözüme de görünmesin...
Genç kadın, uzun saçlı kumral başını sallayarak ' Ardından çok acı çektim, Hocam, çok... Sanki yüreğimi de söküp götürdü... Uzun zaman, galiba birkaç yıl sol yanımda kocaman bir delik, boşluk kaldı... ' diye anlatıyordu...
Her duraklayışında o, derin bir iç çekip ellerinin tersiyle sicim gibi, sessizce akan gözyaşlarını siliyordu...
Terk edenleri işte tam bu noktada, ASLA affetmeyin...
Onca acılar çektirenler, arkalarına bile bakmadan gidebilmişse GÜLE GÜLE deyin...
Tekrar limanınıza dönmelerine izin vermeyin sakın...
Onlar, o sevgi limanını, huzur ve mutluluk limanını hak etmiyorlar...
Böyle yaraları sarmak, iyileştirmek insanın yıllarını alır...
Sakın ha!
Başka baharlara kapılarınızı aralayın ama sizi incitene, kalp kalenizin kapılarını sıkı sıkı kapatın...
Unutmayın!
Siz dünyada bir tanesiniz...
Veee çok değerlisiniz...
Böyleleri gözünüzden akan bir damla gözyaşına değmez...
Gülümseyin...
Sizi hak eden gelsin...
GECEYLE GÜNDÜZ
dinle bak
geceyle gündüz
nasıl da sevişir durduraksız...
sen
büyülü yüreğimin
davetsiz misafiri
ürkek yalnızlığımın içindeki
kırılgan kız çocuğunu...
nasıl da sobeledin...
kanatlarım çoğaldı
yedi kat gökyüzünde
buğulu bakışların
şimdi sımsıcacık kucaklasın beni...
yaralarım henüz taze
okuyamazsam sevginin harflerini
hecelememi bekle...
yüreğim yüreğinin ritmine
yakında alışır üzülme...
çölümün kızgın kumları
seraplara gebe...
Ayşe TURAL
HAYALPEREST...
Kendimi bildim bileli hayal kurarım...
Hayal kurmaya bayılırım... Sanki hayal kurmazsam yaşam kaynağım kuruyuverecekmiş gibi gelir..
Kurduğum hayallerin ille de gerçekleşmesi gerekmez... Düşünmek bile beni çocukça sevindirir... Yaşama sevincim artar, neşelenirim...
Kimileri de ansızın oluverir... O an, işte o an dünyanın en mutlu insanı ben olurum...
Hayaller bana bir masal kitabı okurmuşum duygusu verir ve çoook mutlu olurum...
Bence hayal kurmaktan ve hayallerinizden asla vazgeçmeyin...