ABD , kendi içinde, egemenliğini sağladıktan sonra .
Dünya üzerinde, egemenlik kurma emellerine başladı .
Bunun için, kendine en önemli malzeme olarak , sanayileşmesini
ön planda tutarak . Uygulamış olduğu kapitalist sistem sayesinde . Bunu, dünyada adım adım uygulamaya başladı .
ABD’nin bu faaliyetleri, ta Osmanlı İmparatorluğu zamanına kadar gider .
Tüm çabalarına rağmen , Osmanlı üzerindeki emellerini, bir türlü başarıya ulaştıramadı .
Bunun için, fırsatları kolladı .
Bu fırsat da, 9 Kasım 1800 ‘de, İstanbul Boğazına giren George Washington adlı Amerikan gemisinin kaptanı, William Bainbridge ile Türk görüşmeciler tarafından ele alındı . Osmanlı pazarına girmeye çalışan batılı devletler tarafından engellenen bu anlaşma . Otuz yıl sonra 7 Mayıs 1830 ‘ da imzalanabilmiştir .
Anlaşmanın birinci maddesinde . Amerikan gemileri ve Amerikan tüccarlarına “ enziyade müsadeye mazhar millet “ hakkı tanınıyor . 4 . maddesinde ise Osmanlı ülkesindeki Amerikalılara kapitülasyon ayrıcalıkları veriyordu .
Bu madde, ileride büyük itilaflara neden olacaktı .
Nedeni de , Osmanlıca metninden, ki esas sorunlara çözüm olacak orijinal metin bu idi .
Bu metinde . Osmanlı toprakları üzerinde suç işleyen Amerikalıların. Osmanlı makamlarınca yargılanıp, cezalandırılacakları yazılıydı .
Osmanlıca metinde , verilen cezanın uygulanması, Amerikan makamlarına bırakılıyordu .
Yapılan anlaşmanın, Amerika’da yazılan metninde ise . Hem yargı . Hem ceza . Hem de uygulama, Amerikan makamlarında gösterilmişti .
Bu metin . ABD’nin 1800 lü yıllarda bile, Anadolu’ya bakış açısını göstermesi bakımından, düşündürücü olsa gerek .
ABD . Kendi iradesine göre yazdığı metinde . Osmanlı topraklarında
Osmanlının iç egemenliğini ortadan kaldırıp, kendi egemenliğini Osmanlıya empoze ederek. Geniş bir sömürü coğrafyası hedeflemişti .
ABD bu anlaşma ile ,Osmanlı üzerindeki hakimiyet ve egemenliğini
artırmak için . ABD vatandaşlarını bahane ederek . Osmanlı limanlarına zırhlı savaş gemilerini göndermiştir .
Birinci Dünya Savaşı ile Batılıların Osmanlı üzerinden aldıkları imtiyazlar, savaşla birlikte donduruldu .
Almanya anlaşma yaparak . Müttefiki olan Osmanlı İmparatorluğunu , Savaş meydanında yalnız bırakmıştı .
Anadolu’nun işgal hareketi ve paylaşım savaşı başlamıştı .
ABD de, tüm batılılar gibi bu savaşta yerini aldı .
Türk Ulusal Kurtuluş Hareketinin başlangıç günlerinde. ABD’nin tavrına bir bakarsak .
ABD Zırhlısı Arizona Albay J.H. Dayton’un kumandasında ve refakatinde, Dyer , Gregory , Luce ve Manley adlı dört destroyer de olduğu halde. 11 Mayısta İzmir’e gidip demirlemişlerdi . Bir gün önce de Amiral Bristol da, Nahma zırhlısı ile demir atmış ve diğer zırhlıları beklemişti . Bilahare , Luce ve Gregory zırhlıları, İstanbul’a hareket ettiler . Geri kalan zırhlılar, İzmir’in işgalinde, İzmir Limanında idiler. İşgale karşı, olası bir direnmede . Direnişçilere, o zamanın
Modern topları ile müdahale etmek için bekliyorlardı .
Türk Kurtuluş Savaşı ile, Türkiye tam egemenliğini, Lozan’da tüm dünyaya kabul ettirmişti .
ABD . Bu anlaşma ile menfaatleri ortadan kalktığı için, Anlaşmayı tanımadı .
Daha sonra, geçici bir anlaşma ile, Büyük Elçi atadı.
Türkiye’nim Nato’ya girmesi ile, ABD Emperyalizmi, avuçlarını ovuşturacak duruma geldi .
Zamanın iktidarı, ABD’ye çok güvendi .
Çünkü, söz verilmişti .
Türkiye, Orta Doğuda “ Küçük Amerika “ olacaktı .
Bu devirde . 10 yıl, ABD’li uzmanlar tarafından, Türkiye tartışıldı .
Neyi mi tartıştılar ?
“ Türkiye bir tarım ülkesi mi olsun ? Yoksa bir sanayi ülkesi mi ?
Türkiye’ye, 10 yıl , böylece heba ettirildi .
On ABD uzmanı, her Bakanlığa yerleştirildi .
Artık, Türkiye , bu uzmanlar tarafından yönetiliyor . Rota bunlar tarafından çiziliyordu .
Türk parasının durumu , bu devrede . Devalüasyon fırtınaları ve tsunamilere maruz kaldı .
Türk parası değer yitirmekte .
Türk insanı fakirleşmekte .
Bir çok ABD doktrinleri ile Türk halkı kandırılmakta . Enflasyonun tırmanışı durdurulamamaktadır . Atatürk döneminde , hedef sanayileşme iken. Bu devirde, sanayi montaj sanayiine dönüştürüldü.
İkili anlaşmalarla , Türkiye’deki ABD üslerine, Türk subaylarının girmesi yasaklandı .
Kıbrıs olayları sırasında . Türk siyaset tarihine, kara harflerle yazılacak Jhonson mektubu da, bu devrin eseridir .
15 Temmuz 2016 ‘yı anlatmama gerek yok, hepimiz yaşadık .
Doğu Akdeniz’deki, Hidrokarbonlarla ilgili ABD tavrını da biliyoruz .
Bu gün, bu ABD ‘yi konu olarak sütunuma aldım .
Ne melem bir şeydir, anlamanız için bunları yazdım .