Cumhurbaşkanı Mustafa Akıncı’nın sorusuna Rumlar yanıt verebilir mi?

Cumhurbaşkanı Akıncı, hem Kıbrıslı Türklere hem de Rumlara selam vererek başladığı dün akşamki basın toplantısında çok tarihi bir soru sordu.

Cumhurbaşkanı Akıncı, hem Kıbrıslı Türklere hem de Rumlara selam vererek başladığı dün akşamki basın toplantısında çok tarihi bir soru sordu.

İşte Akıncı’nın “ivedi cevaplanması gerekir” dediği o sorular:

“Geleceği, belirsiz ve tehlikelere açık bırakıp, gelecek kuşakların da yeni acılarla yüz yüze gelmesine mi neden olacağız, yoksa tarihi sorumluluklarımızın bilinci içerisinde mi davranacağız?

Gelecekte yeni acıları paylaşmak yerine, yetkileri ve refahı paylaşmayı başarabilecek miyiz?”

Ne yazık ki Kıbrıs Rum liderliğinin bu soruları cevaplamaya niyeti olduğunu, en azından gelinen şu aşamada pek inanmıyorum.

Çünkü bu sorular aslında yeni sorulan sorular değildir.

Yarım asırlık müzakere maratonunun en azından 2004’teki Annan Planı referandumu bölümünden bu yana bu sorular Güney’e soruluyor.

En son Crans Montana’da da bu sorular masadaydı.

Ama Rumlar başkanlık seçimini bahane ederek, kendi iç kamuoylarında oy avcılığına soyunmayı tercih etti.

Aslında kendi kamuoyunu bu soruların yanıtına hazırlamayan bir liderin, bu sorulara cevap verebileceğini de düşünmüyorum.

Tabi bu soruları Kıbrıslı Türklere de sorulmasını isteyen var, bundan eminim.
Onlara şu yanıtı rahatlıkla verebiliriz. Kıbrıslı Türkler 2004’teki Annan Planı referandumunda o cevabı vermiş, o sınavı geçmiştir.

Statükonun devamının her iki toplum açısından da çeşitli tehlikeler barındırdığına işaret eden Akıncı’nın sözünü ettiği tehlikeler ne olabilir?

Elbette Doğu Akdeniz’de namlunun ucunda yapılan bu doğalgaz ve petrol aramaları, iki toplum için de hayırlara vesile olan gelişmeler değildir.

Akıncı’nın üstü örtülü söz ettiği tehlikelerin birincisinin bu olduğuna eminim. Çünkü Doğu Akdeniz’de ısınan bu havanın, kazayla bile sıcak bir çatışmaya dönüşmesi an meselesi olabilir.

Diğer taraftan yıllardır tartışılan federasyon tezine karşılık Rum lideri ortaya attığı “desentralizasyon” önerisine “Tartışabiliriz” diye yanıt veren Akıncı, kapıyı kapatmadı. Ama bir şartla…

Bunların ancak ucu açık olmayan sonuç odaklı bir süreçte tartışılması şartıyla…

Ben bu şartın da Rumlar tarafından kabul edileceğini sanmıyorum. Çünkü müzakere masasında sonuç elde etmektense müzakere masasının kendisine ihtiyaç duyan Rum liderin tek gayesi, bu masayla sondaj anlaşmalarının huzur içinde uygulanmasıdır.
Kısaca Rumların şu an birinci önceliği, sözleşme imzaladığı enerji şirketlerine taahhütlerini yerine getirmektir. O taahhütlerin yerine getirilmesi için de dostlar alışverişte görsün misali o müzakere masasına ihtiyaç duymaktadırlar.
Yoksa müzakere masasının şu an Rumlar için başkaca bir anlamı yoktur.
Türk tarafı uzun yıllar sonra bu gerçeği görmüş, o yüzden ucu açık sonu gelmez müzakerelere karşı olduğunu açıkça ifade etmiştir. Bu karardan geri dönmek, Kıbrıs meselesinde başladığımız noktaya dönmek olur ki bu tarihi bir hatadır. Bizden söylemesi…


Bu haber 378 defa okunmuştur

:

:

:

: