Küresel ısınmanın getirisi, bu kış mevsimi bizi ilk kez olarak uyardı.
Yapılan altyapısız alt yapıların ne hale geldiğini, ülkemizin doğusunda geçen haftalarda . Bu günlerde de batısında yaşayarak gördük .
Dereleri, nasıl insan hayatını tehlikeye düşürecek boyutlara getirdiğimizi acı acı seyrettik .
Güzelyurt ve Lefke ilçelerinde . Kanunsuz ve usulsüz olarak keyfi bir biçimde derelere nasıl tecavüz edildiğinin, acı sonuçlarını gördük .
Bilhassa Güzelyurt’ta, doğu sınırımızdan batıya giden derelerin . Güzelyurt Belediyesi tarafında, 2008 tarihinden günümüze dek doldurulduğunu. Bu sütunlardan, kaç kez yazmama rağmen . Konu Kaymakamlık , Ombutsman makamının ve İçişleri Bakanının bilgisine gelmesine rağmen. Bu konuda atılan hiçbir adımı göremedim .
Son hava koşulları ile birlikte . Güzelyurt halkı, 2010 yılındaki sel felaketi ile tekrar karşılaşır psikolojisi, sendromu ve korkusu içerisinde. Evlerinde tetikte oturmaktadırlar .
Gayret Köyden başlayıp, denize kadar giden derenin, ortalama olarak genişliği, 100 – 150 metre ikin . Belediye, dere yatağını doldurarak, bu mesafeyi 50 metreye kadar düşürdü . Diğer bir derenin, 150 metre uzunluğundaki bir alanı da, derelikten çıkararak yol yaptı ve asfalt döktü .
Bu ameliyeler yapılırken, derelerden sorumlu makamlarda oturanlar da, maalesef seyrettiler.
“Nasıl olsa memleket kurak . Yağmur yağmıyor ” sendromu ile hareket edildi .
Son yağmurlarla . Acı gerçek ortaya çıkmış durumda .
Sel suları . Dere yatağının doldurulduğu eski dere sınırına kadar, benim sınırım burasıdır diye ulaştı .
Belediye tarafından yapılan bu işler . Apaçık ilgili hukuk mevzuatına ters .
Yapılanlar, mevzuata göre usulsüz ve Hukuk kurallarına aykırı .
Geçen gün . Söz konusu dere yatağı, eski sınırına gelip, kente büyük bir tehlike yarattı . Belediye . Yüzlerce ton toprağı döküp, bent yaparak, bunu önledi ve söz konusu yolu trafiğe kapadı . Yoğunluk olarak yağmurlar kısa sürdü . Devam etmesi halinde, büyük bir felaketin oluşması hiçtendi .
İçişleri Bakanlığı . Konuya ivedi olarak el atmalı . Dere yataklarını eski hale getirmelidir .
Bu ameliye, Tapu Dairesinin ilgili birimleri ile yerine getirilmelidir .
Belki de yarın çok geç olabilir .
Başka bir konuya daha değinmek istiyorum .
Tabii hukuksuzluk ve usulsüzlüğe dair .
Siyasilerle, Sendikalarla birlikte, halk da . Artık Dome’ la yatıp Dome’la kalkmaya başladı .
Yok ihaleli .
Yok ihalesiz .
Siyasilerimiz, Milletvekili yeminlerinde . Hukukun üstünlüğü ve Anayasaya bağlılık yemini ile kanun hakimiyeti için yemin ederler .
Fakat daha sonra herhalde bunu unuturlar .
Gene, kanun hakimiyeti gerektiren bir konuda, bu yeminlerini galiba unuttular .
Unuttukları yemini . Şu Dome’la ilgili kiralama sürecinde hatırlatmak isterim .
Savcılık İhale Yasasına göre, ihaleye çıkarak kiralayacaksınız diyor .
Sayıştay da, ayni minvalde görüş açıklıyor .
Efendim, geçmişte de ihalesiz kira sözleşmeleri yenilendi .
Bunların içinde, UBP Lefkoşa İlçesinin binası var .
Bu gibi uygulamalar 23 ‘ü bulurmuş .
Konu, hukuktan siyasete kayar gibi .
23 kira sözleşmesi ihalesiz yenilenmişse . Bu bir hukuk ihlali demektir .
23 kez yanlış ve keyfi uygulama yapıldı ise . 23 yanlış bir doğru eder mi ?
Bu mantık. Vakıflardaki bu hukuk dışı işlemleri, 23 ‘ten 123’e çıkarmaz mı ?
Ayni mantık . Devletin diğer kurumlarına sirayet etmez mi ?
Ülkeyi, çıkmaz bir kaosa sürüklemez mi ?
Beyler, bu gidişat, gidişat değildir .
Ülkede, huzuru ve adaleti sağlayacak hukukun üstünlüğüdür .
Aksi, altından kalkamayacak ve hoşlanılmayacak bir durumla karşılaşabilirsiniz .
Sonra Yalçın Cemal demedi demeyin .