Yarın, Yunan Dışişleri Bakanı Yorgos Kantrungalos, Türkiye Dışişleri Bakanı Sn. Çavuşoğlu ile görüşmek için, Ankara’ya gidiyor .
Gitmeden önce de, sözde Kıbrıs Cumhuriyetinin Dışişleri Bakanı Nikos Hristodulidis ile, Kıbrıs konusunda kapsamlı bir görüşme yaptı .
Görüşmenin odak noktası . Adadaki garanti sisteminin değişmesi ve Kıbrıs görüşmelerine kaldığı yerden devam edilmesi için . Sn. Çavuşoğlu’ndan özel görüşler dinlemek istediğini açıkladı .
Yunan Bakan, Garanti sistemi ile ilgili olarak .
KRYK ‘da yaptığı açıklamada . Mevcut sistemin uluslararası hukuka aykırı olduğunu . Yerine, sömürgenin tekrarlanmayacağı bir mekanizmanın değiştirilmesi gerektiğini, açıklamasında dile getirdi.
Yeni mekanizma ise . Yakın geçmişte dillendirilen, Birleşmiş Milletler Güvenlik Konseyi .
Dolayısı ile de . Bu Konseye bağlı olan, BM askerleri .
BM askerleri . 1964 ‘ten günümüze kadar, Adada görev ifa etmektedirler .
1974 Barış Harekatına kadar . Kıbrıs Türk halkının canı ve malı. Bu sözü edilen Konseye bağlı askerlere, emanet edilmemiş miydi ?
1974 Barış Harekatına kadar . Bu BM barış gücünün adada görev yaptığı dönemde. Hiçbir suçu ve günahı olmayan, binlerce Kıbrıslı Türk öldürülmedi mi ?
Kaçırılıp, cesetleri bilinmeyen yerlere gömülen veya atılan bu Türkler, hala daha zamanımızda bulunup. Kemikleri defnedilmiyor mu?
On bir yıl . Bu acı gerçeğin önüne, bu güç geçebildi mi ?
Geçemedi .
Kıbrıs Türk Halkının can ve mal güvencesi . 20 Temmuz 1974 ‘de. Türk Barış Kuvvetleri ile, sağlanmadı mı ?
Daha da ötesi .
İki halk arasındaki barış ve huzur. Bu güç tarafından sağlanmadı mı?
Günümüze değin .
Hem Kuzeyde .
Hem de Güneyde . Kalıcı bir barışın sağlanması . Türk Barış Kuvvetleri sayesinde, olmadı mı ?
Sn. Yunan Bakan diyor ki . Mevcut garanti sistemi. Uluslararası hukuka ters imiş !
Ey Bakan . Senin bahsettiğin uluslararası hukukun yaratıcıları kimlerdir ?
Uluslararası hukuka ters olarak nitelediğin garanti sisteminin de. Bir uluslararası metin olduğunu ve bunun tek taraflı olarak değiştirilmesinin de mümkün olmayacağını bile bile . Bu teklifi Ankara’ya götürüyorsun .
BM GK’nin . Garanti sistemini üstlenme girişimine gelince .
On bir yıl, bunu bizzat yaşayanların içerisinde, ben de bulunduğum için . BM’nin ne melem bir teşkilat olduğunu, yaşayarak gördük .
O dönem kuşak bunu çok iyi bilir .
Şimdiki kuşak o dönemleri yaşamadığı için bilmiyor .
Fakat .
Gelişen , değişen ve oluşan yeni şartlarda . Şimdiki kuşak da BM Barış gücünün adadaki varlık nedeninin, turistik olduğunu fark etmişlerdir .
Birileri çıkıp .
Bu tespitleri de nereden çıkarıyorsun , diyebilir .
1974 ‘ de kadar her gün yaşadık .
1974’ten sonra yaşamaya devam ettik .
En son da dün oynanan .
MTG – Salamina maçında yaşadık .
Daha önceden anlaşıldığı gibi . Maç ara bölgede oynanacaktı .
Fakat her ne olduysa , maçın . Pile’de oynanmasına karar verildi .
Maç ara bölgede oynansaydı .
Sn. Cumhurbaşkanı Akıncı da, maçı izleyecekti .
Ara bölgede oynanacak maçta, BM BG güvenliği sağlayamayacağı için. Maç Pile’de Rum toprağında oynandı .
Bu konuda Sn. Akıncı .
“BM güvence sağlayamayacağını diyorsa. Kendilerini sorgulamaları gerekiyor . Birkaç yüz kişinin olacağı bir organizasyonda. Güvenliği sağlayamıyorsa . Bu gidin Rum polisi sağlasın demektir . Bu kabul edilemez .”
Bu mentaliteyi, 11 yıl. Bu güç devam ettirdi ve devam ettirmekte .
Bu tavrı ile BM . Kıbrıs Türk Halkını Rum’un güvenlik şemsiyesi altına sokma siyasetini, gütmüyor mu ?
Kendisinin sorumluluğu altındaki bir bölgede . Seçilmiş ve görüşmeci olarak BM tarafından kabul edilen Sn. Akıncı’nın ve oraya gidecek olan birkaç yüz kişinin. Güvenliğini üstlenmeyip , Rum’un güvenlik güçlerine 63’ten 74 ‘ de kadar yaptıkları gibi havale etmeleri.
Hem bu gücün . Hem de BM GK’nin ne kadar güvenilemeyecek bir teşkilat olduğunu, ortaya koyması bakımından düşündürücü ise . Bu teşkilatın adada . Garantörlüğe soyunması da o kadar düşündürücü olsa gerek .