Bir yerel gazetede, Ekinokokun ülkede hortladığı yollu haberini okudum.
Ekinokoktan, iki vatandaşın ameliyat olduğu haberi de yazıyordu.
Ekinokok, köpeklerden insana ağız yolu ve tüyleri ile bulaşan bir hastalık türüdür.
Köpek tenyası da dediğimiz bu hastalık, öldürücü olabiliyor.
Genellikle köpeklerin dışkısından atılan tenya yumurtaları, tüylerine yapışarak etrafa yayılır ve temas eden insanın midesinde açılarak, iç organlara tutunur.
Larvaların en çok sevdiği organlar. Karaciğer ve Akciğerlerdir. Çengelli olan tenyalar organlara yapışır ve zaman içerisinde içi tenya dolu kistler oluşturur. Halk dilinde bunlara keseler veya kistler denir.
Ekinokok, ciddi olarak insan sağlığını tehdit eden ve köpekten bulaşan bir hastalıktır.
Ülkemizde, geçmiş dönemlerde. Bu konuda, tam olarak değilse bile bazı tedbirler uygulanmakta idi.
En büyük görev de Belediyelere verilmişti.
Köpek beslemek için, yöre Belediyelerinden ruhsat çıkarmak yükümlülüğü vardı.
Ruhsatsız köpekler Belediye sınırları içerisinde barındırılmaz.
Belediye tarafından zaptırap altına alınıp, Belediyelerin hayvan barınaklarında korunur ve kontrolleri yapılırdı.
Evlerde beslenen ruhsatlı köpekler ise, belirli zaman dilimleri içerisinde Belediyelerin sağlık birimleri tarafından, sağlık kontrolleri yapılır. Bulaşıcı hastalıklara karşı aşılanırlardı.
Bu işlem, Belediyelerin veterineri olmadığı durumlarda, Devletin veterinerlerinden faydalanılarak yapılırdı.
Bir müddet sonra, hayvan severler örgütlerinin talebi üzerine. Gerek ruhsatlı, gerekse de başı boş köpeklerin sağlık denetimlerinden vaz geçilerek. Tamamı ile ülkedeki köpekler salma seyit bir duruma getirildiler.
KKTC ‘nin yolları sokakları köpeklerden geçilmez oldu.
Bir çok hayvan besleyicisinin ağılları, köpeklerin saldırısına uğrayarak, hayvan telefatına kadar giden zararların ortaya çıkmasına neden olmaktadır.
Tabi bunun en ciddi olumsuzluğu, insan topluluklarının yoğun olduğu bölgelerde yoğunlaşmalarıdır.
Okullar, Parklar, İdman alanları ve yollar, köpek dışkısından yürünmez bir duruma geldi.
Maalesef Belediyelerimiz, bu konuda gerekli titizliği, ne hal ise bir türlü yerine getirememektedirler.
Ekinokok hastalığı, Nil virüsü kadar tehlikeli ve öldürücüdür.
Sağlık Bakanlığımız, bu konun üzerine hassasiyetle eğilmeli ve insan sağlığını tehdit eden, ülkedeki köpek sorununu çözmelidir.
Ekinokokta, yumurta kapıya dayandı.
Bilinen iki vaka.
Ya bilenmeyenler ve ileride ortaya çıkacak olanlar?
Sağlık Bakanlığı, denetimsiz köpeklerin denetim altına alınmasını sağlayacak ciddi adımlar atmaya başlamalıdır.
Sadece Ekinokok bulaştırmaları açısından da olaya bakmak, yanlış olur kanısındayım.
Dün karşılaştığım bir olay. İki büyük köpek, küçük bir çocuğun üzerine havlayarak koşmaya başladı. Çocuk korkusundan ne yapacağını şaşırdı. Kurtuluşu, Güzelyurt Fatih Camisine sığınmada buldu.
Dünyanın her yerinde, nereye giderseniz gidin. Topluluklar içinde beslenen hayvanların tümü, izne tabidir.
Bizde, her isteyen, her türlü hayvanı besleme özgürlüğüne sahip .
Bir de köpek besleyiciler var ki sığır sürüsü gibi köpek besliyor. Beslesinler, fakat kontrollerini yapsınlar, başı boş bırakmasınlar, temiz tutsunlar. Bazılarının değil evlerine, kokudan mahalleye yanaşamazsınız.
Sorun çok büyük ve İnsan sağlığını ciddi şekilde tehdit eder vahim bir durum almıştır.
Ülkede yeterince sorun var.
Bir de ekinokokla uğraşmayalım.