Rum tarafı . Liderlerin New York ziyaretinden çok umutlu .
Bazı gazete ve çevreler o kadar umutlu ki . Anlaşmanın iki halk arasında eş zamanlı olarak yapılacak olan referandumdan da bahsetmeye başladılar .
Kıbrıs Türk atasözlerinden biri halk arasında devamlı vurgulanmaktadır .
“Çekil de öküz çarpmasın “ diye .
Öküzün sahibi . Öküzü otlanmadan ahıra getirmek için elinde iple otlandığı alana giderken , önündekilere “ çekilin öküz çarpmasın “ diye uyarıda bulunurmuş . uyarılanlar da adama bakıp . “İyi de öküz nerede “ diye soru sorarlarmış . Öküzün sahibinin yanıtı . “ Görmüyor musunuz ? ipi elimde almaya gidiyorum “ dermiş .
Bizim komşular da ellerinde ip . umut dağıtıyorlar .
İkinci Harekatın 45 ‘ci yıl dönümünde . Esir alınan Türk beldelerindeki tutsak ve çaresiz Türklerin de tüm KKTC’de törenlerle anılmalarını izliyoruz .
Mağusa , Serdarlı , Lefke’nin de kurtuluşu yıl dönümleri törenlerle kutlanıyor .
45 yıldan bu yana Kıbrıs’ta hiç kimsenin burnu kanamıyorsa , Bunu Barış harekatına borçluyuz .
Kıbrıs Türklerini hiçbir zaman bu adada bir varlık olarak görmek istemeyen Kıbrıs Rumlarının çağ dışı zihniyetlerinin bir eseri olarak Kıbrıs bölünmedi mi ?
NATO ’nun öncülüğünde kurulan Ortaklık Cumhuriyetini üç yıl bile dolmadan reddederek Türkler bu ortaklıktan atılarak . Devleti işgal ederek . Ortaklık cumhuriyeti Kıbrıs Elen devletine dönüştürüldü .
İlk retleri bununla başlar .
Arkasından . Türkleri adadan sökmek için bin bir dümen .
11 yıllık insanlık dışı bir yaşam .
Kıbrıslı Türkler . Adanın % 3’ü olan gettolara mahkum .
11 Yıl direniş yılları .
Arkasından barış harekatı .
Nedenlerine girmiyorum . Bilinen nedenler .
Hemen arkasından . Cenevre Konferansı .
Türk tarafının 5 kantonlu federasyon önerisine de ( ohi ) ret .
Hemen arkasından ikinci harekat .
Görüşmelere devam .
BM Eski GS ‘ i Gali’nin taraflara sunduğu güven artırıcı önlemler paketine de ( ohi ) ret .
Dünyayı büyük umutlara sevk eden ünlü Annan anlaşma planına da ( ohi ) ret .
Bu planla ilgili . Türk tarafına ve Türkiye’ye vaat edilenlerin de hiç birisinin yerine getirilmediğini . Buradan belirtmek gerekliliğini vurgulamak isterim .
1968 ‘den günümüze dek . tüm önerileri reddeden bir Rum tarafı .
Fakat arkası sıvazlanan bir Rum tarafı .
KKTC Hükümetinin Maraş’la ilgili kararı karşısından güney afallamış vaziyette . kapalı Maraş’ın egemeniymiş gibi kararlar alma cüretinde de bulunuyor .
Bu cüret karşısında da bazı endişeler izhar ediyor .
Maraş’ın açılımı ile ilgili . Rum basını on teklifin yapıldığını . Onunun da . Güney tarafından reddedildiğini açıklıyor .
Maraş . KKTC’nin hükümranlık alanında .
BM GK’nin Maraş’la ilgili aldığı kararlar tavsiye niteliğinde .
Bu kararlara . Ne KKTC’nin ne de Türkiye’nin oluru yoktur .
Tavsiye nitelikli kararlar bağlayıcı olamaz .
Nurlarda yatsın Rauf Denktaş .
Batı bir zaman Rahmetli Denktaş için . MR NO lakabını takmıştı .
Gelinen aşamada . MR NO lakabı güney için geçerli bir kavram haline gelmiştir .
Her öneriye ohi diyerek her zamanki gibi zaman oynamayı becerebiliyorlar .
Biz bunu görüp fark etmemize rağmen .
Bilemiyorum .
Bilerek veya bilmeyerek bu oyunun tarafından biri mi oluyoruz ?
Şimdi yeni bir umut pompalaması başladı .
Hem bizde .
Hem güneyde .
Umutlar pompalana görsün .
Hem kuzeyde .
Hem de güneyde umutsuz olanlar var .
Güneyde umutsuz olanların başında da . Baş Piskopos Hrisostomos geliyor .
Papaz hazretleri tarafların isteklerinin örtüşmediğini . Başka başka şeyler istediklerinden şikayetçi .
En büyük şikayeti de Sn. Akıncı’dan !
Şikayetinin nedeni . Akıncı’nın .
“ Türkiye’nin istekleri doğrultusunda hareket etmesi .”
Kilse . Bu görüşme sürecinden de umutlu değil .
Sözde umutlu görünenler . Bu statükodan yararlanmaya devem etmek isteyen güneydeki bazı çevreler olsa gerek .
Kuzeyde umudun u bile yok . Ara ki bulasın .
Umut denizini de bitirdiler .
Yeni umutlar için . Yeni girişimlere girişmenin de zannedersem zamanı dolmak üzere .