Dünyamızın özelde de ülkemizin büyük bir sınav verdiği Pandemi sürecinde geçtiğimiz günlerde yapmış olduğu açıklamalar ile sıcak gündeme ışık tutan Safa Group Yönetim Kurulu Başkanı Ali Özmen Safa, sağlık, sosyal ve ekonomik alanda verilmekte olunan ‘Büyük Savaş’ta’ çok kritik bir aşamaya gelindiğine dikkat çekerek cesur, akılcı ve adaletli bir liderliğe, her zamankinden daha çok ihtiyaç duyulduğuna vurgu yaptı.
Bilimsel veriler ışığında tüm paydaşların katılımı ile oluşturulacak bir yol haritasının, Kuzey Kıbrıs’taki sosyo-ekonomik yaşamın geleceğini belirleyeceğini belirten Safa, Başbakan Ersin Tatar’ı bu yönde inisiyatif alarak gerekli adımların atılması konusunda cesaretli davranmaya davet etti.
TEMEL PRENSİPLER VE FİKİRLER YOL GÖSTERİCİ OLMALI
İzlenecek olan yolda temel prensiplerin ve ayakları yere basan fikirlerin esas alınması gerektiğine dikkat çeken Safa, sadece sağlık alanında yakalanan başarının vurgulandığı, renkli bir sloganın ve cafcaflı bir logonun oluşturduğu, altı boş söylemleri ve eylemleri barındıran bir eylem planının ülke geleceği açısından büyük hayal kırıklıkları ve yıkımlar yaratacağını söyledi.
Ekonomimizin lokomotif sektörlerinden biri olan İnşaat ve Emlak Sektörü’nün bu krizden çıkışta fırsatlar oluşturabileceğine işaret eden Safa, bu alanda özellikle son 20 yıllık süreçte yaşananların ve edinilen tecrübelerin detaylı analizinin yapılarak önümüzdeki süreçle ilgili vizyonun, stratejilerin ve eylem planlarının belirlenmesinin önemine vurgu yaptı.
GÜÇLÜ DERSLER ÇIKARILMALI
Büyük bir arayış içerisine giren sektör temsilcilerinin, müşteri portföyünde ağırlıklı olarak Birleşik Krallık’ta yaşayan kardeşlerimize yer vermek isteyeceğine dikkat çeken Safa, yurtdışında yaşayan Kıbrıslı Türkler’in ülkemize yatırım noktasında geçmişte çok acı muamelelerle karşılaştıklarını belirtti.
Yatırım yapma kararı almadan önce tüm yatırımcıların her anlamda ‘Güven’ aradığına dikkat çeken Safa, adaletsiz, keyfi ve günübirlik alınan kararların yatırımcıyı ülkeden kaçırdığına vurgu yaptı.
‘KAOS PLANI’ - GAZİMAĞUSA, İSKELE VE YENİBOĞAZİÇİ İMAR PLANI
Gazimağusa, İskele ve Yeniboğaziçi İmar Planı sürecinin yönetiminde, Hükümetin ve özellikle İçişleri Bakanlığı’nın sınıfta kaldığını ve güven kaybettiğini belirten Safa, yaratılan kaos ortamı sonucunda birçok yatırımcının ve bölge insanının mağdur edildiğini, batağa sürüklendiğini, diğer taraftan da bazı rant gruplarına ayrıcalıklar tanındığını savundu.
‘Aldığınız adaletsiz kararlar neticesinde yürürlüğe koyduğunuz emirnamelerle tüm yatırımlarını sıfırladığınız Kıbrıslı Türkleri hangi anlayışla yeniden Kuzey Kıbrıs’a yatırım yapmaya davet edeceksiniz?’ diye soran Safa, ‘Vadesi Dolan İmar Planı’ konusunda Başbakan Ersin Tatar’ı inisiyatif almaya ve vakit kaybetmeden cesaretli kararlar üretmeye davet etti.
Kuzey Kıbrıs’ın parlayan yıldızı olmaya aday olan Gazimağusa, İskele ve Yeniboğaziçi Bölgesi’nde imar uygulamalarında hangi yasal mevzuatın geçerli olduğu konusunda kafaların hala karışık olduğunu belirten Safa, 15 Ocak 2020 tarihinde yürürlüğe konan Bölge Emirnamesi’nin yasallığı konusunda KKTC Başsavcılığı’ndan herhangi bir görüş alınıp alınmadığını sordu.
Sektörün önünü açacak hayati adımın, imar planı kaosuna bir an önce son vererek yaşanan büyük belirsizliği ortadan kaldırmaktan geçtiğini belirten Safa, Pandemi sürecinden gerekli derslerin çıkarılarak ortak akıl ve katılımcılıkla bu ülkenin yönetilmesi gerektiğine işaret etti.
İNŞAAT VE EMLAK SEKTÖRÜ İÇİN YOL HARİTASI KURGULANMALI – DÖRT HAMLEDE KUŞBAKIŞI ÇÖZÜMLER
İnşaat ve Emlak sektöründe uluslararası arenada onlarca yıllık deneyimi bulunan Safa Group Direktörü Ali Özmen Safa, Pandemi sonrası sektörün toparlanması ve öncü görevini güçlü bir şekilde yerine getirebilmesi için adım adım izlenmesi gereken bir ajanda açıkladı.
1. Tüm Paydaşların Etkin Katılımının Sağlanacağı bir ‘Koordinasyon Platformu’nun’ Oluşturulması
- Bu platformda istisnasız tüm kesimlerin (kamudaki ilgili daire temsilcilerinin, yerel yönetim temsilcilerinin, inşaat ve emlak sektörü temsilcilerinin, bilim insanlarının, meslek örgütü temsilcilerinin, sivil toplum örgütü temsilcileri vs.) yer almasının sağlanması.
- Sektörle ilgili istatistiki verilerin güncellenmesi. (Yapımı devam eden/tamamlanmış olan/proje aşamasında olan inşaatlar ve yapı sınıfı, detaylı satış bilgileri, finansal bilgiler vs.)
- Yasal mevzuatlar ve sıkıntılar konusunda tespitler yapılması.
- Bilimsel veriler ışığında öneri bir yol haritasının oluşturulması.
2. Yasal Düzenlemelere Gidilmesi
Sektörün önünü açacak ve global rekabet gücünü artıracak yasal düzenlemelere gidilmesi kaçınılmazdır. Oluşturulacak Koordinasyon Komitesi’nin ve Hükümetin gündeminde olması gereken konular:
. Yabancı yatırımcıların mülk edinmesi konusundaki kısıtlamaların ve uygulanan prosedürlerin gözden geçirilmesi.
. Stopaj Vergisi, Tapu Devir Harcı ve KDV oranlarında yapılacak düzenlemeler.
. Emlak sektöründe arz-talep dengesinin kurulmasını düzenleyecek kararlar alınması.
. Emirname ve İmar Planı Belirsizliklerine son verecek yasal düzenlemelerin yapılması.
. Finansman kaynaklarına erişim şartlarının iyileştirilmesi için yasal düzenlemeye gidilmesi.
. Kamu bacağında seri kararlar verebilecek ve etkin denetim yapacak bir kurumsal yapının oluşturulması.
3. Mevcut Altyapıların Güçlendirilmesi ve Geliştirilmesi için adımlar Atılması ve Finansman Yaratılması
. Yerel yönetimlerle ortak hareket ederek altyapı projelerine (yol, su, elektrik, yağmur suyu drenaj, yürüyüş yolları, sahil şeridi düzenleme projeleri, yeşil alan düzenleme projeleri vs.) öncelik verilmesi.
. Türkiye Cumhuriyeti ve Avrupa Birliği finansman desteği ile yürütülen projelerin sağlıklı yürütülmesinin sağlanması.
. Altyapı Projeleri için finansman yaratılması.
. Kamu kaynaklı ihalelerin açılması.
4. Yenilikçi Pazarlama Stratejilerinin Belirlenmesi ve ‘Güvenli Kuzey Kıbrıs Markası’nın’ Oluşturulması
Dünya çapında geniş satış ağı bulunan inşaat ve emlak sektörü temsilcileri ile kolektif pazarlama işbirliğine gidilmesi ve öncelikli pazarların belirlenerek ortak hareket edilmesi kaçınılmazdır. Bu bağlamda ‘Güvenli Kuzey Kıbrıs’ markası altında sürecin her aşamasında yeni yerleşimcilere ‘Sınırsız Güven’ sağlanmalıdır.