En büyük bayramımız kutlu olsun

Yıllar ne de çabuk geçiyor.

Yıllar ne de çabuk geçiyor.
Sanki dün gibi.
Enosise odaklanmış olan Yunan ve Kıbrıs Rumları. Bu amaçlarına ulaşmak için karşılarında tek engel olarak gördükleri Kıbrıs Türklerini ortadan kaldırarak. Bu emellerine ulaşabileceklerini. Bunun için de tek yapılacak işin onları yok ederek. Emellerine kavuşabileceklerinin hesabını kitabını yaparak işe koyuldular.
Kıbrıs Ortaklık Cumhuriyetini Enosise giden bir köprü olarak kabul eden ve ortaklık anlaşmalarını imzalayan Makarios. Akritas Planı ile bu işi yapmaya koyuldu.
Bu işin yağdan kıl çeker gibi basit olacağını sanan Makarios. İşe koyulduğunda, baltayı TMT kayasına vurdu. Amacı gerçekleşmedi.
Amaç gerçekleşmedi fakat binlerce Kıbrıslı Türk katledildi.
Binlercesi kayıplara karıştı. Halen aranmaktadırlar.
Kıbrıs Türk Halkı direnmesini, Adanın % 3 lük coğrafyasında her türlü olumsuzluğa karşın devam ettirdi.
Bu özgürlük, bağımsızlık ve egemenlik direnişi on üç yıl sürdü.
On üç yıl içerisinde Kıbrıs Türk Halkının çektikleri yazılsa. Değil bu sütun, Gazetenin tüm sayfaları kifayet etmez.
Bunlar cilt cilt kitaplara ancak sığdırılabilir.
Dünyada Kıbrıs Türk Halkının verdiği mücadele, ender mücadelelerden biridir.
O zamanın Kıbrıs Türk Halkı, dünyada görülmemiş bir direniş örneği vererek destanlar yazmıştır.
O zamanki Kıbrıs Türk Halkını ayakta tutan en önemli ilkesi şuydu :
Milli birlik şuuru etrafında.
“ Birimiz hepimiz. Hepimiz birimiz için.”
On üç yıl o dönemin Kıbrıs Türk Halkına mücadele azmi veren bu ilke olmuştu.
Kıbrıs Türk Halkı, o dönem bu ilke etrafında tek bir yumruk halinde birleşmişti.
Bu yumruğun temelinde. Özgürlük, Bağımsızlık ve Egemenlik ruhu vardı.
Bu yumruk. Yukarıda yazdığım üç temel özgürlük için sıkılarak, havaya kaldırılmıştı.
O yumruğun zerreciklerinden biri de bendim.
On üç yılın nasıl geçtiğini en iyi bilenlerden biriyim.
Okul, eğitim, mevzi ve kerpiç kesmek.
Bunlar, hayatımızın yaşam biçimleri olmuştu.
Enosise ulaşma konusunda, birbirlerine ters düşen Makarios ve Grivas. Yıllarca Türk halkını ortadan kaldırma eyleminde yollarını ayırdılar.
Türkiye’nin müdahalesini ortadan kaldırarak, Kıbrıs Türk Halkını adadan silmek için Makarios’un uyguladığı politika. Ekonomik uygulamalara dönüşmüştü.
Kıbrıs Türk Halkı ekonomik olarak çökertilecek ve adadan uzaklaştırılacaktı. Bu biraz zaman isteyen bir proje idi. Grivas ve Yunan askeri yönetiminin buna sabrı yoktu.
Bir an evvel ada enosis olmalı idi.
Makarios’un Sovyetler ve Bağlantısızlar blokuna kaymasını, fırsat bilen Amerika. Adaya Sovyetlerin sızmasını engellemek gayesi ile Yunan askeri yönetimi ve Grivas’ın adanın bir an evvel Yunanistan’a bağlanması projesine sıcak bakarak. Projenin uygulanmasına yeşil ışık yaktı.
Türkiye’de, Ecevit’in Başbakanlığında MSP – CHP ortaklık hükümeti vardı.
Ecevit son seçim propagandalarında. Amerika’nın baskısı ile yasaklanan afyon ekiminin tekrar başlatılacağı müjdesini vermişti.
Bu karar, Türkiye ABD ilişkilerini ciddi şekilde zedeledi.
ABD senatörleri, bu karar karşısında, Türkiye’ye silah ambargosu konulmasını istedi. Bazıları da Edirne’den Kars’a kadar olan coğrafyanın B 52 ağır bombardıman uçakları ile bombalanmasını önerdi.
Amerika, haşhaş yasağını kaldıran Ecevit’i de cezalandırmak gayesi ile Kıbrıs’ta darbenin 15 Temmuz’da yapılmasına onay verdi. Haşhaş ekimini başlatan tarih de 15 Temmuz’du.
Bu bir tesadüf olabilir mi ?
Mümkün mü ?
İki olay da bilinçli olarak ayni tarihe denk getirilmişti.
Bir taşla iki kuş vurulacak ve Ecevit’in siyasi hayatına son verilecekti. Burada iki senaryo çalıştırıldı.
Ecevit, müdahale etmeyecek ve siyasi hayatı bitecek.
İkinci senaryo. Müdahale edecek, fakat Silahlı Kuvvetler başarısız olacak. Hem siyasi hayatı, hem de kendi hayatı sonlanacak.
“Karınca ezmez Ecevit. Bu işin altından kalkamayacak.”
Senaryolar tam ters döndü. Ecevit bir taşla iki senaryoyu da etkisiz hale getirdi.
20 Temmuz. Devlete giden yolun son kilometre taşını teşkil etmiştir.
Bugün, o kilometre taşının 46. yıl dönümü.
Bugün, en büyük Bayramımız.
Kutlu ve mutlu olsun.
Nice nice, 20 Temmuz’lara.


Bu haber 5780 defa okunmuştur

:

:

:

: