20 Temmuz 1974 ‘de elde edilen Barış ve Özgürlük Bayramının 46. yıl dönümünde. Törenlere katılan T C. Cumhurbaşkan Yardımcısı Sn. Fuat Oktay da bir konuşma yaptı.
Konuşması 20 Temmuz ve gelinen nokta idi.
Sn. Oktay, Kıbrıs sorununun çözümünü ve anlaşmayı iki cümle ile ortaya koydu.
Eşitlik. Eşitlik temeline dayanan bir ortaklık.
Bunu da çok güzel açıkladı.
“Siyasi eşitlik “ aksi takdirde “ Egemen eşitlik .”
Daha açıkçası Rum tarafı siyasi eşitliği kabul etmezse. Egemen eşitlik önlerine konulacak.
Kıbrıs Ortaklık Cumhuriyetinde, Kıbrıs Türk’ü siyasi eşit bir ortaktı.
Bu hakkımız üç yıl yaşatıldı. Üç yıldan sonra bu ortaklıktan atıldı. Kıbrıs Türkünün bu ortaklıkta hiçbir hakkı tanınmadı.
Batıyı da arkalarına alan Rum ve Yunanlılar. Fiili olarak tüm Kıbrıs’ın hakimi rolünü oynamaktadırlar.
Sn. Oktay’ın da belirttiği gibi AB de aldatılarak, üye konumuna getirildiler.
68 ‘den beri yürütülen görüşmelerde. Hiçbir zaman gasp ettikleri bu statüyü geri vermek gibi bir niyetleri olmadı.
İşi hep yokuşa sürmüşler. Zamanı kendi lehlerine kullanmışlardır.
Rum halkının, Kıbrıs Türk halkı ile hiçbir şeyi, hatta hastaneler de dahil, paylaşmaya niyetlerinin olmadığını. Kıbrıs Türk halkının adada kendileri ile eşit ortak olmalarını içlerine sindiremediklerini. Açık açık Rum lider söylememiş miydi ?
Görüşme masasının bu nedenle devrildiği. Hala daha belleklerimizdedir.
Hiçbir hal ve karda onlar için Kıbrıs Türk’ü bir azınlıktan öteye gidemez.
Bu görüşü, defalarca Ortodoks kilisesinin baş papazı dile getirmedi mi ?
“Azınlığın çoğunluğu idare etmesi nerede görüldü “ cümlesi de onundur.
Kilisenin siyasette ne kadar etkin olduğu her kesin malumu.
Kısacası, Kıbrıs Türk Halkı hiçbir hal ve şartta, Kıbrıs Rumları ile ortak olamaz. Bu onlara göre, eşyanın tabiatına ters.
21 Aralık 1963 ‘te bu eşit ortaklığı ortadan kaldırmak için Akritas Planını uygulamadılar mı ?
Kıbrıs Türk’ü imha olacak. Dolayısı ile kendilerine göre başlarına bela olan bu ortaklık da ortadan kalkacaktı.
Kıbrıs Türk’ü örgütlenerek, bu planı bozdu.
Adada bir anlaşmanın olması, ancak eski hakkımız olan siyasi eşitlik elde edilecek veya bu kabul edilmezse. Alternatif önerimiz egemen eşitliğimiz olacak.
Yani, İki Eşit Egemen Devlete dayanan bir ortaklık.
Siyasi eşitliği kabul etmeyen bir zihniyet. Egemen eşitliği kabul eder mi ?
Bu mümkün mü ?
Olası görüşme masasında, olacak olan bu iki öneridir.
Bunu kim yapacak ?
Tek meşru olduğunu söyleyen Sn. Akıncı.
Yani görüşmecimiz.
Egemen eşitlik, iki ayrı Egemen Devlete dayandığına göre. Bu öneri Konfederasyona yelken açmaz mı ?
Tek alternatif ve çözümün Federal bir Kıbrıs olduğunu iddia eden Sn. Akıncı. Konfederasyonu masaya getirir mi ?
Sn. Oktay, hidrokarbonlardaki sorunları ve Rum yönetiminin Türkiye’ye karşı oluşturduğu şer cephesinden de Türkiye’nin rahatsızlığını dile getirdi. Türkiye’nin içinde olmayacağı hiçbir senaryonun sahnelenemeyeceğinin altını çizdi.
Ege Denizinde Yunanistan’la olan Kıta sahanlığı ve Deniz alanlarındaki ekonomik çıkarlar. Türkiye ve Yunanistan’ı karşı karşıya getirdi.
Libya olayı, tansiyonu Orta Akdeniz’e kadar götürdü.
Rum ve Yunanistan, Nato ve AB beklediğini bulamayınca. Fransa ile askeri işbirliğini artırdılar. Yunanistan Fransa’dan savaş gemileri alıyor.
ABD Güneyde askeri eğitime başlıyor.
Bütün bunların göstergesi. Güneyin ve Yunanistan’ın görüşlerinde bir değişiklik olmadığıdır.
Olumsuzluklar, Guterres’in son raporuna da yansıdı.
Görüşmelerin başlaması ve olumlu sonuçlanması için. Ortamın tansiyonunun normal olması lazım.
Halbuki, bölgedeki tansiyon tavanı delmek üzere.