Karşılarında çetin bir cevizin olduğunu görünce de Kıbrıs Türk Halkını adada Türk hakimiyeti altında olan bölgelere sürmeye kalktılar. Silah ve araç , gereç yardımlarından en mahrum olan Türk Halkı elindeki bütün savunma silahları ve aletleri ile kendini korumaya çalıştı . Türk Halkı adanın % 3 ‘ne hapsedilerek insanlık dışı bir hayat yaşamaya mahkum edildi . Bu insanlık dışı muamele ve devam eden katliamlar on bir yıl devam etti .
Bu % 3’ lük alanın suyu kesildi , sağlık ilaçlarının dahi girmesine bin bir zorluk çıkarıldı . Türk bölgelerine canlarını kurtarmak için gelen Türkler için konut ihtiyacını giderecek inşaat malzemeleri dahi satılmadı . Göçmenler için o bölgenin toprağı kullanılarak kerpiçten konutlar yapıldı . 11 yıl Kıbrıs Türk Halkı Türkiye Kızılay
Kurumundan gelen gıda maddeleri ile hayatını idame ettirdi .
Rum bölgelerinde kalan Türklerin mal ve mülkleri talan edildi . Kazanç sıfırlandığı için ekonomik olarak çok ciddi sıkıntılar çekildi .
Adada varoluş mücadelesinin ruhu ve ilham kaynağı , Milli Kurtuluş Savaşı veren Mustafa Kemal Atatürk olmuştur .
Yapmış olduğu mucizenin aynısının Kıbrıs’ta da gerçekleşeceğinden hiçbir Kıbrıslı Mücahit kuşku ve güvensizlik duymadı .
O inancı hep yüreğinde taşıdı .
Bu inanç ve ruhla Kıbrıs Türk Halkı mevzilerde nöbet tuttu , kanını akıttı , canını verdi .
Anavatanın hep yanında olduğunu biliyor , bu inanç ve ruhla direnmeye devam ediyordu .
15 Temmuz 1974’de Kıbrıs Türkünün özgürlük bağımsızlık ve egemenliğini elde etmesi için bir milat doğdu . Amerika’nın açık desteği ve NATO’nun suskunluğu ile teşvik alan Yunan cuntası , adayı işgal ve Yunanistan’a bağlamak için askeri harekata girişti . Tarih 15 Temmuz . 15 Temmuz Ecevit’in Afyon’da , ABD’nin eski Başbakan Nihat Erim’e koydurduğu afyon ekim yasağına , ekim serbestisi getiren gündür . Acaba bu bir tesadüf mü ? Bunu başka bir yazımda irdeleriz .
Rahmetli Ecevit’le olan 34 yıllık bir nevi kader ortaklığımızı o dönemi yaşayanlar bilir . Yaşamayanlar da bu vesile ile öğrenmiş oldular . Haşhaş ekim töreninden sonra Ankara’ya dönmek için ayni iki pervaneli uçakla hareket ettiğinde . Gelen bilgilerle durumu inceledi ve Afyon Ankara yolculuğunda adaya müdahalenin gerekliliğine inandı ve kararını verdi . Siyasi yasaklı olduğu dönemde sohbetlerimizde bunu anlatırdı .
Bugün 19 Temmuz . Türkiye’nin adaya müdahalesinde ayrı bir önemi var . 19 Temmuz gecesi Makarios BM’de yaptığı konuşmada, açıkça adanın Yunan cuntası tarafından işgal edildiğini . Bunun ada Türkleri için de tehlikeli olduğunu açık açık haykırarak Türkiye’ye adaya müdahale yapması için davetiye çıkarıyordu . Bu konuşma Ecevit Hükümetine yağ ve bal olmuştu . Makarios’un BM‘ den isteği yerine gelmeyince , bunun gereğini Ecevit Hükümeti yerine getirmek için 20 Temmuz sabahında Türk Silahlı Kuvvetlerinin adaya çıkmasına karar verdi .
Bizimle , Federasyona dayalı siyasi eşitliği olan bir anlaşma yapma aldatmacası ile 50 yıl hayatımızdan çaldılar .
50 yıl Federasyon aldatmacasını sahnede oynadılar . Perde gerisinde ise oyalama taktiklerine devam ederek , statükodan yararlanmak için bin bir dümen çevirdiler .
Allah aşkına , 1960 Ortaklık Cumhuriyeti de fonksiyonel olarak bir Federasyon değil miydi ?
Siyasi eşit değil miydik ? Üç yıl dolmadan siyasi eşitliğimizi hallaç pamuğu gibi silah zoru ile dağıttılar , elimizden almadılar mı ?
50 yılın sonunda masada olmalarının bir oyun olduğu , amaç adanın tek hakimi olma oyununa devam etmek . Güney bunun umudu içerisinde . Bu tüm dünyanın gözü önünde ortaya çıktı .
Takke düştü , kel göründü . Bu kel ile bu yola ayni minvalde gidilemeyeceğinin gerçeği de gün gibi ortada .
Gidilecek minval , Türk tezi ile tüm dünyaya duyuruldu .
Ha bir umut , baskılar karşısında Türkiye’ye geri adım attırılır mı ? Hala daha güney bunun hayali içinde .
Bugün Sn. Erdoğan KKTC Meclisinde bir müjde verecek . Acaba bu müjde , güneyin hayalindeki müjde olabilir mi ?
Hala daha batıdan büyük umut içerisindeler . Kendi anavatanlarının tarihlerine bakmadıkları da belli . Batı kimin arkasını sıvazlamışsa , o arkanın sahibi her zaman Türk tokadı ve tekmesi yemiştir .
Galiba tarih , tekerrürden ibaret .
En büyük bayramımızda , başta Sn. RTE olmak üzere mutluluğumuza ve sevincimize ortak olmak için gelen tüm misafirlere. Hoş Geldiniz diyor . Saygı ve sevgilerimi sunuyor .
Açıklanacak müjdenin de hayırlı , uğurlu olmasını diliyorum .
20 Temmuz’u bize bahşeden kahraman Mücahitlere , Mehmetlere . Kararı veren Ecevit , Erbakan ortak hükümetine . TBMM‘ de Ferruh Bozbeyli’nin Demokrat Partisine . Verdikleri sonsuz destek için minnetlerimi sunuyor. Hayatta olmayanlara gani gani rahmet . Hayatta olanlara , sağlıklı uzun ömürler diliyorum .
Özgürlük , Bağımsızlık ve Egemenlik Bayramımız , kutlu ve mutlu olsun.
Nice sonsuz bayramlara , diyorum .