Okuduklarımdan, yaşam deneyimlerimden ve aklım erdiğince yaptığım yorumlamalardan yola çıkarak diyorum ki:
Her alanda başarı kazananlar, birileri köşesinde düşünürken harekete geçen, hedefine ulaşmak İÇİN koşan kişilerdir.
Çevremizdekilerden sık sık duyduğumuz şeydir: Ben de düşünmüştüm ama…
Köşenizden ahkam kesmeyin. Harekete geçin. Sizden DÜNYA ÜNLÜSÜ olmanız beklenmez ama elinizden ne gelirse; karınca kararınca toplumda güzel şeyler yapmanız beklenir.
Asla “ Bizden geçti…” demeyin bir sosyal projenin ucundan da siz tutun.
Hep söylerim ya “ BAŞARI gökten zembille inmiyor.”
Her alanda başarılar kazanmış bireylerin yaşam öykülerine bakarsak eğer; yıllarını yılmadan, bıkmadan ve acımadan, gönülden verdiklerini görürüz.
Etiyopyalı Abebe Bikila’nın hayatı mesela… Çocukken ayakları yanan ve yürüyemez denen Bikila, yıllarca çalışmış; yürümekle kalmamış Dünya Olimpiyatlarında iki kez ALTIN MADALYA almıştır.
Ya da dünyaca ünlü hatip ( konuşmacı) ÇİÇERO, kekemeliğini ağzına çakıl taşı koyarak deniz kenarında yılmadan çalışarak yenmiştir.
Çocuklarımıza, gençlerimize azimli olmayı, vazgeçmemeyi ve başarıya giden yolda sabırla yürümeyi öğretmeliyiz.
Hayatın anlamı HAYAT OYUNUNA katılmakla olur.
Sevgiyle kalın…
HEY ÇOCUK
Sen hep gül güzel çocuk
Sen hep gül
Gözlerinin ta içine otursun
mutluluk...
Gökyüzü gibi gül mesela
Engin denizler gibi gül!
Toprak gibi gül!
Çiçekler açsın
Kuşlar cıvıldasın yüreğinde...
Nehirler gibi gül
Balıklar oynaşsın gözlerinde
Sazlıklardan bir turna havalansın...
Gökyüzü gibi gül mesela
Kanat çırpsın güvercinler
Bulutsuz gökyüzünde
Güneşlerin en güzeli gezinsin...
Sen tasasız bebekler gibi gül çocuk
Şen kahkahaların çınlatsın ortalığı
Öyle kocaman kucakla ki dünyayı
Her yer BARIŞ ve SEVGİ koksun...
Ayşe TURAL
O BİLE ŞAŞKIN
Girne’nin göbeğine düşerken
BURADA NE İŞİM VAR Kİ!
der gibi şaşırmış.
Kar olarak yağayım demiş ama son anda vazgeçip doluya dönmüş…
❄️❄️❄️❄️❄️❄️❄️
Hiçbir kar tanesinin
MİLYONLARCA YAĞSA BİLE
bir başka kar tanesine benzemediğini
BİLİM İNSANLARI kanıtlamış…
❄️❄️❄️❄️❄️❄️❄️❄️
Doğanın OLAĞANÜSTÜ
gücü ya da
MUCİZESİ…
SEVDAM
Seni düşündüğüm zaman
Başımda dağ başlarının dumanı
Sarhoş olurum..
Gözlerine bakınca
Engininde denizlerin
Kaybolurum...
Kalp atışlarım delice tutkulu
Ellerim sıcaklığına hasret
Bir bakış, bir alev, bir öpüş kadar yakın
Sar kördüğüm olalım
Sevdan
Sevdam olsun ne olur?
Ayşe TURAL
KARANLIKTAN
AYDINLIĞA
Geceden sabaha geçiş, tanın ağarması o kadar kolay ki!
Ya da izlerken bize öyle geliyor!
Keşke yüreklerin aydınlanması da o kadar kolay olsaydı…
Çocuklarımıza, gençlerimize YÜREKLERİNİ aydınlatacak yolları öğretmeliyiz.
Bol bol kitap okumalarını sağlayarak…
Hayatın içindeki güzel örnekleri göstererek…
Kendi davranışlarını fark etmelerini öğreterek…
Diğer insanlara ve canlılara değer vererek…
Doğayı ve kültürel varlıkları koruyarak..
Geçmişini öğreterek…
Öz kültürünü benimseterek…
Unutmayınız
“ Ağaç yaşken eğilir.”
SEN ve BEN
Sende ben
Sıfatları en aza indirgeyerek
Çocuksu sözdizimiyle
Kendimi bulurum...
Ürkek bakışlarında
Paslı bir dünden kalma
Gövdem...
Renkli düşlerin
Birikimi içimde
Dinginliğine
Pencerelerini kapatır yüreğim...
Ayşe TURAL
BİZ SEVELİM ONLARI...
Hayat ne tuhaf...
Ne ilginç...
Ne şaşırtıcı...
İnsan ne çok insan tanıyor...
Ne çok insanı seviyor...
Sonra da yavaşça unutuyor...
Sanki hayatımızın her döneminde SEVELİM diye biri ya da birileri çıkıyor karşımıza...
Öyleyse HEP birileri çıksın ve BİZ sevelim onları; hem de ÇOK SEVELİM...
Çünkü sevdikçe ve sevildikçe
DÜNYA GÜZELLEŞİYOR
inadına...
Daha bir ANLAM KAZANIYOR...
SAKLA
iki gülüşümün biri
sensen...
bir avuç gökyüzümde
UMUTsan...
ışığınla aydınlanıyorsa
içimin karanlığı...
haydi al beni
kendi gökyüzünde
bir buluta SAKLA...
Ayşe TURAL
BÜTÜN DÜNYA O KAFES DEĞİL
Yaşamın gizemlerini çözmeye çalışırken küçücük kafamın içinde, bazen çuvallıyorum... Yani anlamakta zorlanıyorum...
Özgürlüğüme çok düşkünüm mesela... Canımın istediğini yapmaya bayılırım. Kararlarımı kendim almaktan hoşlanırım... Bu nedenle de gençlerin / sınırlarını bildikleri/ özgürlüklerini yaşamalarını isterim. Kendi kişiliklerini geliştirmeleri açısından...
Eşler için de durum daha farklı değil... Bence tabi... Herkes kendi dünyasının kralı ya da kraliçesidir... Farkındaysa elbette...
Bilmek ile uygulamak her zaman ayrı şeylerdir. Doğan Cüceloğlu bir kitabında 'Sizin hapishaneniz kaç metrekaredir? ' diye sorar. Sanırım benimki açıkhava hapisanesi... Bütün dünya benim...
Bazı insanlar, bir ömür kendilerini hapsettikleri ya da hapsedildikleri kafeste yaşarlar... Erkek ya da kadın fark etmez...
Bütün dünyayı o kafes zannederler. Bir gün gözleri açıldığında iş işten geçmiş olur. Kafesin kapısı açılır ama onlar, uçup gitmeyi bile göze alamazlar...
Bilmedikleri ışıklı bir gökyüzü, pırıl pırıl güneş gözlerini kamaştırır. Oldukları yerde kalakalırlar...
TEK KADIM
vakit gece yarısı
el-ayak çekildiğinde
her şeyin
suspus olduğu saatlerde
sen girersin odama
sesin girer...
kalp atışlarını
duyarım ta yüreğimde
uzanınca ellerin
bilirim
tek kadının
ben olurum...
Ayşe TURAL
BOB MARLEY diyor ki:
Sen kim oluyorsun ki benim yaşadığım hayatı sorguluyorsun?
Ben mükemmel değilim ve olmak zorunda da değilim!
Parmaklarınla beni göstermeye başlamadan önce kendi ellerinin temiz olduğundan emin ol.
HAYATI
Robert Nesta 'Bob' Marley, Jamaikalı reggae sanatçısı. Bob Marley, 130'un üzerinde plağı, yüzlerce şarkısı bulunan bir reggae efsanesi olarak kabul edilir. Vikipedi
Doğum tarihi: 6 Şubat 1945, Nine Mile, Jamaika
Ölüm tarihi ve yeri: 11 Mayıs 1981, Jackson Memorial Hospital, Miami, Florida, ABD
Eşi: Rita Marley (e. 1966–1981)
Çocukları: Ziggy Marley, Damian Marley, Rohan Marley, Stephen Marley, Cedella Marley, Diğer
BAŞKA BİR SEN BULURUM
bir gün
gönül kapımı çalmazsan eğer
seni
bir aynadan
başkasına bakarken yakalarsam
ruhuna gri perdeler çekmişsen...
işte o zaman
başka bir SEN arar
başka bir SEN bulurum
haberin olsun...
Ayşe TURAL