Rusya-Ukrayna savaşı, enerji dengelerini sallamayı sürdürürken, Türkiye’nin enerji denkleminde kilit ülke konumu bir kez daha ortaya çıktı.
Türkiye’den geçen Azerbaycan’dan doğal gaz taşıyan Trans Anadolu boru hatlarının, Avrupa’nın gelecekte titremesini ortadan kaldıracak bir proje olduğu görülüyor.
Avrupa’yı titretmekten kurtaracak ikinci proje de Türkiye ile İsrail arasında, olası Doğu Akdeniz boru hattı Batı’nın gündeme şimdiden girdi.
Enerji denklemine bakarken, TC Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın, “İsrail gazı Türkiye’den geçebilir, hem biz alırız, hem de Avrupa’ya verilir” sözleri büyük anlam ve önem kazanıyor.
Daha önce Türkiyesiz düşünülen EastMed projesi çöktü. En başta ABD bu projeden vazgeçtiğini açıkladı.
Neydi EastMed projesi?
İsrail’in Doğu Akdeniz’deki enerji kaynaklarını Kıbrıs ve Girit üstünden Yunanistan topraklarına ulaştırması beklenen doğalgaz boru hattı olarak doğdu.
Proje tamamlandığında doğalgazın Yunanistan üzerinden İtalya'ya oradan da bütün Avrupa'ya aktarılması planlanıyordu.
Boru hattının uzunluğunun 1.900 kilometre, derinliğinin ise 3 kilometre olması öngörülüyordu. Yılda 10 milyar metreküp doğalgaz taşıma kapasitelisi olarak tasarlanan projenin 7 milyar dolara mal olacağı ve yapımının 7 yıl süreceği belirtiliyordu.
Ancak uzmanlar bu projenin hayata geçmesi için harcanan paranın neredeyse iki katı fazla olacağını vurguluyordu.
Ocak 2020'de Yunanistan'ın başkenti Atina'da İsrail, Yunanistan ve Güney Kıbrıs liderleri arasında EastMed Boru Hattı projesi sözleşmesi imzalandı.
19 Temmuz 2020'de ise İsrail hükümeti EastMed Boru Hattı projesini onayladı. Washington, imzadan iki yıl sonra projeden desteğini çekti.
Cumhurbaşkanı Ersin Tatar da dün yaptığı açıklamada, İsrail veya Mısır’dan Avrupa’ya gaz gelmesi durumunda, KKTC'nin mutlaka işin içinde olacağını söylüyordu.
Çünkü böyle bir hat ancak KKTC’nin deniz yetki alanlarından geçerek Avrupa’ya ulaşabiliyor.
Bu durum KKTC'ye statü kazandırabilir.
Tatar da bu noktaya dikkat çekerek, 'İsrail, Mısır ve o bölgeden AB'ye doğalgaz götürülecekse, gazın gelmesi Kıbrıs’tan çok daha kolay. Kıbrıs’tan Türkiye 65 km. Böyle bir gaz rotası ister istemez bize statü kazandıracaktır, kazandırmak zorundalar, çünkü onlar tanımayabilir ama Türkiye Cumhuriyeti tanıyor. Böyle bir rota KKTC’nin mutlaka deniz yetki alanından geçer' ifadelerini kullandı.
Kısaca önümüzde KKTC açısından tarihi fırsat çıktı. Bu fırsatı kullanabilecek miyiz, yoksa Sarayönü’nde kısır siyasi kavgalarla birbirimizi yemeye devam mı edeceğiz? Mesele burada. Kritik bir kavşaktayız. Ülkenin geleceği için bu kavşağı geçmek zorundayız. Bizden söylemesi…