ÇIKIŞ YOLU

Bozuk olan ekonomik yapıya , bir olumsuz hamle de Putin yapınca , adada ekonomimiz allak bullak oldu .

Bozuk olan ekonomik yapıya , bir olumsuz hamle de Putin yapınca , adada ekonomimiz allak bullak oldu .
Rusya’nın Ukrayna’ya saldırması ile birlikte , her iki ülkenin de dünyada hububat ambarı olarak bu işlevi görmeleri , harp nedeni ile çok olumsuz bir yapıya girdi . Önemli ölçüde hububat ve tarım ürünlerinin ihracatı nerede ise durmuş vaziyette .
Bu , dünyayı beklenmedik şekilde etkilemiş ve temel stratejik gıda maddelerinin fiyatlarının çok fahiş bir şekilde yükselmesi sonucunu da beraberinde getirmiştir .
Savaş nedeni ile gerek ham petrol ve gerekse de rafine edilmiş petrol ürünlerinin tavan yapması sonucu , her alanda çok ciddi olumsuzlukların ve sıkıntıların doğmasına neden olmuştur . Bunun sonucu olarak dünyada ve bizde fiyatların tüketicilerin baş edemediği noktalara zirve yaptığı görülmektedir .
Beslenme açısından da ahalinin fiyat artışları nedeni ile yetersiz beslenme aşamasına gelmiş olmalarıdır .
Besin kaynaklarının ana maddesi sudur . Tüm canlıların vazgeçilmezidir . Bu bitkiler için de geçerli .
Bizde su fiyatları , son elektrik artışları ile birlikte , suyun tarımda kullanılmasını olağan dışı duruma getirmiştir . Bu yalnız tarım değil , ayni zamanda hayvancıyı da etkilemiştir .
KKTC’de su kaynaklarının % 95’i su kuyularıdır . Bu kuyuların derinliği bir hayli fazla .
Toprak yüzeyine çıkması , elektriğe dayalı motor pompalarla mümkün olmakta . Daha değişik bir değişle , suyun tarımda kullanılmasının kaderi , elektriğe dayanmaktadır .
Son elektrik zammı ile de bu tamamen imkansız hale gelmiştir .
2.70 TL Kws ile tarım faaliyetlerinin sürdürülmesini mümkün olmaktan çıkarmıştır .
Elektrikte tasarruf yapılabilir . Fakat tarım sektöründe bu mümkün değildir . Zamanında sulama yapılmazsa , akabinde ürün almak imkansızlaşır .
Ağırlıklı tarım yapılan bölge , KKTC’nin batısı .
Yeşilyurt Lefke arası bazı tarım alanlarına göletlerden verilen suyun fiyatı ile son su motorlarına getirilen fiyatın kıyaslanamayacak derecede büyük farkı var .
Bu zannedersem , Anayasanın eşitlik ilkesine de ters .
Siyaset kurumu , bu adaletsiz fiyat rejimine eğilmeli ve bunu dengelemeli .
Anadolu’dan gelen tarım suyu ile ilgili gözle görülür elle tutulur bir gelişmenin olduğunu da maalesef görmek mümkün değil . Güzelyurt’taki yetkililer bu konuda bilgisiz . Aydınlatıcı yanıt alamıyorum . Edindiğim bilgi bu suyun tüm sulama alanlarına verilemeyeceği yönünde . Bir an önce verilecek bölgelere verilsin . Tabii burada da fiyat önemli bir unsur . Kuyulardan çekilecek suyun fiyatı kadarsa , sorun devam edecek demektir .
Üçüncü bir alternatif . Su kuyularına solar sistemin konulması ve güneş enerjisinden faydalanılması .
Bunun için de siyaset kurumu devreye girip , sulama birliklerine Kalkınma Bankasından düşük faizli krediler vererek , üreticilerin güneş enerjisinden yararlanarak üretim yapmalarını sağlamaktır . Bu büyük ölçüde girdi fiyatlarını da aşağıya çekecek , hem üreticiyi hem de içte tüketilen bakliyat , sebze ve meyve fiyatlarının düşürecek ve tüketicinin rahatlamasını sağlayacak .
Dördüncüsü ise . Su motorlarına gelen yeni elektrik ücret tarifelerinin sübvansiye edilmesi .
Bunlar ivedilikle ele alınarak bilhassa sulama sezonundan evvel çözümlenmeli ve yeni sulama sezonuna sorunlara çare üretilerek girilmelidir .
Bu konuda devleti yönetenler . Tarımda bir su politikası ve fiyat rejimi oluşturmalı . Mevcut ilgili yasaların ele alınıp gelişen değişen ve oluşan ülke koşullarına göre yeniden gözden geçirilip günün koşullarına göre ihtiyaca cevap verilmelidir .
İlk başta üretici kesimlerinden ve birçok sendikadan , elektriğe gelen zamdan sonra protesto hareketleri oldu . Sonrasında derin bir sessizlik hakim .
Sessizlik , önümüzdeki günlerde sokağa inişin istişaresi , planı programı yapılmakta gibi .
Sorun büyük . Beklenen çözüm bulunamazsa , yollar “ Mehmet Ali çağıracak “
Sonra Yalçın Cemal demedi demeyin .
Benden uyarması .
Bu haber 3671 defa okunmuştur

:

:

:

: