Öğretmenim Elimden Geleni Yapıyorum Ama...

Profesyonel iş hayatıma küçük yaştaki kızım dolayısıyla bir süredir birebir ve grup dersleri şeklinde devam ediyorum.

Profesyonel iş hayatıma küçük yaştaki kızım dolayısıyla bir süredir birebir ve grup dersleri şeklinde devam ediyorum. Düzenli olarak gerçekleştirdiğim bu derslerden birinde öğrencim Esra ile ilgili yaşadığım bir olayı sizlerle paylaşmak istiyorum.
Esra'yı ilk gördüğümde gözlerinin içi gülen, büyüklerine karşı saygılı , sorumluluklarının bilincinde,pırıl pırıl bir kız çocuğu olduğunu düşündüm. Derslerimiz devam ettikçe Esra ile ilgili bu düşüncem de pekişti. Her hafta bir sonraki dersimize kadar geçen sürede; verilen ödevleri yapıyor, çoğu zaman bunlarla yetinmeyip daha fazla soru çözüyordu.
Geçen haftaki dersimizde onu henüz kapıda gördüğüm anda bir tuhaflık olduğunu hissettim. Esra yerine oturdu, biraz soluklandıktan sonra birbirimize hal hatır sorduk ve dersimize başladık. O haftaki konumuz olan 'Eşitsizlikler'konusunu anlattım ve beraber soruları çözmeye başladık. Her zaman olduğu gibi soruları çözerken öğrencimden dönüt alıyor;
-Sıkıntı var mı Esracığım? Anlamadığın yer varsa tekrar anlatabilirim,diyordum.
-Anladım öğretmenim, derken ağzından çıkan cümleleri gözlerinin onaylamadığını fark ettim.Neyi olduğunu sorduğumda :
-Öğretmenim elimden geleni yapıyorum ama sınav sonuçlarında netlerim bazen yükselirken bazen düşüyor ve bu beni çok üzüyor, diyerek ağlamaya başladı.
Esra sekizinci sınıf öğrencisi ve iyi bir eğitim alacağını düşündüğü liseye kayıt yaptırabilmek için yaklaşık iki ay sonra sınava girecek. Bir yandan ergenlikte oluşan duygu ve hormon değişiklikleri, bir yandan hazırlandığı sınav,onun kaygı ve stres yaşamasına sebep olmuş,bu durum gözlerinden akan yaşlar ile kendini göstermişti. Esra'nın ellerini tuttum ve :
-Esracığım seni çok iyi anlıyorum. Sınavlara hazırlanan birçok öğrenci gibi streslisin ve kendini bunalmış hissediyorsun.Sınavlar bizim ülkemizde hayatımızın bir parçası durumunda. Ancak bu ve benzeri sınavların yalnızca bir araç olduğunu, amaç olmadığını biliyorsun değil mi? Elbette ki sınavların önemsiz olduğundan bahsetmiyorum. Sen sorumluluklarının bilincinde olan bir kızsın. Ben senin elinden geleni yaptığını görüyor, bundan sonra da aynı bilinçle hareket edeceğine inanıyorum,dedim.
Anlaşılmış olmanın sevinci belirdi yüzünde. Ben ise öğrencimin gözlerindeki ışıltıyı yeniden yakalamanın mutluluğuyla derse kaldığım yerden devam ettim.
Sonrasında ne oldu biliyor musunuz? Esra'nın bu konuşmanın öncesine göre soruları ve anlattığım konuyu daha hızlı anladığını gözlemledim. Çünkü yaşadığı stres konuya odaklanmasına engel olmuştu.
Onu evine uğurladım ve her ders sonrasında yaptığım gibi öğrencimin velisini aradım.Ders hakkında bilgi verirken yaşadığımız olaydan bahsettim ve :
-Sizden bir ricam var Ahmet Bey; bundan sonra Esra'nın başarısına değil çabasına vurgu yapmanızı istiyorum.Umuyor ve inanıyorum ki ; kızınız başarılı olacağı bir alanda ilerleyerek, mutlu olduğu bir işi yapacak . Bu konuda onu destekleyelim lütfen ,diyerek telefonu kapattım.
Yapılan araştırmalar kaygı ve stresin beyni olumsuz yönde etkileyerek hafızayı ve öğrenmeyi güçleştirdiğini gösteriyor.Bu araştırma sonucu bizim Esra ile yaşadığımız olayı destekler nitelikte.
Unutulmamalıdır ki; her insanın başarılı olduğu bir alan mutlaka vardır. Sahip oldukları potansiyeli ortaya çıkarmak için çocuklar desteklenmeli ve çocukların başarıları değil gösterdikleri çaba övülmelidir.

Not: İsimler değiştirilmiştir.Değerli velime yaşanılan bu olayı paylaşmama izin verdiği için teşekkür ederim.
Bu haber 3752 defa okunmuştur

:

:

:

: