Nefes kitabının yazarı Dervişe Güneyyeli Kutlu Kıbrıslı bir yazar. Bin dokuz yüz yetmiş dokuz tarihinde Lefkoşa’da doğuyor. Doğu Akdeniz Üniversitesi Türk Dili ve Edebiyatı Bölümünden mezun olduktan sonra İstanbul Üniversitesinde Yeni Türk Edebiyatı yüksek lisansı yapıyor. Anadolu Üniversitesi Felsefe lisans programını bitirmiş olan Kutlu; Masal Terapi, Çocuk Edebiyatı ve Yabancılara Türkçe Öğretimi sertifika programlarını tamamlayarak bu konuda eğitimler vermeye başlıyor.
Eserleri; Tütsü, (şiir 2007), Mevlana’nın Yedi Öğüdüne Yedi Masal (Masal 2010), Nefes (şiir & öykü 2011), Karaliçe ve Sonra (öykü 2016), Mağusa Öyküleri, (Okan Dağlı ve Selma Gürani ile öyküler 2018). Kıbrıs Türk Sanatçı ve Yazarlar Birliği ile Kıbrıs Türk Edebiyatçılar Birliğinin düzenlemiş olduğu İki Toplumlu Öykü Yazma Yarışması’nda “Aşkın Sırat Köprüsünde” isimli eseri ile Özendirme Ödülü (2008), Defne Kültür ve Sanat Dergisi’nin düzenlediği öykü yarışmasında “Ruhumdan Uzak” isimli yapıtıyla ikincilik (2009) ve “İçimdeki Bin Tomar Aşk” isimli öyküsüyle birincilik (2010), “Öze Ulaşmak” isimli öyküsüyle ikincilik (2011), “Tanışalım: Ben Günce” isimli öyküsüyle ikincilik (2012) ve “Karşılıklar” isimli yapıtıyla KKTC Kaşgarlı Mahmut Hikaye Yarışması’nda ikincilik ödülü alıyor (2014). Halen Mağusa’da yaşamakta olan yazar Türk Dili ve Edebiyatı öğretmeni ve dans eğitmeni olarak görevine devam ediyor.
Nefes, Kutlu’nun üçüncü kitabı. Ürün Yayınları tarafından iki bin on bir yılında basılan kitabın kapağında bir kadın neyzen resmi var. Bu kapak fotoğrafı Hatice Güneyyeli’ye ait. Fotoğraf tasarımları yazarın kendisi tarafından yapılıyor. Doksan altı sayfalık kitap iki bölümden oluşuyor. İlk kısım; şiirlerin yer aldığı Nefesten Süzülen Dizeler, ikinci bölüm ise ödüllü öykülerin yer aldığı Nefesten Süzülen Satırlar.
Şair, isminin de etkisiyle tasavvufu merak ediyor, araştırıyor. Tasavvufla yoğruluyor ve tasavvuftan esinlenerek hem nefse hem egoya göndermeler yaptığı şiirlerinden oluşan Nefes kitabını ortaya çıkarıyor. Dervişe Güneyyeli Kutlu dili çok iyi kullanan bir yazar, biçimsel ve yapısal oyunlarla okuyucuya kolayca ulaşmayı başarıyor. Hem göze hem kulağa hitap etmeyi tercih ediyor. Öykülerinde bile lirik bir dil kullanıyor. Tütsü isimli kitabındaki mısralarında söz ettiği gibi doğuşundan beri içinde olanı dışa vuruyor.
Oysa sen seçmiyorsun şairliği/ O seni seçiyor yolun başında/Doğarken vuruyor yüreğine damgasını/Doğar doğmaz başlıyorsun taşımaya (DGK. Tütsü. s.97).
Varoluşçu bir yaklaşımla tasavvufu harmanlıyor dizelerinde şair. NEY İZ BİZ(?) şiiri okuyucuya benliğini sorgulatıyor. Ne y iz biz (?)/ Ne y in izine düşsek biz (?)/ Ne y in sesine kavuşsak(?) (s.38).
BAKARSAM isimli şiirinde aşta yok oluş var
Gözlerimi kaçırarak arıyorum seni/ Kaçamak bir bakışa bile cesaretim yok/ -Gözlerin sıcak güneşten-/ Bakarsam/ Dağımı eriteceğim.
Değil mekanımı/ Ruhumun en ince ayrıntısını bile fedaya hazırken/ -Gözlerin canımı alacak melek-/ Bakarsam/ Yok olacağım.
Gözlerine bir ulaşabilsem/ Her bakışına ayrı bir dünya kurabilirim/ Ve yüreğinin nazlı kıvrımına dokunmak için/ o yalnız çocuğu/ kalabalığın ortasına atabilirim./ Ama gözlerin sonum-/Bakarsam/ Nefesimi kaybedeceğim. (s. 33)
Dervişe Güneyyeli Kutlu şiir ve öykülerinde toplumsal motifleri kullanmayı seviyor. Motiflerin yanı sıra toplumsal sorunlara da yer veriyor. UMUT şiirinde olduğu gibi
Şimdi/ En dehşetvari melodileri/ Uzakta bırakıp/ Boğumlu sözleri terk zamanıdır/ Ve tüm karanlıkları/ Güneşin ateşinde kavurup/ Yıllar boyu dokunamadığın toprağa/ En yumuşak halinle tutunma anıdır. (s. 52)
Aynı özelliği Nefesten Süzülen Satırlar bölümünde yer alan ödüllü öykülerden “Aşkın Sırat Köprüsünde Tango” isimli yapıtta da görüyor okuyucu. Bu öyküyü hem bir aşk öyküsü hem de toplumsal öykü olarak okumak mümkün. (s. 74).
Şair Dervişe Güneyyeli Kutlu’yla nice şiir ve öykü kitaplarında buluşmak dileğiyle.