Dünyamızda insanoğlu , dünya kurulalı beri birçok canavarla karşılaştı .
Gerek karada , gerek denizde , gerekse de havada olsun .
İnsan zekası tarafından , bunlar zarar vermekten çıkarılmışlar .
Veya zararları en alt seviyelere kadar indirgenmiştir .
Fakat bu canavarların ikisi hala daha istenilen düzeye indirilemedi . Zaman zaman büyük zararları , insanoğlunu bezdirir hale getirmektedir .
Birincisi , enflasyon canavarı .
İkincisi de , trafik canavarı .
Bugün bu sütunda , enflasyon canavarını ele alıp irdelemeye çalışacağım .
Halk dili ile buna hayat pahalılığı veya pahalılık da denilmektedir .
Enflasyon , halkların ve emekleri ile hayatlarını idame ettirenlerin , en büyük düşmanıdır .
Bu kesimler , enflasyona bir nevi canavar gözü ile bakmaktadır .
Nedeni de , emekleri karşılığı elde ettiklerini silip süpürmesidir .
Enflasyonun önüne geçebilmenin yolu , planlı üretim ekonomisine dayanmaktadır .
Plan , kalkınmada , her alanda uygulanması gereken vazgeçilmezdir .
Planlı üretim ekonomisi ile ihracat ve ithalatı dengede tutarak , enflasyonun önüne geçilmektedir .
İhracat çok olmalı ki , ülkeye döviz girdisi , çıktısından fazla olsun .
Ankara Hukuk Mektebinde , İktisat hocamızın ilk ilke ve kuralı bu idi .
Bu ters döndüğü takdirde , pirincin taşının ayıklanması çok güçleşir ve içinden çıkılamaz olur .
Devletlerin bağımsızlığının dayandığı ana ilke de , ekonomide bağımsız olmaktır.
Yani, IMF’nin kılıcına boynunu teslim etmemektir .
Bu yapılsa bile , emperyallerin dümen suyundan çıktığın anda , türlü oyunlarla ülkelerin , maliyesine , para politikalarına nüfuz ederek . Baskıcı ve emperyal politikaları , uygulamaya çalışırlar .
Bunda başarılı olmazlarsa , darbeler yaptırarak işi sağlama almaya çalışırlar .
Dünyada uygulanan üç ekonomik model vardır .
Kapitalizm .
Sosyalizm .
Karma ekonomi .
Bir de Sn . Erdoğan , 30 Kasım 2021‘de yaptığı konuşmada “ yeni ekonomi modeline “ geçildiğini açıklamıştı .
Dördüncü ekonomik modeli de , Sn. Erdoğan , açıklamış oldu .
Türkiye’de uygulanan model şimdi bu .
Hepsinin ortak paydası , üretim .
İhracatla , ithalatın hassas bir dengede tutulması .
15 Temmuz’dan sonra , Türk ekonomisini cendereye alan emperyal devletler. Türkiye’yi istedikleri eski günlere getirmenin hayali içerisindedirler .
Bilhassa Amerika .
Bunu da başaramayacağını görünce . Yunanistan’ın hamiliğine soyunarak . Yunanistan’ı “ maşa “ olarak kullanarak . Tahrik ve tacizle sıcak savaşa çekmek için uğraşıyor .
Darbe marifeti ile yapamadığını , sıcak savaşa döndürerek . İstediğini elde etmek gayreti içerisindedir.
Tabii enflasyonist baskılar , ülke içerisindeki vatandaşları da çok kötü şekilde vurmakta . Geçim sıkıntısı çekmelerine neden olmaktadır .
Her alanda Türkiye’ye bağlı olduğumuzdan , bu enflasyon canavarı bizi de etkilemektedir .
Rahmetli , Mümtaz Soysal .
“Türkiye nezle olursa , KKTC’ zatürre olur “ demişti .
Maalesef bu canavar bizi de etkilemektedir .
Hem de fazlası ile .
Hep yazıyor , çiziyorum .
Bunun önüne bir nebze geçecek olan , Kooperatiflerdir diye .
Siyaset kurumu bunun üzerinde durmalı , ilgili yasayı çağdaşlaştırarak . Kooperatifçiliği teşvik ve destekleyici yasaları , gündeme getirmelidir .
Bu konuda , yurttaşların hayat pahalılığından dolayı çıkardıkları feryatlara, kulak asmalı ve bu işi yapmalıdırlar .
Bunun başka izah tarzı yok .
Sonra , ektiklerini biçecek ahali de bulamayacaklar .
Benden uyarması .