ABD , GKRY ‘ne silah ambargosunu kaldıran kararını açıkladı .
Güneye , ABD’nin silah ambargosu . Yunanistan’ın adayı işgal hareketi olan 15 Temmuz 1974 hareketinin arkasından gelen , 20 Temmuz Barış Harekatı ile birlikte , uygulamıştı .
Aslında bu hareket göstermelik bir hareket tarzı idi .
Yunan Cuntasının , Adayı Yunanistan’a bağlama girişiminin arkasında , Amerikan emperyalizmi yok muydu ?
Haşhaş ekim yasağını kaldıran Ecevit’e , uyguladıkları silah ambargosuna karşı bir denge oluşturmak istediler .
Yunanistan , Barış Harekatı ile birlikte NATO’nun askeri kanadından ayrılmıştı.
Güney Doğu kanadı , Türkiye tarafından savunulmakta idi .
Doksanlı yılların başlarında, PKK terör örgütünün eylemlerinden yararlanarak. Türkiye ‘yi bölmek için NATO karargahı olan Brüksel’de , 1915 ‘te Sultanlığa dayatılan ve kabul ettirilen Sevr paçavrası . Türk subaylarının da bulunduğu ortamlarda tartışmaya açılmıştı .
PKK , NATO’nun ağa babası olan ABD tarafından , şimdiki gibi her alanda desteklenmeye başlandı . Bunu fark eden TSK’nin bir paşası , yaptığı açıklamadan sonra , bulunduğu uçak düşürülerek paşaya sabotaj yapıldı .
Amerikan emperyalizmi , Türkiye’yi NATO’ya alınca , bölgede çıkarlarını korumak ve elde etmek için bir jandarma olarak görmüştü .
Türkiye’yi yönetenler , önce bunun farkına varamamış . Amerikan emperyalizminin tatlı vaatlerine inanmış ve sonunda aldatılmış olduklarını anlamışlardı .
Bu ne zaman olmuştu ?
1963 Kanlı Noeli ile birlikte gün yüzüne çıkmış ve çok acı bir şekilde ortaya atılmıştı .
Bunun en büyük kanıtı .
Rezilce kaleme alınan meşhur .
Jhonson Mektubu olmuştu .
Zamanın Başbakanı İnönü . Mektup sonrası yaptığı açıklamada .
“Aldatıldık “ cümlesi ile her şeyi ortaya koyacaktı .
Bu olay , Türkiye için bir dönüm noktası olacak ve Türkiye kendisine biçilen kefeni , parçalayarak yeni hedeflerle gerekli adımları atacaktı .
1964 ‘ te Sam amcanın gerçek yüzü ortaya çıkmış . Müttefikliği bir yana . Türkiye’nin düşmanları içinde baş düşman olduğu gerçeği anlaşılmış .
Yollar ayrılmış , çıkarlar ters düşmüş ve bu günümüze dek devam etmiştir .
Çıkarlar hiçbir zaman da örtüşemez .
Türk Ulusunun bölgede bakisi , Amerikan ve batılı emperyalistler için her zaman büyük tehlike olarak görülmektedir .
Onun için Türkiye’nin bölgedeki varlığını hala içlerine sindirememişler , hep Sevr’in hayali içinde yaşamışlar ve yaşamaya devam etmektedirler .
Güney Doğuda PKK ve yandaşlarını .
Batıda ise Yunanistan’ı , maşa olarak kullanarak hayallerini gerçekleştirmeye çalışmaktadırlar .
Kıbrıs’ta da .
Maşanın , maşacığını kullanmaktadırlar .
Bu hareketlerden sonra , Türkiye’nin daha çok savunma sanayiini millileştirmesi ve yerlileştirmesine ağırlık vererek . Milli çıkarların sadece Amerikan emperyalizmine değil . Küllü emperyal ülkelere karşı da güçlü olmasından geçer .
Gelelim , Güneyin silahlanmasına .
Eti ne , budu ne ?
Bu olay , bir gerçeği daha ortaya koyması bakımından çok önemli .
Bu hareketler , adada bir anlaşmanın emperyaller tarafından istenmediğini ortaya çıkarmaz mı ?
Mevcut statüko , emperyal ülkelerin ekmeklerine yağ bal sürmektedir .
Adadaki çözümsüzlükten , en çok onlar yararlanmaktadır .
Güneyden , bakalım kaç milyon dolar alacaklar .
Bunu , 11 yıllık getto döneminde de yapıyorlardı .
Adaya , SSCB , Çekoslovakya , ABD vs ülkelerden , tonlarca ağırlıkta , silah ve mühimmat getirmişlerdi .
Ne oldu ?
Esameleri bile okunmadı .
ABD’nin , Yunanistan’ı bir askeri üs haline getirmesi ve silah ambargosunun kaldırılması karşısında . Bizim sözde solcuların tısının çıkmaması , Rahmetli Naci Talat’ın kemiklerini sızlatmaktadır .
Bu hareketler , Türkiye’yi daha da güçlendirmekte , bölgedeki varlığının daha da pekişmesini sağlamakta ve gücünü daha da artırmaktadır .