İLKELERİNDEN TAVİZ VERMEYEN ONURLU BİR LİDER

11 yıl oldu , aramızdan ayrılalı .

11 yıl oldu , aramızdan ayrılalı .
O , hayatını Kıbrıs Türk Halkının güvenliğini ve gönencini hep ön saflarda tutan bir lider olarak , tarih sayfalarındaki yerini almıştır .
O , Kıbrıs konusunda benimsediği ilklerden , bu dünyadan göçene kadar hiç taviz vermemiş ve milli davanın temelini teşkil eden Egemenlik ilkesini ise dağarcığından hiç eksik etmemiş bir liderdi .
Bu günkü gibi aramızdan ayrılmış ve hakka kavuşmuştur .
Tahmin ettiniz .
Rauf Denktaş’tan bahsediyorum .
Rauf Denktaş ismi , sadece Kıbrıs Türk tarihinin sayfalarına değil . Dünya Tarih sayfalarında da yerini almıştır .
Çocukluğundan beri , Anavatan tutkusunu hep savunmuş . Anavatan aşığı bir kişi olarak da , Kıbrıs Türk Halkına örnek olmuş ender kişilerden biri idi .
Hayatını , milli dava olan Kıbrıs ve Kıbrıs Türk Halkına adayarak , bu dünyadan göçmüştür .
Rahmetli Denktaş’la ilişkilerimiz , Ecevit’in , Evren diktatörü tarafından yasaklandığı yıllara kadar gider .
O dönemde , Kıbrıs konusunda Federasyon görüşmelerine başlanmıştı . Görüşmeci , Rum tarafından Klerides , Türk tarafından ise Rahmetli Denktaş’tı .
Kıbrıs sorununa , KKTC’de vakıf , Sn. Denktaş .
Türkiye’de ise rahmetli Ecevit’ti .
1984 ‘te hapisten çıkar çıkmaz , değerli dostum Akay Cemal’ın KTGC’i Başkanı olarak , cemiyet adına çağrılı olarak gelmesine öncülük ettim ve Şubat 1984 ‘te Ecevitler , KKTC’ye geldiler .
Benim Rauf beyle ciddi ilişkim , Şubat 84 ‘te başlamış ve devam etmişti .
Kıbrıs müzakereleri başladığında , Oran şehrinde şimdi müze olan 1+1 konutlarında ben ve Ecevitler , demokrasi mücadelesinin plan ve projelerinin nasıl yapılacağı konusunda , çalışıyor ve olası tehlikelerin neler olabileceğinin tartışmalarını yapıyorduk .
Ajanslardan , Kıbrıs müzakerelerinin başladığını , o toplantıda öğrenmiştik .
Konu , adadaki müzakerelere kaymış ve Kıbrıs’la ilgili görüşler ortaya atılmıştı.
Bir müddet sonra bana dönerek .
“Yalçın Bey , Kıbrıs’a gittiğinde , Sn. Denktaş’a selamımı ilet ve her ay görüşme tutanaklarını bana getir ” demişti .
Ben , Kıbrıs’a geldikten sonra , Cumhurbaşkanlığına gittim ve Rauf Beyle görüşmek istediğimi söyledim .
Sekreterin , talebimi iletmek için makamına geçmesi ile dönmesi bir oldu .
“Başkan sizi bekliyor “dedi .
Makama gittim . Beni ayakta karşıladı . Oturmam için yer gösterdi .
Talebi ilettim .
Tutanakların , mahdut olarak belirli makamlar için hazırlandığını belirterek . Bunun nasıl halledileceğini yüksek sesle dile getirerek , çare aramaya başladı .
Çünkü talep gizli yapılmıştı .
Ecevit’in , normal bir vatandaş olarak , Kıbrıs müzakerelerinin tutanaklarını okuması , belki de suç teşkil edebilirdi .
Rauf Bey , çaresizlik içinde çare aramayı düşünerek bir müddet suskun kaldı .
Sonra bana dönerek “bir çare bulacağız . Ben seni aratacağım” dedi .
Görüşmelerin ilk ayı idi .
Ay sonu tutanakların hazırlanıp ilgili makamlara verilmesine , daha bir ay kadar bir zaman vardı .
Kamu görevlisi olarak çalıştığım Cumhuriyet Meclisinde , odacı , Sn. Denktaş’ın beni görmek istediğini haber verdi .
İzin alarak , saraya gittim .
Makamında konukları vardı .
Sekreter , biraz beklememi rica etti .
Bir müddet sonra , sekreterin dahili telefonu çaldı , beni kabul edeceğini söyledi .
Makama girdim .
Hemen , sekreteri telefonda arayarak , talimat vermedikten sonra makama hiç kimsenin gelmemesini istedi .
Bana dönerek “ galiba bu işi hallettik . Tutanaklar hazır olduğunda ben seni arayacağım . Sana mühürlü zarfın içinde tutanakları vereceğim . Bunu büro çantasına koyacaksın , hiç kimse görmeyecek ve bilmeyecek . Sadece biz bileceğiz “ dedi .
Anladım efendim diyerek , elini sıkarak makamdan ayrıldım .
Tutanakları , her ay sonu , mühürlenmiş zarfın içinde Sn. Denktaş’tan teslim aldım ve rahmetli Ecevit’in eline teslim ettim . Bu işlem , Türkiye’deki siyasi yasakların , referandumla sona ermesine kadar sürdü .
Akabinde , Ecevit , parlamenter olduktan sonra resmi kanallardan tutanaklara erişti .
Bir anım da .
Kaymakamlık dönemimde yaşandı .
Kıbrıs konusunda Ankara ile ters düştükten sonra , Cumhurbaşkanlığı seçimlerine katılmama kararı üzerine , Güzelyurt’taki bazı kesimler aday olması konusunda beni Kaymakam olarak Rauf Bey’e gönderdiler .
Beni makamında değil de küçük bir odada kabul etti .
Konuyu açtım ve konuştum .
Beni sessizce dinledi .
Yanıtı çok kısa oldu .
“Anavatanı karşıma alamam . Onsuz hiçbir şey olmaz ” demişti .
Yıllar sonra da olsa , ilkelerinin tekrar görüşme masasında olması . Şartları olarak kırmızı çizgi halinde tekrar gelmesi . Rahmetli Denktaş’ın haklılığının bir teyidi olsa gerek .
11 yılda , yokluğu her geçen gün daha da hissedilen rahmetli Denktaş’ı . Özlemle . Rahmetle . Hürmetle ve Saygı ile anıyorum .
Bu haber 2795 defa okunmuştur

:

:

:

: