YUNANİSTAN’IN BAĞIMSIZLIĞI SAYIŞTAYIN RAPORU

İki gün önce , 25 Mart’ta , Yunanistan , Osmanlı’dan bağımsızlığını ilan etmesinin 202’ci yıl dönümünü kutladı .

İki gün önce , 25 Mart’ta , Yunanistan , Osmanlı’dan bağımsızlığını ilan etmesinin 202’ci yıl dönümünü kutladı .
Siyasal tarihçiler , bu bağımsızlığın , Avrupalılar tarafından , Osmanlıya nasıl dayatıldığını çok iyi bilmektedirler .
Şimdi , Osmanlının yerini alan Türkiye Cumhuriyetine yapılmakta olan dayatmalar , eksiği yok , boyutlar genişleyerek fazlası ile devam etmektedir .
Avrupa’dan , Türkleri atan batılılar , bununla yetinmeyerek , Türk Ulusunu ana toprağı olan Anadolu’dan da atma cüretine kalkarak . Şimdilerde bağımsızlığını kutlayan Yunanistan’ı , İzmir’den Anadolu’nun işgali için görevlendirdiler .
Ayni Yunan , geldiği İzmir’den , 9 Eylül’de denize döküldü .
Kahramanmaraş depremi ile , bölgeye giden Yunan Dışişleri Bakanı Dendias’la birlikte ilişkilerde yumuşama belirtileri baş gösterdi .
TC Cumhurbaşkanı , Sn. Erdoğan’ın , Bağımsızlık Günü nedeni ile , Yunan Başbakanı Miçotakis’e gönderdiği kutlama mektubu , Yunanistan’da nerede ise ikinci bir bayram sevinci yarattı .
Yunan basını mektubu sürpriz diye manşetlerine çekti .
İki komşu ülkenin , ilişkilerinin yumuşaması ve normalleşmesi , herkesin arzusu .
Rahmetli Ecevit’in , 1973 ‘te Yunanistan’a önerdiği , fakat kabul görmediği “Ege’nin bir barış gölü olması “ önerisi . Bu yumuşama ile mümkün olur .
Tabii ki , iki ülkenin çıkarları gözetilerek bu mümkün olur .
Yoksa , bu yeniden Yunanistan’ın istismara açık bir senaryosu ise , bu taktik çok tehlikeli boyutlar yaratabilir .
Her iki ülkede seçim olması nedeni ile yumuşama mesajlarının , herhalde arkası da gelecektir .
Yunanistan ve adadaki küçük yavru , hukuk ve insanlık dışı davranış ve tehditvari önerilerinden vazgeçecekler mi ?
Yoksa , F-16 ‘ları sermaye yapıp , daha da bastıracaklar mı ?
İyi niyetli davranışlara , dönebilecekler mi ?
Kıbrıs sorununun , bir ENOSİS sorunu olduğunu kabullenip , Kıbrıs Türk halkından özür dileyecekler mi ?
Yoksa , zikirlerinin arkasındaki fikirlerinde , Girit katliamı hayali devam ediyor mu ?
Avrupa’nın gözleri önünde , binlerce Türkün katledilmesi karşısında Türkiye’den özür dileyecek mi ?
Batı Trakya Türklerinin , lehine verilen Avrupa mahkemelerinin kararlarını uygulayacaklar mı ?
Seville Haritasından vazgeçip , uluslararası hukuku kabullenecekler mi ?
Yoksa , fikir başka , zikir başka politikalarına devam mı edecekler ?
Bunları , yakın bir gelecekte yaşayıp göreceğiz .
Gerçekten değiştiler mi ? diye soracak olursanız .
Yanıtım . Hayır .
Çünkü , yelkenleri , Atlantik’ten gelen rüzgarla doluyor .
Gelelim , bir kaşık suda fırtınalar yaratan Sayıştay raporuna .
6.742 .093 .45 Dolar akaryakıt alımı ile 8.868.275 dolarlık güneyden elektrik alımı . 5.890.601 TL de pul parası .
Sözleşme yapılan ilgili şirket sözleşme kurallarına uymuş olsa idi Kıb- Tek ve dolayısı ile biz yani halkın cebinden bu paralar çıkmayacaktı. Söz konusu Sayıştay Başkanlığının raporundan görüleceği üzere ihaleyi kazanan firma sözleşme hükümlerini yerine getirmemiş ve yükümlülüklerini yerine getirmemesinden dolayı , kendisinin de hissedarı olduğu başka bir şirketten pahalıya yakıt alınması zorunluluğunu oluşturmuş oldu. Raporun özetini çıkarmak gerekir ise, Sidereal isimli firma Kıb-Tek’in bir yıllık akaryakıt ihtiyacını karşılamak üzere Merkezi İhale Komisyonunun açıkladığı ihaleyi kazandı ve Kıb-Tek ile sözleşme imzaladı. Kıb-Tek ile imzaladığı sözleşmeye göre 12 ay için Kıb-Tek ‘e yakıt tedarik edecekti. Takriben 2022 Haziran ayına kadar tedarik etmeye devam etti . Fakat Haziran itibarı ile yakıt tedarikini durdurdu. Bunun üzerine Teknecik Elektrik santralindeki yakıt stoku azalmış ve Bakanlar Kurulu doğrudan alım yöntemi ile yakıt alımına gitmiştir. İşin ilginç kısmı ihaleyi kazanan ve Kıb-Tek’e yakıt tedarikini gerçekleştiren Sidereal firması yakıt tedarikini 23.33 USD dolardan gerçekleştirmekte iken , bundan vazgeçmiş fakat hissedarı olduğu diğer şirketinden 1350 USD’dan Kıb-Tek’e yakıt tedarik edilmesine yol açmıştır. Sayıştay raporunda en çarpıcı nokta da bana göre bu noktadır. Ülke yakıt sıkıntısı çekerken , ilgili firma yakıt tedarikini durdurmuş ve hissedarı bulunduğu diğer şirketinden çok pahalıya yakıt tedarik edilmesine sebebiyet vermiştir.
Konu yargıda olup , ilgili şirketten , zarar ziyan talep edilmiştir .
Ayrıca , 5.890.601 TL olan sözleşmenin pullanması ile ilgili mevzuat , yükümlülüğü satıcı firmaya yüklemektedir .
Vergi Dairesi , bunun takipçisi olup , gerekeni yapmalıdır .
Durum bundan ibarettir .
Bu haber 2621 defa okunmuştur

:

:

:

: