Ondört Mayıs’ta Türkiye’de yapılacak Cumhurbaşkanı ve genel seçimlerle, özellikle batı çok yakından ilgilenmekte ve süreci yakından takip etmektedir .
Tabii bu seçimi çok yakından takip edenlerden en önemlisi de Yunanistan olmaktadır .
O kadar ki .
Kendi ara seçimini de ayni ayın , 21 Mayıs’ında yapmaya karar vermiştir .
Kahramanmaraş depremi ile ilişkilerde suni bir yumuşama olsa da , bunun gerçek olmadığı da zaman içinde ortaya çıkmıştır .
Geçen gün Miçotakis , Türk Yunan sınırında , sınırı ayıran çizgiye duvar yapımına devam edileceğini ve göçmenleri Türkiye’nin bir silah olarak kullandığı yollu açıklamalarda bulunmuştur .
Dendias ise , Ege ve Akdeniz’deki eski politikalarını sürdüreceklerini . Türkiye ile iyi ilişkilerin ancak istekleri doğrultusunda , Türkiye’nin vereceği tavizlerle mümkün olacağını hep zikretmektedir .
Güneyde ise , 2‘ ci Niko , 1’ ci Niko’dan aldığı , bayrak yarışını hedefe götürmek için çabalarını sürdürmeye ve ayni nağmeleri terennüm etmeye devam etmektedir .
Crant Montana’da , masayı devirdiğini çok çabuk unutturmaya çalışan bir hava içinde , görüşmelerin kaldığı yer olan Crant Montana’dan başlamasını , utanmadan talep ediyor .
Yahu .
Utanma diye bir şey var .
Bu ve bunun gibilerinin lugatında bu kelimeye yer yok .
Efendim .
Türkiye’de , iktidar değişecek ve minval eski minvale dönüşecek .
Bunu , kimden bekliyorlar ve umut bağlıyorlar ?
Millet ittifakından .
Millet ittifakı iktidara gelecek ve onun lideri olan , Sn. Kılıçtaroğlu’ndan , tüm isteklerini elde edecekler !
Bu konuda gelen haberlere göre , bütün umut Sn. Kemal Kılıçtaroğlu’na bağlanmış .
Sadece Yunanistan ve güneydekiler mi bu umut içinde ?
Bunların bel bağladıkları batı ve ABD’de umut içinde değiller mi ?
“Umut fakirin ekmeği , ye babam ye .”
Biraz gerilere gitmek istiyorum .
Ta 1970‘ lere .
Kıbrıs Türkünün , adanın % 3 ‘ne sıkıştırılmış 11 yıllık getto yaşamının olduğu yıllara .
Türkiye’de genç olduğu kadar da dürüst ve milli menfaatleri hayatının her anında belleğinden düşürmeyen bir Bülent Ecevit . CHP genel başkanı olarak partisini genel seçimlerde birinci yaptı ve Başbakan olarak , hükümeti MSP ile oluşturdu .
Bütün dünya , bu Ecevit’i baştan tırnağa süzgeçten geçirerek , incelemeye almış . Batı ve ABD için hiç de tehlikeli olmadığına karar vererek , rahat uyumaya koyuldular . Nereye kadar , 15 Temmuz afyon yasağının kaldırması ile “ karınca ezmez Ecevit’in “ gerçek yüzünü görmeye başladılar ve Ecevit’in ne olduğunu ne olmadığını , 20 Temmuz 1974‘ de gördüler ve anladılar .
Ecevit , Demokratik Sol ideolojiyi benimsediği için , Şili’de öldürülen Allende’ye benzetilerek “ Bullende “ yakıştırması da yapılmıştı .
O ise , milliyetçilik konusunda .
“Biz milliyetçiliğimizi , Kıbrıs’ın Beşparmak dağlarına yazmışız ” cümlesi ile de yanıt verecekti .
Sn. Kılıçtaroğlu da , bu tür sorgulamalar karşısında :
Biz , Kıbrıs’a çıktığımızda , milliyetçiliğimizi Kıbrıs’ın Beşparmak dağlarına yazdık ” cümlesi ile yanıt vermiş .
Böylece , Ecevit’in mirasına sahip çıktığını ortaya koymuştur .
Sn. Kılıçtaroğlu’nu , Kıbrıs , Ege ve Doğu Akdeniz’de taviz umudu ile bekleyen çevrelerin bilgisine getirmeyi , bir görev bildim .
Anlayana …