BATI’NIN TÜRKİYE ÜZERİNDEKİ SİNSİ OYUNLARI

Gazze vahşeti karşısında , bu vahşete ortak olan batı ve ABD’ye , Cumartesi İstanbul’da yapılan mitingde , tek konuşmacı olan Sn. Erdoğan . Bu vahşet sahiplerine , verdi veriştirdi .

Gazze vahşeti karşısında , bu vahşete ortak olan batı ve ABD’ye , Cumartesi İstanbul’da yapılan mitingde , tek konuşmacı olan Sn. Erdoğan . Bu vahşet sahiplerine , verdi veriştirdi .
23’ cü gününe giren topyekun katliam karşısında , Türkiye’nin gösterdiği tepki ve girişimlerin , Arap ülkelerinde çok zayıf kalması da dikkatlerden kaçmıyor .
Gazze olayı karşısında , ABD ve batının tavrını ve üstlendikleri rolü de deşifre etmiştir .
Türkiye’nin , terör örgütlerine ve Feto’ya karşı sürdürdüğü mücadeleyi de dile getirerek , batıya atıfta bulunarak , bunların batı ve İsrail tarafından beslendiklerini dünyaya haykırmış oldu .
Sn. Erdoğan’ın konuşmasından bir alıntı yaparak , yazıma devam etmek istiyorum .
“… Bunları biz biliriz . Ama benim milletim de bunları gayet iyi bilmeli . Biz Avrupa ve Amerika yönetimlerinin kulislerinde , ülkemiz aleyhinde çevrilen dolapları gayet iyi biliyoruz . Biz lafa gelince liberal , özgürlükçü , serbest piyasacı insan hakları savunucusu kurum ve kişilerin , gerçekte hangi gayelerle ülkemizin ayağına çelme taktığını gayet iyi biliyoruz …”
Batının , Türk Ulusuna çelme atma gayreti , tarihte ve günümüzde hep vardı ve var olmaya devam edecek .
Yeter ki bu çelmeyi akametsiz bırakacak tedbirleri alarak , etkisiz hale getirmektir.
Sadece batı değil , tüm dünya , Türk Ulusunun güçlenmesinden hep korkmuştur.
Son çelme , 1915’te takılmaya çalışılmış , fakat başarılı olunamamıştı .
Çelmenin de değişik taktikleri var .
Silahlı güçle yapamadıklarını , başka yöntemlerle yaparlar ve her şey bunlar için mubah olur
Buna insan öldürmek de dahil .
Türkiye’nin ve Türk Ulusunun tam bağımsız olmasını hiçbir zaman istemezler .
Atatürk bunu , milyonlarca şehit pahasına elde etmiş ve iktidar dönemi olan 15 yıl bunu başarı ile sürdürmüştü .
İkinci Dünya savaşı sırasında , Stalin’in Türkiye’den toprak talep etmesi karşısında . O zamanın iktidarı , yeni oluşan NATO ittifakına göz kırpmış ve 18 Şubat 1952’ de Yunanistan’la birlikte , Nato’ya girmişti .
Nato’nun ağa babası olan ABD , sonradan anlaşılacaktır ki , ittifak içindeki ülkeleri , her türlü gayret ve yalanlarla , her alanda , bilhassa ekonomik ve askeri alanlarda , kendine bağımlı yaparak . Bulundukları bölgede , ABD’nin çıkarlarını koruyacak müttefikler haline getirerek , o bölgede , o ülkelerin çıkarları hilafına kendi çıkarlarını korumayı , çok güzel becermiştir .
Türkiye de , bunlardan biri olan , bir NATO üyesi idi.
Amerika , bir noktaya kadar , bu politikasını , sinsi bir şekilde oynadı .
Türkiye’yi , hep savunma planları içinde tuttu . Ona göre dizayn geliştirdi .
Daha açıkçası .
Türkiye’nin , Milli Misak dışında , askeri müdahale yapmasını hep önlemiş . Yapabilecek imkanlardan , yoksun bırakmıştı .
Halbuki , Milli Misak dışında , ilgilenecek çok coğrafya vardı .
Musul , Kerkük .
Kıbrıs .
Kırım .
Nahçivan .
Batı Trakya , gibi .
Türkiye , Nato’ya girdikten ve ABD ile yapılan ikili anlaşmalardan sonra , milli misak dışına adım atamamıştır .
Nereye kadar bu sinsi durum , devam etti ?
1963’te , Kıbrıs’ta Türk Halkının katledilmesine kadar .
Uluslararası anlaşmadan doğan haklarını kullanmak isteyen Türkiye’ye karşı , zamanın ABD Başkanı Jhonson’un yazdığı mektupla . Batının ve ABD‘ nin sinsi oyunu ortaya çıkarak , Batının gerçek yüzü anlaşılmış oldu .
Türkiye’nin , batının ve candan müttefiki Amerika’nın gerçek yüzünü görmesi , o rezil paçavra mektup sayesinde olmuştu .
Mektup , Amerika ve Türkiye ilişkilerinde , her geçen zaman dilimi içerisinde, onarılamayacak yaraların açılmasına neden oldu .
15 Temmuz 1974’ de , adanın Yunanistan’a bağlanması yönünde , Yunanistan’ın adayı işgali karşısında . Yapılan , Türk Barış Harekatı ile ilişkiler daha da kopmaya devam etti .
Afyon ekilişi ile de , Türkiye’ye ABD ambargo uygulayarak , gemileri yakmış oldu.
Sn. Erdoğan , sinsi oyunlardan bahsetti .
1915 ‘teki , batının emeli , açıkça SEVR’in , Anadolu’yu parçalaması idi .
Osmanlı , bunu kabul etti .
Atatürk , bu paçavrayı yırtıp çöpe atarak , dün kutladığımız Cumhuriyeti ilan etti.
Batı ve Amerika , bunu hiçbir zaman hazmedemedi ve hazmedemeyecek .
Atatürk tarafından mevta haline getirilen Sevr’i , sinsi olarak canlandırmaya çalışmakta ve bunun için de yaptıkları ve yapacaklar her şey , bunlara göre mubah olacaktır .
Gazze , bunun bir ayağı olabilir .
Orta Doğu halklarının uyanışı sayesinde , sığınacakları liman İsrail kaldı .
İsrail’i , öyle anlaşılmaktadır ki , daha çok kullanacaklar .
Ama , nereye kadar ?
Bu haber 1434 defa okunmuştur

:

:

:

: