TOPRAK MİT’İN AJANDASINA

Halktan gelen tepkiler ses getirmiş olacak ki .

Halktan gelen tepkiler ses getirmiş olacak ki .
Toprak satışları MİT tarafından mercek altına alındı .
Tarihin her devrinde toprak işgalleri ve ele geçirme olayları , her zaman olmuştur .
Bu , zaman zaman değişik yöntemlerle olmuş ve uygulanmıştır .
20. yy da BM kabul ettiği anlaşma ile kişi hakkı olarak mülk hakkını kabul etmiştir .
Ortaçağ dan , Yakın Çağa kadar , dünyada mülkler , kral , hükümdar , padişahlarındı .
İngiltere’de halen , bazı mülkler kraliyetin malıdır .
Silah üstünlüğü ve askerle işgal , şimdi dünyamızda pek geçer akçe değildir .
Artık dünyamızda , toprak elde edilmesi , paraya bağlı .
Bunu da , dünyada ekonomileri güçlü olan ülkelerin vatandaşları yapma şansına sahiptir .
Bazı ülkeler , bunu parayla tetikleyerek , toprak elde edilmesini teşvik etmektedirler .
Buna , Ortodoks ve Katolik kiliseleri de dahil .
Emperyal ülkeler , bunu lobiler oluşturarak , para akışı ile de gerçekleştirmeye çalışmaktadırlar .
KKTC coğrafyası , artık , TDT’na bağlı ülkeler için de stratejik öneme haiz bir duruma gelmiştir .
Belki de MİT’ in olayı mercek altına alma nedeni , bu olsa gerek .
Gayri menkul satışları ile ilgili , ülkemizde meydana gelen anomaliler nedeni ile ele alınıp yeni bir sistem yaratılması , artık kaçınılmazdır .
Satışlarla ilgili , yetkililerin de kesin bilgiye sahip olmamasının nedenini , sistemsizliğin sistem haline getirilmesinde aramak gerekmektedir .
Üstelik toprak satışlarında , satılıp taş yığını haline getirilen tarıma elverişli çok mümbit toprakların olması da düşündürücü olsa gerek .
Sözleşme ile yapılan satışlarda , yol yakınken , ileride telafisi mümkün olmayacak durumlar yaratılmadan , önlem alınmasında , umulmayacak yararlar sağlanacaktır .
Konu , MİT’in merceği altında ise , bu ulusal çıkarları da ilgilendirdiğindendir .
MİT boşuna bir konu ile ilgilenip ajandasına almaz .
Geçen gün , mesleği öğretmen ve tıp Dr. olan iki siyasinin ölüm yıldönümleri anıldı .
Özker Özgür ve Salih Miroğlu’ndan bahsettiğimi her halde anlamışsınızdır .
Ölüm yıldönümlerinde , bu iki siyasiyi anmamak ve köşeme almamak mümkün değil .
Her ikisi de çok yakınım .
Dilerseniz , Özker Özgür’den başlayayım .
Özker Hocayı , Ortaokulda öğretmenimiz olarak tanıdım .
İngilizce öğretmenimizdi ve O da benim gibi Baflı idi .
Dağaşan köyünde doğmuştu .
Öğretmen olarak Baf Kasabasına geldiğinde , Ortaklık Cumhuriyeti yeni oluşmuştu .
1960 yılı .
60 – 61 ders yılında , Ortaokula başlamıştım .
İkinci sınıfta iken , İngilizce dersi için sınıfa giren Özker Hoca .
“Bu gün ders yapmayacağız . Bu gün Cezayir’in vermekte olduğu kurtuluş savaşını konuşacağız dedi .”
Bize , Cezayir halkının kurtuluş savaşını anlatarak en son şunu ekledi :
İmkanım olsa , Cezayirli savaşçıların yanında savaşmaya giderim .
Bu cümle bende , Özker Hocanın ne denli özgürlükçü ve bağımsızlıkçı olduğu izlenimini yarattı .
Dr . Salih Miroğlu ise , hanımımım birinci yeğeni . Amca çocuğu .
Aileye girdikten sonra tanıştık .
İyi bir doktor ve insan ilişkisi fevkalade birisi idi .
Doktorluk mesleğinde olduğu gibi , siyaset hayatında da zirveye çıkmayı beceren ve başaran bir karaktere sahipti .
İyi bir hatip olarak , kitleleri coşturmasını çok iyi bilirdi .
UBP ‘nin seçim kampanyalarında , onun kişiliğinde meydanlar dolup taşardı .
Zirveye çıkmak için önünde hiçbir engelin kalmadığı bir zamanda , gerçek dünyaya göçtü .
Her ikisine de tanrıdan rahmetler diliyorum .
Yoklukları her zaman duyulmakta ve duyulmaya da devam edecektir .
Toprağınız ve ışıklarınız bol olsun .
Bu haber 1419 defa okunmuştur

:

:

:

: