CTP Milletvekili Fide Kürşat, “Mülkiyet, ekonomi ve sosyal göstergeler sürekli değişirken bir kanser hücresi gibi en başta bu irin yapıdan kurtulmadıkça sorunlara herhangi bir çare yoktur” dedi.
CTP Milletvekili Fide Kürşat, “Mülkiyet, ekonomi ve sosyal göstergeler sürekli değişirken bir kanser hücresi gibi en başta bu irin yapıdan kurtulmadıkça sorunlara herhangi bir çare yoktur” dedi.
Türkiye’de gündemin “suç ekonomisi” ve bu kapsamda çeşitli operasyonlar ve “gri alandan kurtulma mücadelesi” olduğuna dikkati çeken CTP İskele Milletvekili Fide Kürşat, öte yandan dünya ve Türkiye basınında yer alan KKTC’deki yabancılara mülk satışları konusunda ardı ardına çıkan haberler ve yabancı nufüsla ilgili iddialara işaret ederek muhalefet olarak özellikle iki yıldır ivedi tedbir çağrıları yaptıklarını anlattı.
Yabancı nüfus ve satışlar konusunun iskele özelinde konuşuyor gibi olmasına rağmen adanın pek çok bölgesinde gözlemlendiğini, geç kalınmış bir sürecin içerisinde olduğumuzu, kara para meselesi ile de karşımızda duran tablonun can yakıcı olduğunu ifade eden Kürşat, geçtiğimiz gün Yeşilköy, Sipahi, Adaçay bölgeleri ziyaretlerinde de aynı feveranları halkın içinde de gözlemlediklerini aktardı:
“Ne yazık ki insanlar artık üretimden kopuyor ve arazilerini satıyor; niye satıyor diye baktığımızda ciddi bir ekonomik krizle mücadele halinde halk… Yıllarca çalışsa emeğinin karşılığını alamadığı için aidiyet duygusunu da yitiriyor insanlar… Yabancı sermaye akışı tartışmalara konu olmaya devam ederken bu paraların içeriği nedir yani bir arazinin fiyatı 10 bin Sterlin ise büyük meblağlar, fiyatlar teklif ediliyor.
Araziler tapudan bulunuyor ve organize şekilde adeta bazı kere taciz edercesine cazip fiyatlarla geliyorlar. Altı ay önce 40 Bin olan arazi şimdi olmuş 130 Bin… Biz size Tapu Dairesi’ne ulaşan, parsel sorgulayan bir sistematik çete var demedik mi?”
Kürşat, Türkiye basınında yer alan haberlere göre öte yandan KKTC’de Yahudilerin 2 Bin adet civarı şirketleri olduğunu, sistematik alım yaptıklarının yazılıp çizildiğini, böylesi bir tablonun bambaşka güvenlik sorunları demek olduğunu ancak iktidarın esasen bunları dert etmediğini ancak dış konjektürel zorlamalar ile kafalarını gömdükleri kumdan çıkarabildiklerini ancak buna rağmen ortaya veri koyamadıklarını, içine düştükleri fırtınanın dineceğini zannettiklerini söyledi.
Fide Kürşat, “Bu arkadaşlar gelen dalgayı göremedikleri, bizleri de ciddiye almadıkları için bu bu dalganın yol açtığı fırtınanın dineceğine dair de şimdi bir sahte umut içindeler” dedi.