İLK DEVLET YÖNETİMİ

İki halk arasında , adanın enosis yolu ile Yunanistan’a bağlanma girişimlerinden sonra , ki bu 1955 Eoka’nın kuruluşu ile başlar . Nato iki anavatanı bir araya getirerek , adada akan kanın durması için , bir çare üretip , iki halka da bunu onaylatarak . İki halkın ortaklığında , Kıbrıs Cumhuriyetini oluştururlar .

İki halk arasında , adanın enosis yolu ile Yunanistan’a bağlanma girişimlerinden sonra , ki bu 1955 Eoka’nın kuruluşu ile başlar . Nato iki anavatanı bir araya getirerek , adada akan kanın durması için , bir çare üretip , iki halka da bunu onaylatarak . İki halkın ortaklığında , Kıbrıs Cumhuriyetini oluştururlar .
Fakat .
Rum’un onayı , bir geçiş dönemi olarak , iyi niyetle atılmamıştı .
Kıbrıs Cumhuriyeti , ENOSİS’e giden yolda bir köprü olacaktı .
Niyet bu .
Yani kötü niyetle Kıbrıs Cumhuriyetini doğuran anlaşmalara imzayı attılar .
Kim mi ?
Kıbrıs Rumları ve Yunanistan .
Kıbrıs Türk Halkı , 1876 ‘ dan sonra , ilk kez , ortaklık da olsa , bir devlete sahip olmuştu .
Kıbrıs Türkünün , artık bir devleti vardı ve bu devlete siyasi eşitti .
Bu eşitlik , karşı tarafça , bir türlü hazmedilmedi .
Enosis hayalleri depreşerek , ortaklık Cumhuriyetine üç yıldan kısa bir ömür biçtiler .
Akritas Planı için , düğmeye bastılar .
Adada , üç yıl kadar duran kan akması , akmaya başladı .
Kıbrıslı Türklere “ kırk satır mı , kırk katır mı “ uygulamaya başladılar .
11 yıllık bir direnme , yokluk , kıtlık , ölüm , göz yaşı .
Barış Harekatı ve özgürlük yılları .
Barış harekatının nedenlerine girmeyeceğim .
O ayrı bir olay .
Ayrı bir köşe yazısı konusu .
Barış harekatı ile Kıbrıs Türk’ünün makus talihi , 180 derece dönüş yaparak , ağlayan yüzleri güldürdü .
Yeni bir sayfa açılmış , Kıbrıs Türk Halkı , kuzeye yerleşerek , can güvenliğini sağlamış oldu .
1975 ‘ te uluslararası mübadele Anlaşması ile de , iki halkın yaşam coğrafyaları belirmiş oldu .
Şimdi bu imzayı unutarak , birleşmeden bahsediyorlar .
Ham hayalden kurtulmuşa benzemiyorlar .
Niyet ayni niyet .
Rahmetli popüler siyasetçi , Osman Bölükbaşı’nın söylediği bir tekerlemesi vardı . Siyaset dünyasında da yer etmişti .
Türkiye’de bir hükümet değişikliğinden sonra .
Kürsüye çıkarak :
“Hava ayni hava , sesi değişti . Saz ayni saz eli değişti” diyerek . Aslında hiç bir şeyin değişmediğini ima etmeye çalışmıştı .
Güneyin durumu da ayni .
Hava ayni , değişen bir şey yok .
Kıbrıs Türk halkı , karşı tarafa ve dünyaya bir jest olarak iki bölgeli bir federasyon kapısını açmak için , 13 Şubat 1975 ‘ Türk Federe Devletini kurdu .
Bu , tamamı ile Kıbrıs Türkünün iyi niyet jesti olarak , federasyona açılan bir kapı oluşturdu .
Karşı taraf , bu tarihten iki sene sonra , BM GK ‘nin de katkısı ile , Denktaş- Makarios , Denktaş - Kiprianu doruk anlaşmaları ile federasyon zemininde müzakereler başlattı .
Tük tarafı , samimi ve federasyon niyeti ile müzakereleri sürdürdü .
Karşı taraf ise , bu müzakereleri zaman kazanmak için sürdürdü .
Zamanı , AB’ne üye olana kadar devam ettirdi .
Annan Planı , Kıbrıs Türkünün idam fermanı olmasına rağmen , karşı taraf Plana hayır diyerek , planladıklarını gerçekleştirmek için , AB‘ ni de arkalarına alarak . Adanın tek hakimi olmak için bin bir dümen çevirmeye devam ediyorlar .
Dün , kendi devletinde hür ve egemen olarak , yaşamasını sağlayan Kıbrıs Türk Federe Devletinin kuruluşunun 41‘ inci yıl dönümü idi .
Kıbrıs Türk Halkının , tek başına milli iradesi ile , devletine kavuştuğunun yıl dönümü .
15 Kasım 1983’ te de tam bağımsızlığını ilan ederek , kendi devletini oluşturmuştur .
Bu haber 1115 defa okunmuştur

:

:

:

: