Narenciye denince , akla ilk gelen Güzelyurt olur .
Başka ?
Tabii ki Narenciye , bir çok kesimin de ekmek teknesidir .
Başta , üretici gelmektedir .
Narenciye üreticisi , bu sektörün et ve kemiğini oluşturur .
Üretici olmazsa , ne narenciye ne de üretim mümkün .
Narenciye , başka kimlere hangi kesimlere ekmek teknesi olmaktadır ?
Sırası ile bir bakalım :
Ürünü pazarlayan ve satan tüccara .
Ürünün pazara kadar gitmesini sağlayacak , paketleme tesislerinde çalışan emekçilere .
Narenciyeyi , bahçeden , paketleme tesislerine ve oradan da ihraç için limanlara götürecek kamyon sahiplerine veya şirketlere .
Bahçelerde , emeği karşılığı iş yapan , budayıcı ve bahçe bakıcıları .
Tarımsal ilaç ve gübre satış yerleri .
Benzin istasyonları .
Esnaf .
Tarım sigortası fonuna , akan paralar .
Üretici birliklerinin , gelir kapısı .
Cypruvex çalışanlarının maaşları .
Narenciye kesim ekiplerindeki , kesiciler .
Gözümden kaçanlar da olmuş olabilir .
Bütün bu sıraladıklarım , büyük oranda , narenciye bahçelerinden hasat edilen ürünler sayesinde , ayakta durmaktadır .
Narenciyenin geldiği son noktada , bütün bu sektörler , narenciye ile birlikte bir çıkmaz sokak içine girmişlerdir .
Çünkü .
Narenciye üretimi , üreticiyi ne denli ilgilendiriyorsa , bu yukarıda belirttiğim kesimleri de o denli ilgilendirmektedir .
Narenciye , bu sezonla birlikte , büyük bir sorunla karşı karşıya kalmış ve bu sorun , gelecek için de devam edeceğe benzemektedir .
Nedir bu sorun ?
Bir tür hastalık .
“ Yeşillenme hastalığı .“
Kanatlı bir böcek , bahçelere bu hastalığı bulaştırmakta .
Sonuç , ağaçların kurumasına kadar bu hastalık devam etmektedir .
İşte bu hastalığı yayan kanatlı böcek , Kıbrıs’ın tüm bahçelerini sarmış durumda .
İlk kez bu böcek güneyde görülmüş ve AB müktesebatı gereği , ağaçlar sökülmüş .
İç tüketime yönelik , bir miktar bırakılmıştır .
Kuzeyde , bu konuda bilgi ve uzman olan kesimler .
Tarım yetkilileri .
Yeşillenme böceğinin varlığına rağmen .
Hastalığın ağaçlara sirayet etmediği konusunda , ısrarcı açıklamalarda bulunmuşlardır .
Türkiye’deki tarım uzmanları ve üretici birlikleri , hastalığın yayıldığı yollu ısrarcı açıklamaları karşısında , Türkiye yetkilileri , KKTC’den narenciye ürününün transit olarak bile , ülkeye girmesini yasaklamışlardır .
Kuzeyden gelen açıklamalar karşısında , kuzeyin narenciyesinin koşullarında olan başka ülkelerden , giriş yapılmasına izin verildiği yönünde yapılan açıklamalara da yalanlama gelmemesi , düşündürücü olsa gerek .
Geçen gün .
Cypruvex Genel Md. Sn. Cemal Redif de sezonu kapanış konuşmasında . Hastalıkla ilgili şu cümleyi kullanmıştı :
Yeşillenme hastalığının , ülkemizde tespit edildiğine yönelik , bilimsel bir test sonucunun olmadığını . Yapılan PCR testlerinde de pozitif bir sonucun çıkmadığını . Böcek vardır , hastalık yoktur yollu açıklaması da , Mersin kapısının kapatılmasındaki gerçekliğin açıklanmasına , büyük yararı olacağı kanısındayım .
Çünkü , konu ile ilgili , ortalıkta dönen spekülasyonları da ortadan kaldıracaktır.
Kapanan sezon itibarı ile , 7000 dönümlük bir narenciye bahçesinin kurumaya bırakıldığı da tahmin edilmektedir .
Mersin kapısı ile ilgili , doyurucu açıklama yapılmaz ve bu sorun giderilmezse. 7000’in üzerine , çok binler eklenecek .
Şimdiye kadar , öyle tatmin edilmiş bir açıklama yapılmadı .
Üretici , malının satılıp , artıya geçmesini istemektedir .
Mağduriyetinin giderilmesini değil .
Kaldı ki bu mağduriyetin getirisini , enflasyon ve hayat pahalılığı aldı götürdü.
Varsa , cepten .
Yoksa , bankalardan , bu sezonu da bitirmeye çalışacak .
Minval ayni ise .
Seyredin gümbürtüyü .