BİRİ DİŞ, DİĞERİ HAVUÇ GÖSTERİYOR

Dünya gerçekleri , bir bir su yüzüne çıktıkça , bazılarının uykusu kaçıyor .

Dünya gerçekleri , bir bir su yüzüne çıktıkça , bazılarının uykusu kaçıyor .
Asırlarca , Afrika’yı sömüren , Avrupa ülkeleri , ülke insanlarının durumun vahametini kavramaları ile , Avrupa’daki bazı sömürgenleri , endişeler sardı .
Hani derler ya :
Hak , adalet , insan hakları , eşitlik v.s . bunlara artık dünyanın karnı tok .
2004 Annan Referandumu nedeni ile , Ankara’da AKP’ li hükümet yetkilileri ile görüşmeye giden üst düzey yetkililerin , devlet dairelerinde Atatürk resimlerini gördüklerinde “ bu resimleri indirin bunların zamanı doldu “ yollu söylemleri aklımdan hiç gitmiyor .
O resimlerdeki kişinin , yaktığı özgürlük ve bağımsızlık meşalesi sayesinde . Meşalenin ışıklarından , Afrika’daki sömürülen ülkeler de ışık aldığından , sömürü düzenleri tehlikeye girmişti .
Nitekim bir çok ülke , o ışığın aydınlattığı yolda , bağımsızlıklarını elde etmişlerdi .
Fakat ekonomik yönden , istenilen bağımsızlıklarına kavuşamamışlardı .
Libya’da , Ömer Muhtar’la başlayan direniş hareketi , 1959 da bağımsızlık kazanarak , krallıkla yönetilmeye başlamış . 1969 da Muammer Gaddafi tarafından idareye el konularak , sol ideolojiye dayanan bir idare oluşturulmuştu.
Bundan rahatsız olan , batılı kapitalist ve emperyalistler ,
NATO’ yu da kullanarak . Gaddafi’nin sosyal adalet dağıtan rejimine son vererek. Libya’yı adeta , yağmalama girişimine geçmişlerdi .
Türkiye Devleti , bu yağmalamanın önüne geçmek için kolları sıvadı .
Ülkenin parçalanmaması için , oranın idaresi ile anlaşarak , Libya’ya istikrar getirmek için , askeri birlik göndermiştir .
Libya’da , bu gün kan akmıyorsa , ülkede istikrar varsa , Türk Askeri sayesindedir .
Tıpkı , Kıbrıs’ta olduğu gibi .
Libya’daki , sulh ve sükunet , birilerine batmış gibi .
Bu konuda .
AB Dış İlişkiler ve Güvenlik Politikası Yüksek Temsilcisi Joseph Borrel’in ajanslara düşen demeci , hayret uyandırdı .
Bir bakalım , bakalım , Borrel efendi ne demiş !
“ Brüksel’e geldiğimde , Libya’da Fransızlar ve İtalyanlar vardı . Her zaman uyum içinde değillerdi , her zaman birlikte çalışmıyorlardı , ama vardılar . Bu gün Libya’da Avrupalılar yok , sadece Türkler ve Ruslar var … Libya kıyılarında var olan üsler , Avrupa üsleri değil . Türk ve Rus üsleri . Bu Akdeniz’de hayal ettiğimiz düzen değil .”
Her yönü ile istikrar sağlayan , yeni düzenden , acaba Borrel efendi niye rahatsız olmuş .
Libya’da sağlanan barış düzeni , kime ne zarar vermiştir ki , rahatsız olunmuştur .
Geçmişte , Avrupa’nın üslerinin oluşturduğu düzeni de dünya görmüştü .
Aslında , Türk ordusunun oradaki varlığı mı batıyor ?
Yoksa bu varlık sayesinde , Türkiye ile Libya arasında oluşturulan , deniz yetki anlaşması mı ?
Borrel diş gösterdi .
Diş diyorum .
Mehmet Akif “ tek dişi kalmış canavar “ demişti .
O diş , 30 Ağustos 1922‘ de sökülüp atılmıştı .
Her halde gösterdiği , takma damak olsa gerek .
Gelelim , bizim Kombos efendinin söylemlerine .
BM Genel Sekreterinin , üçlü görüşme önerisine , KKTC’nin ve TC’nin verdiği yanıt karşısında , yaptığı açıklamaya .
KKTC ve TC . egemenlik ve eşit egemen statüde , ısrarcı .
New York’a da bildirilmiş .
Bu durum karşısında , güneyin sözde Dışişleri Bakanı Kombos , iki devletli çözüm yaklaşımının . Kıbrıslı Türkler de dahil olmak üzere , herkes için yıkıcı sonuçları olduğunu ve Kıbrıslı Türklerin , otomatik olarak AB vatandaşlığını kaybedecekleri tehdidinde bulunarak . Avrupa havucunu gösterdi .
Tabii , güneyin önerilerini kabul halinde , AB birliği havucunu gösteriyor .
Yani , Garanti sisteminin ve eşitliğin olmayacağı bir anlaşma .
Tıpkı , Batı Trakya Türklerinin , Avrupa Birliği vatandaşlığına tabii statü gibi .
İnsan Hakları Mahkemesinin , kararlarının uygulanmadığı bir statü .
Girye Kombos . O havucu , 2004’te denediniz ve sayenizde Kıbrıs Türk Halkı kurtuldu .
İkinci havuca , dönüp bakmaz bile . Hele , Gazze ve Ortadoğu’da yaşananlardan sonra.










Bu haber 379 defa okunmuştur

:

:

:

: