UBP’nin 23‘cü Kurultayı , Cumartesi yapıldı .
Yirmi bin üyenin 10171’i oylamaya katıldı .
Yani , tüm üyelerin yarısı kadar .
Katılımın düşük olması , düzenlemenin yetersizliği ve hava koşullarının getirdiği olumsuzluklar .
Üyelerin , oy kullanmalarının yoğunluğu , göz önünde tutularak , oy akışını sağlayacak tedbirler alınabilirdi .
Kurultayın , tek adayla yapılması tekliflerine uyulsaydı , doğacak ve yapılacak bir çok eleştiri ve dedikodunun önüne geçilemeyebilirdi .
Seçimin olması .
Parti içi demokrasinin işlerliğini ve çalışırlığını göstermesi bakımından , yapılacak eleştirilerin , kapılarının açılmasını engelledi .
Bunlar ne olabilirdi .
Geçen Kurultaydan , 23’cüsüne gelinceye kadar . Sn. Başbakanın ve hükümetinin seçilmiş değil de , atanmış bir Başbakanının hükümeti olduğu ve demokrasi açısından meşru olmadığı yollu yapılan eleştirilerin de , ortadan kalkmasını doğurdu .
Başka ?
Genel Başkanlık için yapılan bu seçim sayesinde , partiye dinamizm ve hareketlilik geldi .
Parti içi demokrasiyi pekiştirdi .
Genel Başkanlık seçimi yapılmamış olsa idi , diğer organlar için yapılacak bir seçime , kaç üye gelirdi ?
Seçim , bir gün dahi olsa , partililerin kaynaşmasını da beraberinde getirdi .
Festival havası yaşandı .
21000 üyenin , yarısının gelmesi ise düşündürücü .
Bunun araştırılması ve bir sonuca varılmasında , umulmayacak kadar fayda olacağı kanısındayım .
Kurultayın en can alıcı olayı ise .
Kıbrıs konusunda , oy birliği ile kabul edilen , yeni Kıbrıs politikası oldu .
Bu karar .
Sn. Tatar’ın elini güçlendirerek , ABD ‘ne , arkasına , ülkenin en büyük partisinin rüzgarını alarak , yelken açmıştır .
Aslında bu nitelikteki kararların , Meclisten de geçirilmesi gerekmiyor mu ?
Organizasyondaki olumsuzluklar , not edilerek , gelecek kurultaylarda , bu denli olumsuzlukların önüne geçecek tedbirler alınmalıdır .
Kurultaya damgasını vuran bir başka olay ise , Kurultaya çağrılı olarak gelen AKP ve Azerbaycan temsilcilerinin , yapmış oldukları konuşmalardır .
Her iki konuk da , KKTC vurgusu yaparak . Kıbrıs milli davasına yapmış oldukları katkılarıdır .
Azerbaycan temsilcisi , tanınma konusunda da , umutları bir hayli yükseltti .
Tabii bu seçim , UBP’nin seçimidir .
Kendi içinde başkanlık seçimi .
Esas seçim veya seçimler , halkın huzurunda kurulacak sandıklar olacaktır .
Bir sene sonra , Cumhurbaşkanlığı seçimi var .
Bunun son altı ayı , kampanyalarla geçeceğine göre , bir seneden az bir zaman kalmıştır .
Sağda da , solda da , iki partinin adayları , nerede ise belli .
Zaten , bu ikisi arasında yarış olmayacak mı ?
Diğer partilerin , koyacakları adaylar , potansiyellerini ölçmek açısından , seçime katılacaklar . Her zaman olduğu gibi .
Sn. Hasan Taçoy’un aldığı % 33 lük oy da küçümsenemez .
Tabii , gerek Sn. Üstel ve gerekse Sn. Taçoy’un aldıkları yüzdelik .
Seçime katılan üyelerin , yüzdelik oranlarıdır .
21000 üyenin , yüzdelik oranı değil .
Üye katılımı , hemen hemen geçen kurultay gibi .
Öyle görülüyor ki , bu hükümet , 2027‘ye kadar iktidarda .
Öyle ise , seçime üç yıl daha var .
Sahada , çözümlenmeyi bekleyen çok sorun var .
Başta , pahalılık ve fiyat artışı olmak üzere , halkı bezdiren iki ana olumsuzluğun ivedilikle , köküne kezzap dökmek olacaktır .
Kurultay üyeleri , Sn. Üstel’e , yola devam vizesini verdi .
Top , Sn. Üstel’in ayağında .
Halka , hayırlı uğurlu olsun .