BM’in , Yeni dönem açılış konuşmasını yapan Biden’dan sonra , Türkiye Cumhurbaşkanı Sn . Erdoğan konuştu .
İkinci konuşmacı olarak kürsüye geldi .
Dünya lideri bir ülkenin başkanı olarak Biden’ın konuşması . Sn. Erdoğan’ı dinledikten sonra , dünyaya bakış açıları ve sorunlara çare üretmeleri olarak .
Erdoğan’ın konuşması karşısında , çok sönük bir konuşma oldu .
Biden , dünyadaki sorunlar ve çözüm önerileri açısından , soyut konuşurken .
Erdoğan , gayet somut bir şekilde sorunları ve çözüm önerilerini dile getirerek GK‘un takdirlerini toplamıştır .
Uluslararası toplumun .
Hitler mendeburuna karşı vermiş olduğu savaşımın , Orta Doğuda da verilmesini istedi .
Perde gerisinde , Netanyahu’ya askeri ve her türlü yardımı yapanların da Netanyahu gibi suçlu olduklarını ima etti .
BM’in , 79‘uncu genel kurulunda , BM Teşkilatının , hantallaştığını , işlevini yerine getirmekten aciz olduğu yolu cümlesi ise dikkatlerden kaçmadı .
Ağırlıklı olarak Filistin konusu ve Gazze’deki duruma değinen Sn. Erdoğan , çözüm için adres olarak 1967 Filistin sınırlarını gösterdi .
Türk dünyasındaki gelişmeleri , üzerine basa basa müjdeledi .
Bölgenin bir “ cazibe merkezi” haline dönüştüğünü dile getirdi .
Ege ve Doğu Akdeniz’deki sorunların , uluslararası hukuk temelinde , tarafların adilane bir şekilde deniz yetki alanlarından faydalanabileceklerinin de altını çizdi.
KKTC sınırları içinde .
İki devletli çözüm ve federasyon tartışmalarına da , dünkü konuşmasında son verdi .
Hala bizde ve güneyde , bu tartışmaları zinde tutan kesimlerin de ağızlarının payını vererek . Bu tartışmalara da noktayı koydu .
Noktayı da koyarken , gerekçesi şu idi ;
“ … Kıbrıs Adasının kuzeyi ve batısında , ilan edilmiş kıta sahanlığında , Türkiye’nin . Adanın tümünün etrafında ise Kıbrıs Türklerinin hakları vardır … Kıbrıs Barış Harekatının üzerinden 50 yıl , Rumların ortaklık devletini gasp etmesi sonucunda Kıbrıs meselesinin ortaya çıkmasının üzerinden ise 61 yıl geçti . O günden bu güne kadar , adada sükunet hakim oldu … Federasyon modeli artık geçerliliğini tamamen yitirmiştir … Adada iki ayrı devlet ve iki ayrı halk vardır . Kıbrıs Türklerinin , muktesep hakları olan egemen eşitlik ve eşit uluslararası statüleri yeniden tescil edilmeli . Tecrit kalkmalı KKTC’yi tanımaya , diplomatik , siyasi ve ekonomik ilişkiler kurmaya davet ediyorum .”
Sn. Erdoğan .
Barış Harekatından günümüze değin de , adada barış ve sükunun hakim olduğunu basa basa dile getirdi .
Sn. Erdoğan , 79‘uncu BM konuşmasında , federasyona rahmet okuyup . BM‘e de helva dağıttı .
Erdoğan’ın , dün yapacağı konuşma , merakla bekleniyordu .
Bilhassa , güney ve Yunanistan’da nasıl yankılanacağı da merak konusu .
Geçen günlerde , Sn. Bahçeli konuşmasının bir cümlesinde şöyle diyordu .
“ Türkiye’nin , takadtan düşmesini bekliyorlar .”
Yerinde bir tespit .
Planları bu .
Bilhassa , Türkiye’yi savunma sanayinde güçsüzleştirerek , 1915’lerdekine benzer , akbabalar gibi üzerine çullanmak .
Artık bu mümkün değil .
Cini , Lambadan çıkaranlar , şimdi kara kara düşünmekteler .
Cini , tekrar çıktığı yere koymanın çarelerini aramaktadırlar .
Boşuna gayret .
Çünkü o Cin , çıktığı yere sığamayacak kadar gelişmiş ve güçlenmiştir .
Sn. Erdoğan , adada , 50 yıldan beri barış ve sükunetin hüküm sürdüğünü de , genel kuruldakilerin gözlerinin içine baka baka haykırdı .
Barış Harekatına , atıfta bulundu .
Barış Harekatı gündeme gelince , Karaoğlan Ecevit’i hatırlamamak , yad etmemek mümkün mü ?
Nurlarda uyu , Ecevit .
Kıbrıs’a , barış ve sükunu getirdiğin için .