Sn. Başbakan , son Ankara ziyaretinden sonra , Ercan’da yaptığı basın toplantısında . Ülke için , Ankara’da yaptığı temaslar ve vardığı mutabakatlar sonucu , bir çok müjdeler verdi .
Bunların başında da , narenciye ihracatı için , kapalı olan Mersin kapısının , eskiden olduğu gibi , narenciye ihracatı için tekrar açılması ve eski günlere dönülmesi .
Burada , bir gerekçe açıklaması yok .
Kapının açılma nedeninin , yeşillenme hastalığının ortadan kalkması mı ?
Bizdeki tarım yetkililerinin , bu konuda yaptığı açıklamalar , hastalık mücadelesi için bir hayli yol kat edildiği yolunda .
Fakat hastalığın kökünün kazılması konusunda , tatmin edici resmi bir açıklama yok .
Sadece , Biyolojik mücadelenin , olumlu sonuç verdiği açıklaması var.
Yani , hastalığı yayan böceğin tamamı ile telef olduğu açıklaması yapılıyor .
Madem ki durum bu merkezde , Mersin kapısı açılıyor . Niye geçen sezon , bu kapı kapatılıp , Narenciye üreticisine umulmadık büyük zararlar verildi .
Bu , hangi mantığın ürünü ?
Yoksa !
Kapatırım dersin , kapanır .
Açarım dersin , açılır mantığı ile mi hareket edildi ?
Narenciye , tarımın bir sektörü .
Pekala .
Mersin kapısının statüsünün , eskiye dönmesi ile , Narenciyenin ve narenciye üreticisinin sorunları , giderilmiş mi oldu ?
Dövizin , Türk Parası karşısında değer yitirmesinin getirdiği enflasyonist olumsuzlukların , yarattığı sıkıntılar , nasıl giderilecek ?
Pahalılığa , dizgin vurulamadığı bir ortamda , girdi fiyatlarının , keyfiliğe göre belirlenmesi . Narenciye üreticilerimizin , başka ülkelerdeki narenciye üreticileri ile rekabet edemeyecek bir duruma gelmesi karşısında , aradaki fark nasıl kapanacak ?
İklim değişikliğine dayanan , olumsuzluklar da ha keza .
Ekim ayına girmemize rağmen , narenciye alanlarına halen bir damla yağmur düşmedi .
Bu gidişle 12 ay , bahçeler sulamaya tabi tutulacak .
Narenciyenin yetişmediği coğrafyalarda , iklim değişikliği nedeni ile narenciye yetiştirilmeye başlandı .
Bu nedenle , narenciye pazarında büyük daralmalarda , ters orantılı olarak , gelişmektedir .
Bir çok ülke , narenciye bahçelerini sulamada , çok şanslı . Su bedava veya bedavaya yakın .
Bizde her şey parayla ve en pahalısından .
Olumsuzlukları ve rekabet edilemeyecek durumları , özetle belirtmeye çalıştım .
Bu durum , sürdürülebilir olmaktan çıkmıştır .
Yumurta , kapıya dayanmıştır .
Sadece , narenciyede değil .
Genelde , tarımda en erken bir zamanda , planlama çalışmasına gidilerek , tarım yeniden ele alınmalı ve çıkış yolları bulunmalı .
Ülke ve dünya şartları , masaya yatırılıp , yeni bir tarım politikası belirlenmeli . Tarımın geleceği , yeniden şekillendirilmelidir .
Tabii bu , kısa , orta ve uzun planlamalar ile mümkün .
Sonra Yalçın Cemal uyarmadı demeyin .