SİLAHLARIN KONUŞMASI DEMOKRASİNİN ÖZÜMSENMEMESİ

Güneyde , Haravgi gazetesinin haberine göre .

Güneyde , Haravgi gazetesinin haberine göre .
Gazeteci , Pampos Haralambus , Rum yönetimi başkanı Hristodulidis’e , Kıbrıs sorununda bir anlaşmaya varılması için yapmış olduğu tavsiyeler üzerine . Elam milletvekili Andreas Temiklesteus , sert tepki göstererek “silahların konuşacağı” tehdidinde bulundu .
Milletvekilini , bu tehditvari konuşmaya iten nedene , bir bakalım .
Gazeteci , Niko 2’ ye yaptığı tavsiyede , Kıbrıs sorununa bulunacak bir çözümü referanduma götürmeden , imzalaması ve meclise de imzalatması telkin ve tavsiyesinde bulundu .
Yani , varılacak anlaşmanın , halkın iradesi alınmadan , her iki tarafın görüşmecisinin ve meclislerinin , imzalaması ile yürürlük kazanması .
Tabii bu tavsiye , güney makamları için geçerli .
Güney , bunu kabul ettikten sonra , Kuzeyden de bu istenecek .
Tarafların , anlaşmayı , farklı yöntemlerle kabul etmeleri halinde , anlaşmanın resmileşmesi gayri mümkün .
Bu tavsiyede bulunan Rum gazeteci , her halde demokrasiden nasibini almamış , sözde bir gazeteci .
Bu tavsiyede bulunan Pampos efendi .
Taraflar arasındaki zeminsizliğin , ne kadar derin olduğunu görmüştür ki , bu tavsiyeyi yapmıştır .
Makası kendi lehlerine kapatmak için , çözümü , batılı emperyal güçlerin iradelerine terk etmek de , buna denir .
Geçmişte bunun acısı yaşandı ve halen yaşanmakta .
Kıbrıs Cumhuriyeti , batılılar tarafından kotarılarak ilan edildi .
Her iki halkın iradesi , paspas edildi .
Edildi de , ne oldu ?
Ölüm , kan , göz yaşı .
Üç yıl bile , Ortaklık Cumhuriyetini yaşatmadılar .
Çünkü , anlaşma içlerine sinmedi .
Makarios’a da “ sarı zarfla “ yapılan tehdit ve baskı sonucu , imzalatıldı .
Dönüşte , Lefkoşa havaalanında , gerçek iradesini açıkladı “ Kıbrıs Cumhuriyeti Enosise giden bir köprü olacak “ dedi .
Tepeden inme anlaşmaların , ömrü çok kısa ve acı olur .
Kıbrıs konusuna müdahil , AB , İngiltere ve ABD .
Dünyada , demokrasi havariliği yapan kesimlerdir .
Bu tavsiyeye , başta onların , karşı çıkması gerek .
Bu tavsiyenin , bu gün üçüncü günü .
Bırakınız , batının demokrasi havarilerini , ne güneyden , ne de kuzeyden bu konuda tıs yok .
Bu , tepeden inme anlaşma önerileri , maalesef bizim taraftan da bazı çevrelerce , bayağı dillendirilmektedir .
Belli ki , bunlar da , demokrasiden nasibini almayan sözde aydınlardır .
Demokrasiden , konu etmişken .
Bir başka konuyu da ele alıp , irdelemekte , fayda var diye düşünmekteyim .
Siyaset kurumundaki , aksaklıklar .
İşlerin , beklenildiği gibi yürümemesi .
Devlet çarkının , istenildiği gibi dönmemesi .
Son olarak da , Meclis Başkanı seçimlerinin , bir türlü tamamlanmaması karşısında , koro halinde “ Başkanlık Sistemi” yeniden alevlendi .
Diyelim ki , başkanlık sistemini getirdik .
Bir çok ülkede , bu var .
Var da .
Meclis Başkanı , meclisteki vekiller tarafından seçilmiyor mu ?
Sn. Tatar , farz edelim , KKTC Başkanı .
Sistem , başkanlık sistemi .
Meclis Başkanını , meclisteki vekiller seçmeyecek mi ?
Başkanlık sisteminden kast .
Seçimsiz , atamalı , ne idüğü belli olmayan bir demokrasi türü ise , oturun oturduğunuz yere .
Efendiler .
Demokrasi , bir özümseme işidir .
Bir bilinç ve kültürdür .
En önemlisi , bir yaşam biçimidir .
Bunlar yoksa .
Hoppanina , şinanay .
Şinanay yavrum , şinanay .
Bilmem , izah edebildim mi ?
Bu haber 221 defa okunmuştur

:

:

:

: