HUKUKUN ÜSTÜNLÜĞÜ ELÇİNİN VERDİĞİ MESAJ

Cumhuriyet Meclisindeki , son meclis başkanlığı için yapılan oylamada . 3 oy pusulasındaki mührün , yuvarlağın dışına taşmış olmasına rağmen , geçerli sayılması ve meclis başkanlık seçiminin , R.G‘de ilanı . Ülkede , hem siyasi partilerin , hem de sivil toplum örgütlerinin tepkisine neden oldu .

Cumhuriyet Meclisindeki , son meclis başkanlığı için yapılan oylamada . 3 oy pusulasındaki mührün , yuvarlağın dışına taşmış olmasına rağmen , geçerli sayılması ve meclis başkanlık seçiminin , R.G‘de ilanı . Ülkede , hem siyasi partilerin , hem de sivil toplum örgütlerinin tepkisine neden oldu .
Pazartesi yapılması gereken , meclis toplantısı , bir hafta sonraya ertelendi .
Belki bir çıkar yol bulunur diye .
Ben bir hukukçu olarak , hukukun üstünlüğü ilkesini hep benimseyip , kabul eden biriyim .
Hayatımda , hep bunu savundum ve bunun , hem kamu hayatımda , hem de özel hayatımda , mücadelesini verdim ve vermekteyim .
Çünkü , hukukun üstünlüğünün olmadığı bir hukuk düzeni , adil olamaz .
Düzen istenilen bir düzen , olmaz .
Yerini , bozuk düzen alır .
Keyfilik .
Keyfilik ise , diktatörlüğe kapı açar .
Gelelim , tekrar , meclis seçimlerine .
Pazartesi açılması gereken meclisin , önünde , hukukun ihlal ve demokrasinin ortadan kalktığı gerekçesi ile , eylem yapıldı .
Değişik kesimler ve kişiler , bu yönde eleştirilerini yapıyor .
Evet , üç oy pusulası geçersiz .
Buna ve bunun için yapılan eylemlere , hiç sözüm olmaz .
Sözüm , aşağıda yazdıklarıma olacak .
Biraz hafızalarımızı geriye , üç yıl ötesine götürelim .
O günlerde , ülkede bir seçim olması gerekiyordu .
Bunu kim söylüyordu ?
Şu sıralar , sarıldıkları . KKTC Anayasası .
Seçim , Cumhurbaşkanlığı seçimi idi .
Pandemi gerekçe gösterilerek , Anayasanın amir kuralı olan 4 yıl . Anayasaya rağmen , yasa değiştirilerek , 4.5 yıla .
Yani .
Altı ay sonraki bir tarihe erteleyen , yasa değişikliği . Parlamentodan geçerek, resmi gazete marifeti ile anayasaya rağmen uygulandı .
Anayasa ihlaline rağmen , Anayasa galbura çevrilerek , resmi gazetede yayınlanarak yürürlüğe girdiğinde .
Sizler nerede idiniz ?
Ve .
Şimdiki tepkiniz ve eylemleriniz , ne kadar inandırıcı .
Gelelim , çiçeği burnunda , yeni Büyükelçinin , 29 Ekim , Cumhuriyetin 101. yılında , yaptığı kutlama konuşmasına .
Son New York temaslarında , BM’ in kayıtlarına , adada , federasyon için ortak bir zeminin olmadığı ibaresinin geçirilmesi karşısında , güney , Rotayı AB’ne yöneltti .
AB’nin , Türkiye’ ye baskı yapması için , pervaneler oluşturmaya başladı .
Bazı kesimler , bizde de , güneyde olduğu gibi , umut ve hayallerini , bu yöne çevirdiler .
Sn. Tatar’ın , açıklamalarına , bu yönde kuşkularla bakılmaya başlandı .
Bunların umutlarını , dün , Sn. Büyükelçi .
Umutsuzluğa çevirdi .
Bir bakalım :
“ Adada iki ayrı devlet ve iki ayrı halk vardır . Kıbrıs Türklerinin muktesep hakları olan egemen eşitlik ve eşit uluslararası statüleri tescil edilmelidir .”
Konuşmasında , KKTC’ nin tanınması için de , çağrıda bulundu .
Yani .
AB’ne bel bağlayanların önüne , bu açıklaması ile bir set çekmiş olmuyor mu ?
Tanınma istiyoruz da .
Bu tanınmaya layık olacak , çalışabilecek , iyi bir düzeni de sağlamak zorunda olmuyor muyuz ?
Siyaset Kurumunu yönetenler , bu gidişattan memnun mu ?
Somuta , girmeyeceğim .
Somutu , yaşıyoruz .
Burada , belirtmeye gerek duymamaktayım .
Bu haber 93 defa okunmuştur

:

:

:

: