Şenkul: “Ekonomi, eğitim, inşaat sektörü çöktü, krizi öngörmek için kâhin olmaya gerek yok”

Meclis'te yaşanan başkanlık krizinin yankıları devam ederken, CTP’li 7 belediye kamuoyuna ortak açıklamada bulundu. Belediyeleri bünyelerinde gerçekleştirilecek herhangi bir etkinlikte, Ziya Öztürkler’e davet yapılmayacağının belirtildiği açıklamada, hukukun üstünlüğüne vurgu yapıldı. Konu ile ilgili Ada TV’de Nupelda Karabuğday’ın sorularını yanıtlayan Girne Belediye Başkanı Murat Şenkul, Meclis’in devletin en üst organı olduğunu hatırlatarak, yaşanan hukuksuzlukların topluma sirayet ettiğini aktardı. Hukukçuların açıklamalarına kulak verilmesi gerektiğini savunan Şenkul, sokaktaki vatandaşın da tepkisinin büyük olduğunu dile getirdi. Tüm bu gelişmeler ışığında, CTP’li belediyeler olarak, partinin ortak kararını desteklemek amacıyla kamuoyu duyurusunda bulunduklarını kaydeden Şenkul, Öztürkler’in şahsında bir sorunlarının olmadığını ancak demokrasi ve hukukun üstünlüğü adına, mevcut başkanlık seçiminin de meşru sayılamayacağını belirtti. CTP’nin büyük bir misyon üstlendiğini savunan Şenkul, ekonomik sıkıntılar ve merkezi bütçedeki yetersizlikler göz önüne alındığında erken seçimin de kaçınılmaz olduğunun altını çizdi. Ülkenin en önemli gelir kaynaklarından olan turizm ve eğitimdeki sorunların yanı sıra emlak satışlarının da sürdürülemez noktaya geldiğini aktaran Şenkul, derinleşen ekonomik krizi öngörebilmek için kâhin olmaya gerek olmadığına vurgu yaptı.

Ada TV’de Nupelda Karabuğday’ın moderatörlüğündeki Günaydın Ada Programı’nın konuğu olan Girne Belediye Başkanı Murat Şenkul’un programda yapmış olduğu açıklamaların öne çıkan detayları şu şekilde:  “Hukukçulara göre mecliste hukuksal bir sorun vardır ve bu devlet aygıtını tehdit edecek bir düzeydedir. Meclis bizim en üst organımızdır, buradaki hukuksuzluk topluma sirayet eder. Devleti korumak adına CTP olarak bu yola girdik. Bizler de CTPli belediyeler olarak, partimizin yeksane görüşünü sağlamak adına ortak karar açıkladık. Hukukçuların açıklamalarını ve sokaktaki vatandaşın görüşlerini esas alıyoruz. Vatandaşlar kendi oylarının geçerli olmadığı gibi vekillerin oylarının da geçerli olmadığını savunuyor. Devlet dediklerinde mangalda kül bırakmayanlar, devletin altını oyuyorlar. Kıbrıslı Türklerin devleti olan KKTC’nin uluslararası alandaki hukuksuzluk pozisyonu zaten en büyük derdimizken, biz bir de içerideki hukuku yerle bir edersek, ileride gençlerimiz arkamızdan iyi konuşmaz. CTP ve bağımsız vekillerimiz çok önemli bir misyon üstlenmektedir. Herkesin aklı selime gelmesi gerekmektedir. Bu seçim bitmemiştir, yeniden yapılmalıdır. Hükümetin 29 oyu vardır, yeniden Ziya Bey aday olsun, seçilsin ve kriz ortadan kalksın. Ekonomik sıkıntılar had safhada, merkezi bütçe de bizlere sunuldu ve belediyelere katkı oldukça yetersizdir. Yerel idareler zora girmektedir, fonlar yüksek gösterilerek, mahalli giderler düşük gösterilmiştir. Tüm bunlar ortadayken erken seçim kaçınılmazdır. Önümüzde cumhurbaşkanlığı seçimi ile birlikte erken genel seçim de yaşayacağız gibi gözüküyor. Yeniden güven oyu almak, dengelerin yerine oturması açısından önem arz etmektedir.”

 

“PANSUMAN: ERKEN SEÇİM”

“Seçimin kendisi külfet değildir, seçim ekonomisi yapılacaksa, seçime gidilecekse krediler verilecekse, istihdam edilecekse külfettir. Biz demokratik seçimden yanayız. Bir yerde kan akıyorsa, pansuman gereklidir, bu pansuman da erken seçimdir. Esas sorun, seçim ekonomisi uygulanacak mı? UBP mevcut şartlarda seçmeni ikna etme yolunda, devlet olanaklarını parti için kullanacak, bunu her seçim yaşadık. Geri döndürülmez noktaya giden ahlaki ve hukuki konular var, buna daha ne kadar göz yumabiliriz? Bizim ülkenin krize girmesinden beklentimiz yoktur ama göz göre göre kriz gelirken de sessiz kalamayız. Ekonomi kötüye gidiyor, piyasa pahalılaşıyor, turistleri kaybediyoruz. Emlak satışları zaten sürdürülemez noktaya geldi, ani düşüşler yaşandı. Tüm bu sektörler kötü durumdayken, ekonomik krizi öngörmek için kahin olmaya gerek yok.”

Bu haber 114 defa okunmuştur

:

:

:

:

DİĞER HABERLER