SON KULLANIM TARİHLERİNİN DE ÇOKTAN BİTTİĞİ İLAN EDİLMİŞ OLDU

Dün . KKTC’nin , 41’inci yılı kutlandı .

Dün .
KKTC’nin , 41’inci yılı kutlandı .
Dış ülkelerden de katılım , bayağı fazla idi .
Yıl dönümü tarihine , gelene kadar , bilinçli olarak ve misyon üstlenerek , devleti kötüleyici davranış biçimlerini , nerede ise her gün yaşamaktayız .
Öyle yayınlar ve yazılar yazdılar ki .
Bir kahve sohbetini , bir selamlamayı , aldılar ele , çıktılar yola .
Efendim , boşuna kürek sallayıp da KKTC’nin tanıtılmasının mümkün olmadığı .
Zaten Türkiye , KKTC’yi by-pass edip , Yunanistan ile görüşmeleri çoktan başlatmış . Bundan KKTC makamlarının , ne bilgisi olmuş , ne de izni alınmış .
41’ inci yıl dönümü törenlerinin de bu kapsamda sönük geçeceğini , güneyin temaslarının semeresini verdiğini ve federasyonun kabul gördüğü aldatmacasını hep işlediler .
Herhalde yüklendikleri misyon bu olsa gerek . Fakat dün yapılan törenlerde , bunun tam aksini gördük ve yaşadık .
TC Devletinden , CB. yrd . Sn. Cevdet Yılmaz , TC’ni temsilen törenlere katıldı .
Bir de konuşma yaptı .
Herkes , kulak kesilip , Sn. Yılmaz’ı can kulağı ile dinledi .
Hani , acaba TC. tekrar federasyon tezine mi döndü veya dönmek üzere mi ?
Sn. Yılmaz dünkü tören konuşmasında , bu gibi tartışmalara noktayı koyarak. Belleklerdeki soruya , şüpheye mahal bırakmayacak şekilde cevap verdi .
Sn. Yılmaz’ın ne dediklerine , gayet özet olarak bakmakta yarar var .
“ Kıbrıs Türkünün denenmiş ve başarısızlığı kanıtlanmış , tükenmiş federasyon modelini hedefleyen eski sürüm BM parametreleri ile kaybedecek vakti yoktur . Cumhurbaşkanı Sn. Ersin Tatar’ın ortaya koyduğu , iki devletli çözüm vizyonunu tüm kuvvetimizle destekliyoruz . Federal bir çözüm modeli artık söz konusu değildir .”
Sn. Erdoğan ise mesajında :
“… Kıbrıs meselesinin ancak Kıbrıs Türk Halkının egemen eşitliğinin ve uluslararası statüsünün tanınması ile çözülebileceğini…” açık seçik söyledi .
Ankara’da , KKTC Büyükelçiliğinin , verdiği resepsiyonda konuşan , TBMM Başkanı Sn. Kurtulmuş da , benzer açıklamalarda bulunarak . Gazze’deki , katliamları örnek gösterdi .
Kıbrıs konusu .
Türkiye için , yeniden bir milli dava haline geldi .
Gerek Orta Doğuda , gerekse , Türkiye’nin güneyindeki , batılı emperyaller tarafından , Türkiye üzerinde besledikleri emellerin . Kıbrıs konusunda gelinen noktada , büyük payı olsa gerek , diye düşünüyorum .
Sn. Yılmaz’ın , BM parametrelerine atıfta bulunarak , Sn. Tatar’ın takip etmekte olduğu yeni siyasete , büyük destek vermesindeki neden !
Bu parametrelerin artık ömürlerini tamamlayıp , çağ dışı kalmış olmalarının da büyük payı vardır .
Hani derler ya !
Birleşmiş Milletler parametreleri .
BM. GK.larını yerine getirmemek demek . BM’i karşına almakla eş değerdir .
Kısaca , aba altından sopa gösterenlere de , Sn. Yılmaz yanıt verdi .
Gazze olayı , yoğurdu üfleyerek yeme adetini , tekrar geri getirdi desek , nasıl olur ?
Sn. Yılmaz’ın , can alıcı bir cümlesini de aktarmadan edemeyeceğim .
“… çok şükür ki , hakikati gören gözlere , kurulan tuzakları fark eden devlet aklına ve geleceğimize ışık tutan tarih şuuruna sahibiz …”
Sn. Yılmaz , ilk kez .
Bir garantör ülke olan Türkiye’nin , CB. Yrd. olarak , Federasyona zemin teşkil eden BM parametrelerinden “ eski sürüm “ tabirini kullanarak . Son kullanma tarihlerinin , çoktan sona erdiğini de dünyaya ilan etmiş olmasıdır .

Bu haber 224 defa okunmuştur

:

:

:

: