Depremin hatırlattığı sorular!

Kıbrıs’ta hafta sonu büyüklükleri 3 ile 4 arasında değişen altı deprem yine ülkede hatırlamak dahi istemediğimiz gerçekleri ortaya koydu.

Kıbrıs’ta hafta sonu büyüklükleri 3 ile 4 arasında değişen altı deprem yine ülkede hatırlamak dahi istemediğimiz gerçekleri ortaya koydu.
Uzmanlar, bu depremin bölgenin yüzlerce yıllık deprem rutinini hatırlattığını söylüyor. Hepsinden daha önemlisi bu sarsıntılar kuzeyi kesen bir fay hattından kaynaklanıyor. Tüm bu açıklamaların üstüne ülkedeki deprem gerçeğinin ciddiye alınması gerektiğini belirterek uyarıyorlar. Üstelik sözü edilen felaketin boyutu da 7 şiddetinde bir deprem olarak ifade ediliyor.
Peki biz bu gerçeği bile bile ülkedeki yapı stoğu hakkında gereken önlemi aldık mı?
2015 yılındaki ülkesel fiziki planda ne diyordu?
Bu ülkede zemini en zayıf bölge Long Beach…
Dolayısıyla zemini adeta bataklık gibi olan ve neredeyse 4-5 metre kazılsa su çıkacak olan bu bölgede yüksek katlı binaların yapılmaması konusunda uyarılıyordu.
Peki biz ne yaptık?
En yüksek katlı binaları o bölgeye yaptık.
Elbette inşaat teknolojisi o kadar gelişti ki dünyada denizin ortasına da bina yapılıyor.
Ancak önemli olan temel atılırken, bilimin öngördüğü önlemler alındı mı?
Asıl soru budur.
Türkiye’de geçen yıl yaşanan deprem felaketlerini hatırlayalım.
Yüzlerce kilometre ötedeki Kahramanmaraş merkezli deprem felaketinde Long Beach’teki pek çok yeni yapılan inşaatta ciddi zarar oluştu.
Medyaya da yansıyan bu haberler ciddi paniğe yol açtı.
Peki bu binalar yapılırken temelleri nasıl atıldı? Depreme dayanıklı olarak mı yapıldılar?
Star Kıbrıs Türkiye’deki deprem felaketinden hemen sonra yaptığı açıklamada bu şirketlere binaların depreme dayanıklılığı ve zemin etüdleri ile ilgili açıklama yapmaya çağırdı.
Sadece Medview Homes bu çağrıya kulak verdi. İskele Kalecik’teki projeleriyle ilgili dünyaca ünlü yatırım danışmanlık şirketi EC Harris’ten alınan raporu açıklayarak büyük güven verdi.
Ancak Medview Homes dışındaki tüm şirketler kulaklarının üzerine yatmayı tercih etti.
Peki inşaat sektöründeki bu günah tohumları nasıl ekildi?
Burada da en büyük pay hiç şüphesiz 2018 yılında hazırlanan rant planıydı.
O planda yüksek katlı binalar için son derece tehlikeli olan Long Beach sahili Fasıl 96 ile daha da yüksek katlı yapılaşmaya açılırken, zemini kaya gibi olduğu bilimsel raporlarla ortaya çıkan İskele Kalecik’te fasıl 96 hakkında kısıtlamaya gidildi.
Bölgede iki katlı okullar dahi depreme karşı güçlendirilirken, 15-20 katlı residansta kalanlar ne yapacak?
O rant planında Long Beach’te denetim sadece depreme karşı ihmal edilmedi. Pis su arıtma, yeşil alan, oto park gibi konular da ne yazık ki bu rant planında ihmal edildi.
Sözün özü devleti yönetenlerin beceriksizliği bizi büyük bir tehlike ile karşı karşıya getirdi. Hatta bu beceriksizlik nedeniyle zarar uğrayan şirketlerden biri de 100 milyon sterlinlik bir dava açmaya hazırlanıyor.
Biz böyle yönetilmeyi hak etmiyoruz. Bizden söylemesi…

Bu haber 116 defa okunmuştur

:

:

:

: